Danıştay Kararı 12. Daire 2023/539 E. 2023/806 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2023/539 E.  ,  2023/806 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/539
Karar No : 2023/806

YETKİLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ KARARI
… vekili Av. … tarafından … Bakanlığı ve … Valiliğine karşı açılan davada; İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 19/04/2021 tarih ve E:2020/1985, K:2021/747 sayılı kararı ve Ankara 8. İdare Mahkemesinin 14/12/2022 tarih ve E:2021/903, K:2022/2972 sayılı kararı üzerine çıkan yetki uyuşmazlığına ilişkin dosya, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, “Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki” başlıklı 33. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 2018/4 KPSS yerleştirme sonucuna göre İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine ebe unvanı ile sözleşmeli personel olarak yerleştirilen, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz olduğundan bahsile atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 14/02/2020 tarih ve E.2019/2890, K.2020/324 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine göreve başlayan davacının, anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmemesi işleminin iptali ile maddi zararının karşılığı olarak şimdilik 1.000,00-TL’nin ödenmesi, maaş alacaklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve bu süreçte yaşadığı manevi zararın tazmini amacıyla 10.000,00-TL manevi tazminatın işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; kamu görevlisi olan davacının parasal haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, 2577 sayılı Kanun’un 33. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, davacının görev yaptığı yer idare mahkemesi olan İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın görüm ve çözümünde İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna, dava dosyasının İstanbul 8. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın Ankara 8. İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine, 22/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İptal ve tam yargı davaları” başlıklı 12. maddesinde: “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.” hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkemenin, zararı doğuran uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili yer idare mahkemesi olduğu kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 2018/4 KPSS yerleştirme sonucuna göre İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine ebe unvanı ile sözleşmeli personel olarak yerleştirilen davacının, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz olduğundan bahsile atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 14/02/2020 tarih ve E.2019/2890, K.2020/324 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine göreve başladığı, anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmemesi işleminin iptali ile maddi zararının karşılığı olarak şimdilik 1.000,00-TL’nin ödenmesi, maaş alacaklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve bu süreçte yaşadığı manevi zararın tazmini amacıyla 10.000,00-TL manevi tazminatın işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; iptal kararına dayalı olarak açıldığı ve iptal edilen işlemden kaynaklandığı sonucuna varılan işbu tam yargı davasına ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde yetkili mahkemenin; 2577 sayılı Kanun’un 36. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtildiği üzere, zararı doğuran uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi olduğu görüşüyle karara katılmıyoruz.