Danıştay Kararı 12. Daire 2022/5610 E. 2023/1022 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/5610 E.  ,  2023/1022 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5610
Karar No : 2023/1022

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı İzmir Bölge Çalışma Merkezinde 1. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun geçici 27. maddesi uyarınca re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/02/2017 tarihli ve E:2016/28536, K:2017/3128 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen 16/06/2022 tarih ve E:2021/1781, K:2022/1198 sayılı kararla; re’sen emekliliği düzenleyen mevzuat hükümlerinin amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin kadro sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirme ve seçmeye imkan sağlanması olduğu, kadro sayılarının Kanunla belirlenmesi ve kadroların aşılamayacak olması, öte yandan mevcut polis amiri sayısının da kadro sayısından fazla olması nedeniyle, zorunlu olarak bazı polis amirlerinin re’sen emekli edilmeleri öngörülerek, hak kaybına uğramamaları için de özlük ve parasal haklarının korunduğu, söz konusu yasal zorunluluk nedeniyle re’sen emekliye sevk edilecek polis amirlerinin belirlenmesinde idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, takdir yetkisinin kullanımında sınırsız bir serbestiye sahip olmamakla birlikte, Kanunun amir hükmünü yerine getirmek durumunda olan idarenin, re’sen emekliye sevk edilecek polis amirlerinin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı ve hizmet gerekleri dışında subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir verinin bulunmadığı, hangi polis amirlerinin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanmasının da hukuken olanaklı olmadığı, bu durumda, Kanun hükmü gereği mevcut polis amiri sayısını sınırlı sayıdaki kadro sayısına çekmek amacı dahilinde, davalı idareye tanınan takdir yetkisi kullanılarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, olayda davacının, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti/iltisakı/irtibatı bulunduğundan bahisle, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığının görüldüğü; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre, idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetiminde göz önünde bulundurulması gerektiği; dava konusu re’sen emeklilik işleminin tesis edildiği tarih itibarıyla, görevine devam ettirilen personel ile re’sen emekliliğine karar verilen personelin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin; eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanması gerekmekle birlikte, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durum itibarıyla, re’sen emekliye sevk edilen bir kısım personelin Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarılmalarına konu olan ve re’sen emeklilik işleminden önceki dönemleri kapsayan fiillerinin, re’sen emeklilik konusunda yapılacak değerlendirmede dikkate alınabileceği de açık olduğu, öte yandan, hukuka uygun olan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarından söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Meslek hayatında sicilleri ve performans değerlendirme puanlarının çok iyi düzeyde olduğu, çok sayıda taltif ve takdirnamesinin mevcut olduğu, re’sen emeklilik işleminden sonra devlet memurluğundan ihraç işleminin gerçekleştirildiği, dolayısıyla bunun dava konusu işleme gerekçe olarak gösterilemeyeceğinden re’sen emeklilik işleminin usul ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.