Danıştay Kararı 12. Daire 2023/239 E. 2023/799 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2023/239 E.  ,  2023/799 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/239
Karar No : 2023/799

YETKİLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ KARARI
… vekili Av. … tarafından … Bakanlığına karşı açılan davada; İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 06/03/2020 tarih ve E:2020/431, K:2020/471 sayılı kararı ve Ankara 8. İdare Mahkemesinin 14/12/2022 tarih ve E:2020/991, K:2022/2973 sayılı kararı üzerine çıkan yetki uyuşmazlığına ilişkin dosya, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, “Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki” başlıklı 33. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, KPSS 2017/5 atama döneminde Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesine sözleşmeli hemşire olarak yerleştirilmesine rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmaması üzerine, buna ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, Ankara 16. İdare Mahkemesinin 14/10/2019 tarih ve E:2018/1237, K:2019/1890 sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine göreve başlayan davacının, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesi istemiyle yaptığı 23/12/2019 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarına karşılık şimdilik 100,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; kamu görevlisi olan davacının parasal haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, 2577 sayılı Kanun’un 33. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, davacının görev yaptığı yer idare mahkemesi olan İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın görüm ve çözümünde İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna, dava dosyasının İstanbul 2. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın Ankara 8. İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine, 22/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İptal ve tam yargı davaları” başlıklı 12. maddesinde: “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.” hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkemenin, zararı doğuran uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili yer idare mahkemesi olduğu kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; KPSS 2017/5 atama döneminde Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesine sözleşmeli hemşire olarak yerleştirilen davacının, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmaması üzerine, buna ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, Ankara 16. İdare Mahkemesinin 14/10/2019 tarih ve E:2018/1237, K:2019/1890 sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine göreve başladığı ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesi istemiyle yaptığı 23/12/2019 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarına karşılık şimdilik 100,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; iptal kararına dayalı olarak açıldığı ve iptal edilen işlemden kaynaklandığı sonucuna varılan işbu tam yargı davasına ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde yetkili mahkemenin; 2577 sayılı Kanun’un 36. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtildiği üzere, zararı doğuran uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi olduğu görüşüyle karara katılmıyoruz.