Danıştay Kararı 12. Daire 2021/3444 E. 2023/1226 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/3444 E.  ,  2023/1226 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3444
Karar No : 2023/1226

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Adliyesinde icra müdür yardımcısı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, …Adliyesi’nde görevli olduğu esnada, hakkında yapılan disiplin soruşturması neticesinde, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi gereğince “Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezası ile tecziyesine dair Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun …tarih ve …Karar sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararla; yaklaşık 2.360.000,00 TL’nin ilgililer tarafından uhdelerine geçirildiği ve bu işlemler sebebi ile de posta evrakını ve parayı getiren banka görevlisine de ödeme yapılarak haksız menfaat sağladıklarının tespit edildiği ve bu haliyle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikte utanç verici davranışta bulunulduğu neticesine varıldığından, davacının fiiline uyan devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziyesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu …İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ceza davasındaki mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, ortada bir para olmadığı, sanal para üzerinden soruşturmanın devam ettirildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyize konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, bozma sebebi bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : Davacı tarafından, …Adliyesi’nde icra müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken, “aynı mahallere gidecek olan posta evrakının birleştirilerek tek bir zarf ile mahalline gönderildiği, zarfa konulan diğer posta evrakına ilişkin posta ücretinin ise zimmete geçirildiğine” ilişkin olarak yapılan soruşturma sonucunda; Türkiye genelindeki tüm icra dairelerinin …Genel Müdürlüğüne yazmış olduğu müzekkerelere, ilgili banka cevap verirken, cevabın müzekkerenin geldiği daireye doğrudan gönderilmeyip …icra Dairelerine elden teslim edildiği, banka tarafından posta masrafının pul olarak ödendiği, Mart 2014’e kadar olan 12 aylık dönem içerisinde banka tarafından icra dairelerine toplam 652.881 evrakın postaya verilmek üzere teslim edildiği ve her bir evrak için 3,85 TL olmak üzere toplamda 2.513.591,85 TL’nin gider pusulası düzenlenerek imza karşılığı o anki icra müdür veya yardımcısına verildiği, müzekkere cevaplarının gidecekleri icra müdürlüklerine göre ayrımının yapılarak, her bir evrak için ayrı posta ücreti alınmasına rağmen, aynı yere gidenlerin tek zarf içerisine konularak gönderildiği, 652.881 evrak alınmasına rağmen toplu gönderiler sonucunda 28.862 adet posta yapıldığı, bankadan posta gideri olarak 2.513.591,85 TL alınmasına karşılık 153.578,62 TL posta ücreti ödenip 2.360.013,23 TL’nin zimmete geçirildiğinin tespit edildiği, davacının dosyasının Devlet memurluğundan çıkarılma cezası ile tecziyesi gerektiği teklifiyle Personel Genel Müdürlüğüne gönderildiği, Genel Müdürlükçe Devlet memurluğundan çıkarma yönünden değerlendirme yapılmak üzere Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderildiği, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun …tarih ve …sayılı işlemi ile Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi gereğince, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici davranışlarda bulunmak” suçundan Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi suretiyle dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine, davacı tarafından söz konusu işlemin iptali talebiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde: “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” eylemi, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince, maddi olayın açıklığa kavuşturulması için yapılacak hukuki denetimin; ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, dava dosyasında bulunan ve dava konusu işlemin dayanağını oluşturan soruşturma raporu ile soruşturma raporuna ekli bilgi, belgeler ve alınan ifadeler doğrultusunda yapılması gerektiği açık ise de, re’sen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararının ve bu karardaki tespitlerin kullanılması ve disiplin soruşturma raporu ile ilgili yapılan inceleme neticesinde disiplin suçuna konu fiil ya da fiillerin sübuta erip ermediğinin tespitine yönelik olarak ilave gerekçe olacak şekilde hükme esas alınması gerektiği açıktır.
İdare Mahkemesince; üzerine atılı fiilleri sebebiyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve sonrasında davacı hakkında kamu davası açıldığı, …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile zimmet suçundan dolayı neticeten 9 yıl, 4 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararda, davacı hakkında, “en fazla gider pusulasına imza attığı ve tesadüfe yer bırakmayacak şekilde aylara yayılan gider pusulasını boş olarak imzaladığı, olayın ihbar ile ortaya çıktığı dikkate alındığında, tüm aşamalarda hayatın olağan akışı içerisinde bu şekilde beyanlara göre 60.000 evrakın hazırlandığı ve banka için özel bir zimmet defteri oluşturulduğu bir kurumda, davacının, hiçbir şeyden haberi olmadığı, bir usulsüzlüğünün olmadığı yönündeki savunmasının inandırıcı ve samimi bulunmadığı, imzaladığı evrak sayısı ve en çok evrakı kendisinin imzalaması, imzaladığı evrakın karşılığı para miktarının 353.000,00 TL civarında olması dikkate alındığında, suça iştirak ettiği ve olayda aktif rol aldığı, paranın aralarında paylaşıldığı hususunda tam bir vicdanı kanaat oluştuğu” yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu, soruşturma raporunda; teslim edilen evrakın posta ücreti olarak belirtilen miktara dair gider pusulalarının, güvene dayalı ve boş olarak imzalandığı, yapılan işin hassasiyeti ve mesleki kıdemi dikkate alındığında, davacının, posta gönderi ücreti almamış olmalarına rağmen, ücret aldıklarına dair gider pusulalarını hayatın olağan akışı içerisinde imzalamamaları gerektiği halde aksinin yapılarak, yaklaşık 2.360.000,00 TL’nin ilgililer tarafından uhdelerine geçirildiği ve bu işlemler sebebi ile de posta evrakını ve parayı getiren banka görevlisine de ödeme yapılarak haksız menfaat sağladıklarının tespit edildiği ve bu haliyle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikte utanç verici davranışta bulunulduğu neticesine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; uyuşmazlık konusu olayla ilgili olarak davacı hakkında “hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla açılan davanın …Ağır Ceza Mahkemesinin …sayılı dosyasında devam ettiği, “görevi kötüye kullanma” suçlaması ile açılan davada … Asliye Ceza Mahkemesinin E.…sayılı dosyasında beraat kararı verildiği, yargılamanın, Yargıtay …. Dairesinin …esasına kayıtlı dosyada temyiz aşamasında devam ettiği anlaşıldığından, anılan Mahkemecelerce verilecek olan kararlar dikkate alınarak dava konusu uyuşmazlığın esasının yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, söz konusu ceza davasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun İdare Mahkemesince araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fillerin işlenip işlenmediği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin verilen davanın reddi yönündeki …İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.