Danıştay Kararı 12. Daire 2022/5305 E. 2022/7124 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/5305 E.  ,  2022/7124 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5305
Karar No : 2022/7124

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
2- … Bakanlığı
3- … Genel Komutanlığı
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Jandarma Komutanlığında albay rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 13/08/2018 tarih ve 30508 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12/02/2018 tarih ve 2018/99 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararıyla, 15/09/2018 tarihinden geçerli olmak üzere resen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve emekliye sevk işlemine dayanak gösterilen 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 13. maddesinde yer alan “…İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir…” şeklindeki düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle, somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak, 2803 sayılı Kanun’un 13. maddesinde; personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebileceğinin kurala bağlandığı; bu düzenlemeye göre, resen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesi hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, idarenin resen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir verinin bulunmadığı, hangi personelin emekliye sevk edileceği hususunda idarenin yargı kararıyla zorlanmasının da hukuken olanaklı olmadığı dikkate alındığında; davalı idarelere tanınan takdir yetkisi doğrultusunda Jandarma Genel Komutanlığında albay olarak görev yapan ve rütbe bekleme süresi dolan davacının personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2803 sayılı Kanun’un 13. maddesinde, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre resen emeklilik işlemlerinin belirlenmesi gerektiği halde, bu hususlarda emekliye sevk listesi hazırlanması dışında, herhangi bir çalışma yürütülmediği; hangi kriterlere göre değerlendirme yapıldığının davalı idarelerce somut bilgi ve belgeye dayalı olarak ortaya konulmadığı, albay kadrosunda açık bulunduğu halde, yetişmiş ve başarılı bir subay olarak 48 yaşında emekliye sevk edildiği; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 05/03/2020 tarih ve YD İtiraz:2020/58 sayılı kararında, resen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde ihtiyaç, mevcut kadro durumu, sicil not ortalaması, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi ve beceri, personelin geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar gibi kriterlerin tüm personel yönünden eşit ve objektif bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı hususları araştırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bu hususlar göz ardı edilerek temyize konu kararın verildiği; ayrıca görev süresi uzatılan albaylara ait bilgiler dikkate alındığında, sicil, ödül, disiplin cezası ve adli/idari soruşturma gibi hususlar yönünden daha düşük durumda olan albayların görev sürelerinin uzatıldığı; idareye tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, bu yetkinin kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olarak eşit ve objektif bir şekilde kullanılmadığı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Cumhurbaşkanlığı tarafından, temyize konu kararın usule ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, 2803 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçları sebepleri olarak belirtilen üç kıstas açısından değerlendirme yapılarak resen emekliye sevk işlemlerinin tesis edildiği, tek ve belirli bir kritere göre değerlendirme yapılmadığı, albay ve üstü rütbeler için atanabilecek kadronun sınırlı olduğu, rütbe bekleme süresi dolan davacının görevine devam edebilmesi için İçişleri Bakanının onayı gerektiği, görev süresi bir yıl uzatılan albaylar listesinde isminin yer almadığı, hizmet gerekleri ve idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde davacının emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 05/03/2020 tarih ve YD İtiraz:2020/58 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2803 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca resen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde; ihtiyaç, mevcut kadro durumu, sicil not ortalaması, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi ve beceri, personelin geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar gibi kriterlerin tüm personel yönünden eşit ve objektif bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı hususu araştırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.