Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2022/1191 E. , 2023/1101 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1191
Karar No : 2023/1101
TEMYİZ EDENLER (DAVALILAR):
1- … Bakanlığı
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda 1. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun geçici 27. maddesi uyarınca re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun’un (3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’na geçici 27. maddeyi ekleyen) 32. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 6638 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun terfi ve atamalara ilişkin maddelerinde değişikliğe gidildiği, Emniyet Teşkilatında her amir rütbesinde bulunması gereken azami kadro sayısının belirlendiği, söz konusu değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla geçici 27. madde ile altı ay içerisinde idareye re’sen emeklilik işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğünün getirildiği, bunun neticesinde idarenin emniyet müdürlerini kendi aralarında değerlendirerek davacının da aralarında bulunduğu bir kısım personelleri re’sen emekliye sevk ettiği, geçici 27. maddede emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olan personeli re’sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında, Kanunda emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartlarını haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şarta da yer verilmediği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen, yürürlükte bulunan 3201 sayılı Kanun’un amir hükmünün verdiği yetkiye istinaden, idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, 01/01/2015 tarihi itibarıyla birinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde daire başkanı olarak görev yaptığı, bu nedenle 3201 sayılı Kanun’un geçici 27. maddesi uyarınca re’sen emekliye sevk edilecek personel arasında yer almadığı ileri sürülmekte ise de, anılan düzenlemeden, 01/01/2015 tarihi itibarıyla birinci sınıf emniyet müdürü rütbesini ihraz edenlerden, emekliye sevk edildiği tarih itibarıyla daire başkanı dahil olmak üzere maddede sayılan bazı kadrolarda bulunanların kapsam dışında tutulduğunun anlaşılması gerektiği, davacının ise, 01/01/2015 tarihi itibarıyla birinci sınıf emniyet müdürü rütbesini ihraz etmekle birlikte, emekliye sevk edildiği tarihte daire başkanı değil, başmüfettiş kadrosunda bulunduğu, dolayısıyla emekliye sevk edilecek personel kapsamında yer aldığı anlaşıldığından, bu iddiaya itibar edilmediği; öte yandan, hukuka uygun olduğu sonucuna varılan dava konusu işlemden dolayı yoksun kalınan özlük ve parasal hakların tazminine karar verilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 25/03/2021 tarih ve E:2021/1356, K:2021/1641 sayılı bozma kararına uyularak; davacının re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin dava konusu işlem yönünden; görevine devam ettirilen personelin, kimi zaman sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından re’sen emekli edilen personelin gerisinde kaldığı, bir personelin görevine devam edebilmesi için önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel açısından engel olarak görülmediği, dolayısıyla, davalı idarece yapılan değerlendirmede dikkate alındığı belirtilen; personelin geçmiş hizmetleri, haklarındaki soruşturma ve cezalar, performans puanları, temsil ve yöneticilik yetenekleri, özgüveni, verimlilik ve benzeri özellikleri yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın söz konusu olmadığı, bunlardan birine öncelik verilmiş ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, davalı idarece, davacının re’sen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda, açıklanan gerekçeler dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılacağından, bu kararın, davacının doğrudan görevine başlatılması sonucunu doğurmayacağı; davacının re’sen emekliye sevk edilmesi nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi talebi yönünden ise; davacı hakkında yeniden bir değerlendirme yapılacak olması nedeniyle, bu aşamada davacının parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, istinaf isteminin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının Bölge İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
Temyizen incelenen kararda, Bölge İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/03/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.