Danıştay Kararı 12. Daire 2022/657 E. 2022/7103 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/657 E.  ,  2022/7103 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/657
Karar No : 2022/7103

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- …
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
2- … Bakanlığı
3- … Komutanlığı
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Jandarma Komutanlığında kurmay kıdemli albay rütbesinde görev yapan davacının, resen emekliye sevkedilmesine ilişkin 13/08/2018 tarih ve 30508 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2018/99 karar sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve dava konusu resen emekliye sevk işlemine dayanak gösterilen 2803 sayılı Kanun’un 13. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir.” ifadesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının Anayasa’ya aykırılık itirazının yerinde görülmediği; davacı hakkında 1993 yılında verilen disiplin cezası dışında herhangi bir adli veya idari ceza bulunmaması, davacının sicil notları, 2018-2020 yıllarında görev süresi uzatılan kurmay albaylar arasında adli soruşturması devam eden, davacıdan daha fazla disiplin cezası olan ve daha önce bekleme süresini dolduranların bulunması ve emekliye sevk edilen personelin belirlenmesinde uygulanan kıstasların somut bilgi ve belgelerle davalı idarelerce ortaya konulamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; takdir yetkisi, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile eşitlik ilkesine uygun kullanılmadığından, davacının resen emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan, personel planlamasına göre albay rütbesinde bulunan personelin azami %10 olmasının amaçlandığı ve halihazırda %13 olduğu ve albay fazlasının olduğu belirtilmekte ise de 2018 yılında 88, 2019 yılında 124, 2020 yılında ise 139 jandarma albay rütbesinde personelin görev süresi uzatıldığından, söz konusu savunmaya da itibar edilmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden (10/10/2018) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idareler tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davalı …tarafından; rütbe bekleme süresini tamamlayan davacının göreve devam edebilmesi için hizmetine ihtiyaç duyulması koşulu ile İçişleri Bakanlığının onayının gerektiği; ancak, 29/08/2018 tarihinde onaylanan “görev süresi 1 yıl uzatılan albaylar” listesinde davacının isminin yer almadığı, emekliye sevk edilecek personelin seçiminde tek veya belirli kriterlere göre bir değerlendirme yapılmasının söz konusu olmadığı, atama döneminde de personelin, geçmişte yaptığı görevler, bu görevlerdeki performansı,
sicil notları, aldığı cezalar, amirleri, astları ve hizmet götürülen vatandaşlarla olan ilişkileri, Jandarma Genel Komutanlığını temsil kabiliyeti, rütbesine ve kıdemine göre atanabileceği yeni görevler, bu görevleri arzu edilen seviyede yerine getirebilme kabiliyetinin emsalleri ile karşılaştırılarak seviyesinin tespiti ve amiri olarak çalışacak personelin durumunun bir bütün içerisinde ele alındığı; ayrıca, yasal düzenlemede, emekliye sevk edilen personele kadrosuzluk tazminatının da ödenmesi öngörüldüğünden, personelin hak kaybına uğramadığı, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı … Bakanlığı ve … Komutanlığı tarafından; rütbe bekleme süresi dolan personelin, hizmetlerine ihtiyaç duyulması halinde İçişleri Bakanının onayı ile göreve devam edebileceği, aksi halde emekliye sevk edileceğinin düzenleme altına alındığı, davacının rütbe bekleme süresini doldurması sebebiyle emekliye sevkedilmeyerek görev süresinin uzatılabilmesi için hizmetine ihtiyaç duyulması gerektiği, Jandarma Genel Komutanlığının tamamen İçişleri Bakanlığına bağlanması sebebiyle teşkilatın görev çeşitleri, hiyerarşik yapısı, kadro düzenlemesi ve personel yönetiminde güncel ihtiyaçlara göre değişiklik yapılması zorunluluğunun doğduğu, yeni sistemine uygun olarak kamu/kişi yararı dengesi gözeterek personel planlamasına gidildiği, üst kadrolarda yer alan albay rütbesindeki personel sayısının azaltılmaya çalışıldığı; personelin geçmişte yaptığı görevler, bu görevlerdeki performansı, sicil notları, aldığı cezalar, amirleri, astları ve hizmet götürülen vatandaşlarla olan ilişkileri, Jandarma Genel Komutanlığını temsil kabiliyeti, rütbesine ve kıdemine göre atanabileceği yeni görevler, bu görevleri arzu edilen seviyede yerine getirebilme kabiliyetinin emsalleri ile karşılaştırılarak seviyesinin tespiti ve amiri olarak çalışacak personelin durumunun bir bütün içerisinde ele alındığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Emekliye sevk edilen personelin belirlenmesinde uygulanan kıstasların somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmaması ve takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri ile eşitlik ilkesine uygun kullanılmamasının dava konusu işlemi hukuka aykırı hale getirdiği, Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, Jandarma Genel Komutanlığında kurmay kıdemli albay rütbesiyle görev yapmakta iken, 2803 sayılı Kanun’un 13. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir.” ibaresi uyarınca, 13/08/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2018/99 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile resen emekliye sevk edilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 13. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Subaylığa ve astsubaylığa nasıp işlemleri, İçişleri Bakanlığının onayıyla yapılır. Rütbelerindeki bekleme süresinin dolması ya da kadrosuzluk nedenleri ile emekliliğe sevk edilme durumunda olan, ancak hizmetlerine ihtiyaç duyulan albaylar 60 yaşına, generaller ise 65 yaşına kadar İçişleri Bakanının onayıyla görevde bırakılabilirler. İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir. Nasıp ve terfi yetkilerinin kullanılmasıyla ilgili olan; 926 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla, İçişleri Bakanlığı dışında, başka mercilere verilmiş inha, seçim, görüş alma ve benzeri yetkilere dair hükümler Jandarma Genel Komutanlığı personeli bakımından uygulanmaz. Uzman jandarma ve uzman erbaşların nasıp ve terfileri Jandarma Genel Komutanlığınca özel kanunlarına göre yapılır.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükmü değerlendirildiğinde, Kanun’un amacının; personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarının gerekli kıldığı hallerde ilgili personelin bekleme süreleri dolmadan resen emekli edilmelerine olanak sağlayarak, bu sayede emniyet ve asayiş hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan kadro sayılarının belirlenmesi ve belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, resen emekliye sevk edilenler hakkında kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanun hükmü ile idareye, resen emekliye sevk edeceği personeli belirleme konusunda takdir yetkisi tanındığı açık olmakla birlikte, idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 30/08/2016 tarihi itibarıyla rütbe bekleme süresini doldurduğu, idarenin resen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı olarak ve hizmet gerekleri dışında, subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir bilgi veya belgenin bulunmadığı, hangi personelin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanmasının hukuken mümkün olmadığı da dikkate alındığında; dava konusu işlemin, davalı idarelere Kanun hükmü uyarınca tanınan takdir yetkisi doğrultusunda, hukuka uygun olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre; davacının resen emekliye sevkedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden (10/10/2018) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.