Danıştay Kararı 12. Daire 2022/2374 E. 2022/6649 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/2374 E.  ,  2022/6649 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2374
Karar No : 2022/6649

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNANLAR (TARAFLAR): (DAVALILAR) 1- … Bakanlığı
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …
3- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 30/06/2021 tarih ve E:2021/1427 K:2021/4363 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, bulunduğu rütbeye terfi ettiği tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemediğine ilişkin kararların … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ve … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşıldığından, davacının 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin ondokuzuncu fıkrası hükmü gereğince emekli edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; diğer taraftan, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle ödenmesi istemiyle ilgili olarak, davacının durumu iş bu karar uyarınca yeniden değerlendirilerek sonucuna göre bir işlem tesis edileceğinden, bu aşamada davacının parasal ve özlük hakkı kaybı hakkında karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarırın ödenmesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule aykırı bulunmuş ve kararın bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; 2012 ve 2019 yıllarında terfi ettirildiğinden 2015 yılında re’sen emekli edilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin mevzuat hükümlerine uygun olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından; karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından; karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kısmının kısmen gerekçe değiştirerek onanması, parasal haklar yönünden ise kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 30/06/2021 tarih ve E:2021/1427 K:2021/4363 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, (B) grubu polis amiri olarak görev yaptığı, (A) grubu sayılmak için dava açtığı ve kesinleşen Mahkeme kararlarına göre 2001 yılından itibaren (A) grubu sayıldığı, Mahkeme kararları kesinleştikten sonra terfisinin bu kararlara göre düzenlendiği ve 2012, 2013 ve 2014 yıllarında hakkında verilen terfi etmez kararlarına karşı da dava açtığı anlaşılmıştır.
Açtığı davada; .. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle verilen iptal kararının onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Diğer yandan, 2014 yılı için hakkında verilen terfi etmez kararına karşı açtığı davada; 2012 yılından itibaren değerlendirilmesi gerekçesiyle iptal kararı verildiği ve anılan kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, Dairemizce 13/10/2022 tarihli ara kararına cevaben, davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerden, davacının 2012 yılından itibaren 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirildiği görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Yasa’nın 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlenen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında; “Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler” hükmüne yer verilmiş ve yirmibirinci fıkrasında ise; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110’u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde, “Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir.” değerlendirilmesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Kanun’un amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re’sen emekliye sevk edilebilmesi için bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re’sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re’sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibarıyla terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Ayrıca anılan düzenlemede “bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren” ibaresi ile personelin re’sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re’sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir.
Uyuşmazlıkta, davacının kesinleşen yargı kararları doğrultusunda 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi tarihinin 30/12/2012 tarihi olarak yeniden düzenlendiği ve yargı kararları kesinleşmeden önce de 2015 yılında re’sen emekli edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, davacının açtığı davalar neticesinde 2012 yılından itibaren 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirildiğine ilişkin yeni rütbe terfi durumunun dikkate alınarak re’sen emeklilik için şartlarını taşıyıp taşımadığı konusunda yeniden değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, her ne kadar İdare Mahkemesince davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; Anayasanın 125. maddesi uyarınca idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olması karşısında, davacının re’sen emekli edilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi halinde, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının da ödenmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının parasal ve özlük hakları kısmı yönünden de hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan tarafların temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.