Danıştay Kararı 12. Daire 2022/2592 E. 2023/970 K. 08.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/2592 E.  ,  2023/970 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2022/2592

Karar No : 2023/970

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: … Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü rütbesiyle görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Geçici 27. maddesi uyarınca re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/02/2017 tarih ve E.2016/27784, K.2017/3123 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararla, re’sen emekliliği düzenleyen mevzuat hükümlerinin amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin kadro sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirme ve seçmeye imkan sağlanması olduğu, kadro sayılarının Kanunla belirlenmesi ve kadroların aşılamayacak olması, öte yandan mevcut polis amiri sayısının da kadro sayısından fazla olması nedeniyle, zorunlu olarak bazı polis amirlerinin re’sen emekli edilmeleri öngörülerek, hak kaybına uğramamaları için de özlük ve parasal haklarının korunduğu, söz konusu yasal zorunluluk nedeniyle re’sen emekliye sevk edilecek polis amirlerinin belirlenmesinde idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, takdir yetkisinin kullanımında sınırsız bir serbestiye sahip olmamakla birlikte, Kanunun amir hükmünü yerine getirmek durumunda olan idarenin, re’sen emekliye sevk edilecek polis amirlerinin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı ve hizmet gerekleri dışında subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir verinin bulunmadığı, hangi polis amirlerinin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanmasının da hukuken olanaklı olmadığı, bu durumda, Kanun hükmü gereği mevcut polis amiri sayısını sınırlı sayıdaki kadro sayısına çekmek amacı dahilinde, davalı idareye tanınan takdir yetkisi kullanılarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunduğundan, davacının özlük ve parasal hak talebi yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 3201 sayılı Kanun’un Geçici 27. maddesinin iptali istemiyle açılan davada maddenin iptaline karar verilmemekle birlikte karar gerekçesinde objektif kriterler belirlenmesinin zorunlu görüldüğü, Danıştay Onikinci ve Beşinci Daire kararlarında da Anayasa Mahkemesi kararlarına atıf yapılarak davacılar lehine bozma kararları verdiği, İdare Mahkemesince konunun salt takdir yetkisi kapsamında çözümlenerek davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı bir sonuca yol açtığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Öte yandan, davalı idarece re’sen emeklilik işlemlerine yönelik olarak yapılan değerlendirmelerde; görevine devam ettirilen personelin kimi zaman sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından re’sen emekli edilen personelin gerisinde kaldığı; kimi zaman ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından diğerlerinden önde olan personelin geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar dikkate alınarak görevine devam ettirilmediği; bir personelin görevine devam edebilmesi için önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel için engel görülmediği; dolayısıyla, davalı idarece işlem tesis edilirken, personelin, geçmiş hizmetleri, haklarındaki soruşturma ve cezalar, performans puanları, temsil ve yöneticilik yetenekleri, özgüveni, verimlilik ve benzeri özelliklerinin gözetilmesinde eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın bulunmadığı, bunlardan birine öncelik verilmiş ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak, dosyanın incelenmesinden; davacının, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti/iltisakı/irtibatı bulunduğundan bahisle, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkartıldığı görülmektedir.

İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre, idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetiminde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Bakılan olayda, dava konusu re’sen emeklilik işleminin tesis edildiği tarih itibarıyla, görevine devam ettirilen personel ile re’sen emekliliğine karar verilen personelin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin; eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanması gerekmekle birlikte, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durum itibarıyla, re’sen emekliye sevk edilen bir kısım personelin Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarılmalarına konu olan ve re’sen emeklilik işleminden önceki dönemleri kapsayan fiillerinin, re’sen emeklilik konusunda yapılacak değerlendirmede dikkate alınabileceği de açıktır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.