Danıştay Kararı 12. Daire 2021/5037 E. 2023/1371 K. 27.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/5037 E.  ,  2023/1371 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5037
Karar No : 2023/1371

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli ili, Çayırova ilçesi, … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Makine Teknolojileri ve Kalıp öğretmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile yoksun kaldığı mali haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyadaki bilgi belgeler ve soruşturma raporu ile davacının tehdit ve cinsel taciz suçlarından yargılandığı … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde davacının öğrencilerine söylediği sözlerin söylendiği ortam ve yer göz önüne alındığında, öğrenci-öğretmen ilişkisinde gereken mesafeyi tam olarak koruyamadığı, mağdurların olay tarihindeki yaş ve konumları göz önüne alındığında, mağdurlara karşı yanlış anlaşılmaya neden olabilecek ifadelerde bulunduğu düşünülse de, bu durumun mağdurlar olan öğrencilerine karşı cinsel arzular beslediği ve cinsel arzularını tatmin amacıyla davaya konu söz ve davranışlarda bulunduğunu ispata yeterli olmadığı, bu anlamda mağdurlara yönelik iddia olunan cinsel taciz suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine; öğrencisi …’nin evine konuşmak için gittiği ve mağdurun veya yakınlarının hayatına veya malvarlığına yönelik bir zarar vereceğinden bahsederek yapılmış bir eylemden bahsedilmediği, bu anlamda yüklenen fiilin sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması karşısında beraatine karar verilmesi karşısında, davacının “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiili”nin sübuta erdiği gerekçesiyle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan hukuk devleti ilkesi uyarınca faaliyetlerini hukuka uygun biçimde yürütmek zorunda olan idarenin, hukuka aykırı eylem yapması, işlem tesis etmesinin kural olarak hizmet kusuru olduğu, hizmetin yürütülmesi sırasında hukuka uygun davranmayan, tesis ettiği işlemler hukuka aykırı bulunarak yargısal yoldan iptal olunan idarenin, bu işlemlerden kaynaklanan maddi zararı tazmin etmesi, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasına göre zorunlu olduğundan davacının, dava konusu işlem nedeniyle uğradığı maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulü ile dava konusu işlemden kaynaklanan zararın dava tarihi olan 22/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline,tazminat isteminin kabulü ile dava konusu işlemden kaynaklanan zararın dava tarihi olan 22/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 27/03/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.