Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2022/4388 E. , 2023/1397 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4388
Karar No : 2023/1397
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … Komutanlığı’nda Hv. Ulş. Bçvş. olarak görev yapmakta iken … tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden re’sen emekliye sevk edilen davacının, ayırma işleminin iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunda …. Mahkemesinin … Dairesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararın yargılamasının yenilenmesine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 05/11/2020 tarih ve E:2019/7099 K:2020/3559 sayılı bozma kararına uyularak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; ayırma cezasına konu eylemle ilgili yapılan ceza yargılamasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüş ise de, 19/12/2010 tarihinde … İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan yol kontrolünde davacının aracında 10.000 paket kaçak sigara tespit edildiği göz önüne alındığında, “Türk Silâhlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde ahlâk dışı hareketlerde bulunma” şeklindeki eyleminin sabit olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 94/b ve Astsubay Sicil Yönetmeliği’nin 60/e maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yol denetimi sırasında ele geçirilen sigaraların tüketim ve hediye amaçlı olarak alındığı, bu sigaraların gümrüksüz olduğunun kontrol sırasında öğrenildiği, suç işleme kastının bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdare Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; …, Ulaştırma Bölük Komutanlığı’nda …. olarak görev yapmakta iken re’sen emekli edilen davacı tarafından, … Müdürlüğü’nce yapılan yol kontrolünde aracında 10.000 paket kaçak sigara tespit edildiğinden bahisle hakkında “Türk Silahlı Kuvvetlerinde kalması uygun değildir” şeklinde ayırma sicil belgesi düzenlenmesi üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 94/b ve Astsubay Sicil Yönetmeliği’nin 60/e maddesi uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle re’sen Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararı ile davanın reddedildiği, karar düzeltme isteminin de … Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, kararın kesinleşmesinden sonra davacının … tarih ve … sayılı başvuru numarası ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvurunun iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna hükmedildiği, bunun üzerine davacı tarafından, “dava konusu olayla ilgili olarak 28 gün oda hapsi cezasının FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan sanık olarak yargılanan …tarafından sicil amirlerine baskı yapılması sonucu verildiği, yine….’nün sicil amirlerine baskı yaparak onların düşük sicil vermelerine de neden olduğu” ileri sürülerek yargılamanın yenilenmesi suretiyle ayırma işleminin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Yargılamanın yenilenmesi” başlıklı 53. maddesinin 1. fıkrasında, “(Değişik birinci cümle: 5/4/1990-3622/22 md.) Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) (Değişik: 10/6/1994-4001/23 md.) Tarafları,konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.
ı) (Ek: 15/7/2003-4928/6 md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması (Ek ibare : 25/7/2018 – 7145/4 md.) veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi” nedenlerinden biri ile yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği; 2. fıkrasında, yargılamanın yenilenmesi isteklerinin esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanacağı; 4928 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrasında, yargılamanın yenilenmesi süresinin, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gün olduğu, bu sürelerin, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanacağı kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik “Yargılamanın yenilenmesi usulü” başlıklı 55. maddesinde ise, isteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin görevine girmiş ise kararın bu daire veya mahkemece verileceği, karşı tarafın savunması alındıktan sonra isteklerin inceleneceği ve kanunda yazılı sebeplerin varlığı durumunda davaya yeniden bakılarak karar verileceği, yargılamanın yenilenmesi istemlerinin, kanunda yazılı sebeplere dayanmaması durumunda ise istemin reddine karar verileceği ve yargılamanın yenilenmesi istemlerinde duruşma yapılmasının, görevli daire veya mahkemenin kararına bağlı olduğu kurala bağlanmıştır.
Ayrıca, 27/03/2018 günlü, 30373 sayılı (2. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan 7103 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle, 2577 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 9. maddesinde de, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuru derdest olanlar, bu tarihten itibaren üç ay içinde Ankara idare mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesini isteyebilirler. Bu süre içinde istemde bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içinde de istemde bulunabilirler. Süresinde istemde bulunulması halinde yargılama yeniden yapılarak karar verilir.” hükmü öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinde, yargılamanın yenilenmesi sebepleri sayma yoluyla belirlenmiştir. Öğreti ve yargı içtihatlarında, tahdidi olarak sayılan bu sebepler dışında herhangi bir nedenle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulamayacağı gibi, kıyas yoluyla da bu sebeplerin genişletilemeyeceği konusunda fikir birliği bulunmaktadır.
Anılan maddede düzenlenen yargılamanın yenilenmesi müessesesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden kararların bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Öte yandan; yukarıda da yer verilen 2577 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesiyle, Kanun’a yeni bir yargılamanın yenilenmesi sebebi eklenmiş ve Ankara İdare Mahkemeleri bu olağanüstü yargı yolunda yetkili ve görevli kılınmıştır. Söz konusu düzenlemeyle, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvurusu derdest olanlar ile anılan Mahkemece münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararı sonrasında, belirlenen süre içinde Ankara İdare Mahkemelerine başvurmaları halinde, yargılamanın yenilenmesi suretiyle yeniden bir karar verileceği öngörülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlıkta; Dairemizin 05/11/2020 tarih ve E2019/7099, K2020/3559 sayılı bozma kararı ile Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’nın 22/05/2020 tarihli cevabi yazı ve eklerinden, davacı tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan … sayılı başvuru hakkında verilen … tarihli kararda, “davacı tarafından 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilecek kabul edilemezlik kararının bildirilmesinden itibaren üç ay içerisinde yeniden yargılanma isteminde bulunabileceği, dolayısıyla münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle başvurunun kabul edilemez olduğuna” karar verildiğinin görüldüğü, 27/03/2018 tarihli ve 30373 (2.mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “7103 sayılı Vergi Kanunları ile Birlikte Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un” 23. maddesi ile 2577 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 9. maddesinde yer alan, “Bu süre içinde istemde bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içinde de istemde bulunabilirler.” düzenlemesi ve davacının AİHM’e yaptığı… tarih ve … sayılı başvurusu hakkında verilen … tarihli “iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararı” karşısında davacının Geçici madde 9. kapsamında yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunun kabulü gerektiğinden ve 2577 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi kapsamında, yargılamanın yenilenmesi suretiyle yeniden karar verilecek olan davalarda, Ankara İdare Mahkemeleri görevli ve yetkili kılındığından, dosyanın bu Mahkemelere gönderilmesi gerekirken … İdare Mahkemesince karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2 Yukarıda özetlenen gerekçeyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile davanın reddine ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.