Danıştay Kararı 12. Daire 2022/1086 E. 2023/1200 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2022/1086 E.  ,  2023/1200 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1086
Karar No : 2023/1200

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Malatya 2. Ordu Komutanlığında sözleşmeli uzman onbaşı olarak görev yapan davacının, rapor süresinin bir yılda 90 günü aştığından bahisle 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca 10/01/2021 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı aylıklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının, son rapor tarihi olan 08/01/2021 tarihinden geriye doğru 1 yıl içerisinde üç aydan fazla istirahat ve hava değişimi aldığı, rapor almasına sebep teşkil eden rahatsızlıklarının, görev esnasında veya görev dışında görevinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğramasından veya bir meslek hastalığına yakalanmasından dolayı oluşmadığı, kanser, tüberküloz, kronik böbrek yetmezliği ile ruh ve sinir hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa da yakalanmadığı, alınan sağlık kurulu raporlarında rahatsızlıklarının uzun süre tedavi gerektirdiği yönünde herhangi bir lüzum gösterilmediği anlaşıldığından, bağlayıcı Kanun hükmünün uygulanmasına yönelik olarak davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Covid 19 hastalığı nedeniyle böbrek taşı ameliyatından sonra hastaneye yatışının yapılamaması nedeniyle tedavisinin fazlasıyla uzadığı, rahatsızlığının uzun süre tedaviye ihtiyaç gösteren bir hastalık olduğu, bu durumun mücbir sebep sayılması gerektiği, yıllık izinlerinin kullanıldırılması için başvuru yaptığı, ancak yasal izin haklarının kullandırılmadığı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacının hava değişimi ve istirahat sürelerinin son bir yıl içerisinde 3 ayı geçtiği, uzun süreli bir tedaviye ihtiyacı olduğuna veya görevinden kaynaklı bir sıhhi arızasının yahut meslek hastalığının bulunduğunun somut olarak ortaya konulamadığı, işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Adli yardım talebinin kabul edilmesi nedeniyle alınmamış olan temyiz giderlerinin davacıdan tahsili için İdare Mahkemesince vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak 15/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava; Malatya 2. Ordu Komutanlığında sözleşmeli uzman onbaşı olarak görev yapan davacının rapor süresinin bir yılda 90 günü aştığından bahisle 3269 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca 10/01/2021 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı aylıklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasında; “Uzman erbaşlar ve bunların bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin tüm sağlık işlemleri hakkında, 4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, uzman erbaşların hava değişimi ve istirahat süresinin toplamı, tedavi süresi hariç olmak üzere istirahat ve hava değişiminin başladığı tarihten geriye doğru son bir yıl içerisinde üç ayı geçemez. Sürenin hesaplanmasına en son alınan hava değişimi ve istirahat süresi dahil edilir. Hava değişimi ve istirahat süresi üç ayı geçenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Bunlardan barışta ve savaşta görev esnasında veya görev dışında görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına yakalananların, iyileşinceye kadar ilişikleri kesilmez, izinli sayılırlar. Ayrıca, kanser, tüberküloz, kronik böbrek yetmezliği ile ruh ve sinir hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlar, sağlık kurulları raporlarında gösterilecek lüzum üzerine, toplam olarak ve fiilen üç yılı geçmemek şartıyla tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi tutulabilir ve bunların da ilişikleri kesilmez. 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler hariç olmak üzere, sıhhi arızası devam edenler ve kendisinden istifade edilemeyeceği anlaşılanlar hakkında 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda anılan 10. maddede, hava değişimi ve istirahat süreleri bakımından Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişik kesilmesi gereken durumlar açıklanmış; ilişik kesilmeme ve izinli sayılma halleri de ayrıca düzenlenmiştir. Buna göre, barışta ve savaşta görev esnasında veya görev dışında görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına yakalananlar iyileşinceye kadar ilişikleri kesilmeden izinli sayılacak; ayrıca, kanser, tüberküloz, kronik böbrek yetmezliği ile ruh ve sinir hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlar, sağlık kurulları raporlarında gösterilecek lüzum üzerine tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi tutulabilecek ve bunların da ilişikleri kesilmeyecektir. Dolayısıyla Kanun maddesinin lafzından, rahatsızlığın uzun süreli bir tedaviye ihtiyacı olduğu, görevin etkisiyle meydana gelip gelmediği ya da bir meslek hastalığı olup olmadığı hususlarının, davacının almış olduğu istirahat raporları ile değil; ayrı bir sağlık kurulu raporu ile ortaya konulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacının, rapor almasına sebep teşkil eden rahatsızlıklarının, görev esnasında veya görev dışında görevinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğramasından veya bir meslek hastalığına yakalanmasından dolayı oluşmadığı, kanser, tüberküloz, kronik böbrek yetmezliği ile ruh ve sinir hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa da yakalanmadığı, alınan sağlık kurulu raporlarında rahatsızlıklarının uzun süre tedavi gerektirdiği yönünde herhangi bir lüzum gösterilmediği yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki karara katılmıyoruz.