Danıştay Kararı 12. Daire 2022/1354 E. 2022/6850 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/1354 E.  ,  2022/6850 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1354
Karar No : 2022/6850

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mescidi imam hatibi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak” şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin … tarih E… sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; soruşturma raporu ile ilgili kişilerin ifadelerinin incelenmesinden, … isimli facebook kullanıcısının gerçekte … isimli bir kadın olduğu, davacının görev yaptığı yerde bir kişi aracılığıyla … isimli kadınla tanıştığını beyan etmesine rağmen daha sonra bu beyanını tekzib ederek adı geçen kadınla 2019 yılının Nisan veya Mayıs aylarında facebook üzerinden tanıştığını itiraf ettiği, davacı ve … isimli kadının alınan ifadelerinde yüz yüze hiçbir şekilde görüşmediklerini beyan etmelerine karşın … isimli kadının davacının eşi … ile yaptığı telefon görüşmelerinde …’ye hitaben: “(…) … bana ben boşanmışım, bekar bir erkeğim dedi. Seninle boşandığını söyledi. 2019 yılında tanıştık. Biz ona inandık. Adam gibi gelip beni ailemden istedi. Benim bildiğim Almanya’da da dini nikahlı karısı varmış… Ev orada duruyor. Ben gittim yaşadım orada. 2019 yılında Şubat’ta tanıştık, Mart’ta nikah kıydık. 1 yıl sonrada ayrıldık. Antalya’da beraber ev serdik”, başka bir telefon görüşmelerinde ise: “(…) Gidiyorum eşimin yanına. O mesajlar bizi tekrar birleştirdi canım benim hayırlı olsun. Ben bu iftiraların hatırına … ile birleşeceğim. Biz şuan evliyiz. Gideceğim eşimin yanına” şeklinde ifadelerinin olduğu; bu durumda, davacının evli olduğu halde başka bir kadınla ilişkisi olduğunun dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle sabit olduğu anlaşıldığından, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiği anlaşıldığından, 657 sayılı Kanunun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İşlediği iddia edilen eylemlerin asılsız olduğu, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından iftiraya uğradığı, Yönetmelikte aranılan çevrede bilinirlik şartının gerçekleşmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, … Mescidi imam hatibi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak” şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin … tarih E… sayılı işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (2) numaralı alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar arasında, “Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak” koşuluna yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde, memurların “memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi” hali, Devlet memurluğunu sonra erdiren durumlar arasında sayılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, “Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak” koşuluna, Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına ilk defa atanacaklarda aranacak genel şartlar arasında yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (2) numaralı alt bendi ile 98. maddesinin (b) bendi uyarınca, Yönetmelikle aranılan “itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu” şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için ”İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunması” ve ”bu eylemin çevresinde bilinir olması” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, … Mescidi imam hatibi olarak görev yapan davacının, evli olduğu halde …, … ve … isimli kadınlarla ilişkisi olduğu iddiasıyla eşi tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan 10/11/2020 tarihli raporda; davacının … ve … isimli kadınlarla ilişkisi olduğuna dair somut bir delil olamadığı için yapılacak bir işlem olmadığı kanaatine varıldığı, … isimli kadınla ilişkisi olduğu iddiasıyla ilgili olarak davacının eşinin, kardeşinin ve kardeşinin eşi ile eşinin arkadaşı olan … dışında tanık ifadesi bulunmadığı, davacının aile üyelerinden diğer tanık ifadelerinin ise iddiaların, iftira olduğu yönünde olduğu, davacının aile üyeleri dışında cami cemaati ya da halktan herhangi bir kişinin ifadesinin de alınmadığı, davacının eşi ile …’nin arasında gerçekleşen telefon konuşması içeriği ve anılan ifadelerin dava konusu işleme dayanak alındığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacının üzerine atılı bulunan ve soruşturma konusu olan eylemin özel hayatına ilişkin olduğu; eşi ve aile üyeleri dışında çevresi ya da cami cemaatinden tanık beyanları ile doğrulanamadığı açık olup; söz konusu görüşme ve mesaj kayıtları dikkate alınarak oluşturulan soruşturma raporu ile yapılan teklif uyarınca davacı hakkında nitelik kaybı nedeniyle işlem tesis edilmiş olduğu dikkate alındığında, bu hususun davacının yürütmekte olduğu kamu göreviyle; bir başka ifadeyle, mesleki faaliyetiyle ilgisinin olmadığı, çevresinde bilinir olduğuna dair somut bilgi belge bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının atanmasında itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinde İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğuna dair ortak nitelik şartını taşımadığından bahisle imam hatiplik görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 22/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:

Davacının temyiz isteminin reddi ile davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu .. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.