Danıştay Kararı 12. Daire 2022/5527 E. 2023/132 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/5527 E.  ,  2023/132 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5527
Karar No : 2023/132

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR :
1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olup, formasyon eğitimini Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Muhasebe ve Finans Bölümünde tamamlayan davacının, 2015 Mart Engelli Öğretmen Alımı 2. Aşama Başvuru İşlemleri kapsamında muhasebe ve finansman alanında öğretmen olarak atanma başvurusunun ikinci öncelikli olduğundan bahisle alınmamasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 17/04/2019 gün ve 2016/6092 Esas, 2019/2862 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu olayda, 2015 Mart ayı engelli öğretmen atama döneminde, muhasebe ve finansman alanı için ilân edilen kadrolara başvuru yapma potansiyeline sahip birinci öncelikli yeterli adayın olması durumunda ikinci öncelik kapsamında kalan kişilerin tercihlerinin dikkate alınmayacağı yönünde alınmış bir kararın olmadığı görüldüğünden, davalı idarece 2015 yılı Mart ayı engelli öğretmen atama döneminde Talim Terbiye Kurulunun … sayılı Kararı eki çizelgenin 57. sırasında yer alan ikinci öncelikli adayların başvurularının da değerlendirmeye alınarak, belirlenen kontenjanlara birinci öncelikli adaylar arasından atama yapılamaması durumunda boş kontenjanlara ikinci öncelikli adaylar arasından atama yapılması gerektiği, bu durumda, davacının 2015 yılı Mart ayı engelli öğretmen atama döneminde muhasebe ve finansman alanına atanma konusunda yaptığı başvurusunun değerlendirmeye alınarak, tercihleri doğrultusunda atanıp atanmayacağına karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, Mahkemece dava konusu işlemin iptaline karar verilmesine karşın, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, Mahkeme kararının bu yönden düzeltilerek onanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, birinci öncelikli yeterli sayıda adayın başvuru yaptığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : Davacı ve davalı idarece, karşı tarafın temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden incelendiğinde;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının temyiz istemi yönünden incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar” başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanun’un, “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında; avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, 5.500,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın hüküm fıkrasının, “aşağıda dökümü yapılan 587,90 TL” ibaresinden sonra gelmek üzere ” ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.500,00-TL avukatlık ücretinin” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan kararın hüküm fıkrasının ” ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.500,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.