Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2023/644 E. , 2023/1108 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/644
Karar No : 2023/1108
TEMYİZ EDEN TARAFLAR :
1- DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
2- DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak ili Silopi ilçesinde piyade uzman çavuş olarak görev yapmakta iken İstanbul iline atanması üzerine mehil müddeti içinde iken trafik kazası geçiren davacı tarafından, vazife malülü olarak emekliye sevk edilmesi konusunda yaptığı 03/02/2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı maddi haklarının hakediş tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 18/10/2021 tarih ve E:2018/4038, K:2021/5097 sayılı bozma kararına uyularak; 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ve Uzman Erbaş Yönetmeliği’nde, atama ile ilgili olarak; müteakip atamada personelin ilişik kesmesinden sonra on beş gün içerisinde yeni görev yerinde işe başlaması gerektiği hükme alınmış, bu süre kanuni süre olarak kabul edilmiş, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nda maluliyet ile ilgili olarak ise; maluliyetin, görevin yapılması sırasında görevin neden ve etkisinden doğması halinde, ilgilinin vazife malulü sayılması ilke olarak kabul edilmiş, ilgilinin vazife malülü sayılmaması sonucunu doğuran nedenler, diğer bir ifadeyle malüliyeti doğuran eylem ile görev arasındaki nedensellik bağını kaldıran haller ise, aynı Kanun’un 48. maddesinde sayılmak suretiyle belirlenmiş olup; davacı, her ne kadar yeni görev yeri olan İstanbul iline gitmese de, kanuni bir süre olan mehil müddetinde ailesinin yanına Mersin’e giderken geçirmiş olduğu kaza sonucu sakatlandığından, geçirilen trafik kazasının; görevin neden ve etkisine bağlı olarak meydana geldiğinin kabulü gerektiğinden, davacıya vazife malullüğü hükümlerine göre aylık bağlanmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan; dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının davalı idareye başvuru yaptığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesinin gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının davalı idareye başvuru yaptığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARI : Davacı tarafından, bozmaya uyma kararında, duruşma yapılan dosyada duruşma yapılmamış şekilde vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülmektedir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, davacının yaralanma olayının fiilen görevde olmadığı sırada ve görevinin neden ve etkisiyle meydana gelmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmı incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar” başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununda ise, “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında; avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 16/03/2015 tarihinde yapılan duruşmaya davacıyı temsilen Av. …’in katıldığı ve davanın da dava konusu işlemin iptali, işlem nedeniyle yoksun kalınan maddi kayıplarının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi, özlük haklarının iadesi şeklinde davacı lehine sonuçlandığı görüldüğünden, kararda, davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen “11.000,00-TL” vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, duruşmasız işler için belirlenen “5.500,00-TL” vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın hüküm fıkrasında yer alan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine ibaresinin, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 11.000,00- TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali, işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının davalı idareye başvuru yaptığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi, özlük haklarının iadesi yolundaki … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, hüküm fıkrasında yer alan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine ibaresinin, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 11.000,00- TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.