Danıştay Kararı 12. Daire 2021/323 E. 2023/575 K. 15.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/323 E.  ,  2023/575 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/323
Karar No : 2023/575

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:… Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin (g) alt bendi uyarınca devlet memurluğundan çıkarılma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve yoksun kaldığı parasal hakların tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararla; dava dosyası, soruşturma raporu ile eki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının gerek hakkındaki disiplin soruşturmasında vermiş olduğu ifadesinde, gerekse de …Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık sıfatıyla yapmış olduğu savunmasında; maddi olarak sıkıntılarının olduğu, ev kirası ve zorunlu giderleriN bir kısmını ödeyemez hale geldiği, tebligat giderleri tahsil edip tebligatları postaya geç verdiği, bu arada borçlarını kapatmaya çalıştığı, ancak kapatamayacak hale gelince pişman olduğu ve durumu kalemdeki arkadaşlarına ve müdüre anlattığı yolundaki beyanları da dikkate alındığında görevi gereği kendisine emanet edilen parayı kullanmak suretiyle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici harekette bulunma fiilini işlediğinden eylemine uyan 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin (g) alt bendi uyarınca devlet memurluğu görevinden çıkarılma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden bahisle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, Ceza Mahkemesince fiil zimmet olarak değil, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma olarak değerlendirilerek hüküm kurulduğu, fiilin disiplin hukuku açısından ise çıkar sağlamak olarak değerlendirilebileceği, bu durumda kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilebileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan, temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinde; Osmaniye Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının hakkında açılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen soruşturma raporunda; görev yaptığı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bir kısım dosyalarında farklı tarihlerde ve sekiz ayrı işlemle çekmiş olduğu toplamda 2.210,00-TL ücreti 8 gün ile 4,5 ay uhdesinde tuttuğunun tespit edilmesi üzerine Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin (g) alt bendi uyarınca devlet memurluğundan çıkarılma cezası ile cezalandırılması üzerine iptali talebiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı, disiplin cezasına konu fiil nedeniyle yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararı ile davacının eylemi ”hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” olarak değerlendirilerek Türk Ceza Kanunu’nun 155/2.maddesi kapsamında arttırımlar ve indirimler uygulandıktan sonra netleşen nihai ceza (4 ay 5 gün hapis 10 gün adli para cezası) için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin (g) alt bendinde, ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, 131. maddesinde ise, “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmü öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Kanun koyucu, kamu hizmetlerinin uyum ve düzen içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla, bu hizmeti sunan kamu görevlileri için bazı kurallar öngörebilir ve bu kurallara uyulmasını temin etmek amacıyla çeşitli disiplin yaptırımları da belirleyebilir. Memurlara disiplin cezası verilmesindeki amaç, kamu hizmetinin yerine getirilmesinde, mevzuat ile belirlenen kuralları eksiksiz bir şekilde yerine getirmekle yükümlü ve yine mevzuat ile getirilen yasaklı davranışlarından kaçınmak durumunda olan kamu görevlilerinin hizmeti aksatan veya disiplin düzenini bozan davranışları cezalandırılarak, bozulan kamu hizmeti düzeninin sağlanması ve kamu personelini disiplini bozacak davranışlardan caydırmaktır.
Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı getirilen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa’nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.
“Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Sözkonusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen soruşturma raporundaki ifadeler ile dava dosyasında mevcut olan diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının farklı tarihlerde ve sekiz ayrı işlemle çekmiş olduğu toplamda 2.210,00-TL tebligat giderini 8 gün ile 4,5 ay uhdesinde tuttuğu hususu sabit ise de, davacının bu durumu kendisinin İdareye haber vermesi ve kullanmış olduğu paraları soruşturma başlamadan önce iade ettiği hususları da göz önünde bulundurulduğunda davacının üzerine atılı eyleminin 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici davranışlarda bulunmak” kapsamında değerlendirilemeyeceği, buradaki suç tanımına uymadığı, diğer bir ifadeyle disiplin hukukunda yer alan “tipiklik” şartının gerçekleşmediği sonucuna varıldığından, 657 sayılı Kanun’un 125/E-(g) bendi kapsamında devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi yolundaki dava konusu işlemde hukuka uygunluk; davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise, hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının
davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 15/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan, kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki karara katılmıyoruz.