Danıştay Kararı 12. Daire 2021/2502 E. 2023/663 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/2502 E.  ,  2023/663 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2502
Karar No : 2023/663

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (Davacı) …
VEKİLİ : Av. …

2- (Davalı) … Bakanlığı
VEKİLLERİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mersin ili, Anamur ilçesi … Nolu Sağlık Ocağında 30/12/1987-01/04/2002 tarihleri arasında hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile söz konusu işlem sebebiyle mahrum kaldığı özlük haklarının 01/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek, işlemden dolayı uğranıldığı ileri sürülen manevi zarara karşılık olmak üzere 100.000,00-TL manevi zararın ise 07/12/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının dava konusu işlemin 01/04/2002 tarihinde tebliği üzerine yaptığı 15/04/2002 tarihli başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin tebliğinden sonra 47 gün (ilk işlemin tebliği ile işlemeye başlayan 60 günlük yasal dava açma süresinin 13 gün işledikten sonra yapılan 15/04/2002 tarihli başvuru ile kesilmesi sonrasında kalan gün sayısı) içerisinde dava açılması, … tarih ve …sayılı işlemin tebliğ edilmediği düşünülse dahi 15/04/2002 tarihli başvurunun zımnen reddinden itibaren 60 gün içerisinde dava açılması gerekirken, dava konusu işlemin adli yargıda yapılan yargılamada beraat kararı verilmesi sebebiyle yok hükmünde olduğu, bu sebeple süre koşuluna uyulmaksızın her zaman dava açılabileceği ileri sürülerek açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
1- Davacı tarafından, adli yargıda yapılan yargılamada beraat kararı verilmesi nedeniyle dava konusu işlemin yok hükmünde olduğu, bu nedenle süre koşuluna uyulmaksızın her zaman dava açılabileceği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından, istinaf yargılaması aşamasında istinafa cevap dilekçesi ile davaya katkıda bulunulmasına karşın Bölge İdare Mahkemesince lehe vekalet ücretine hükmedilmediği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuş, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar” başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında; avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; ilk derece mahkemesi kararı, dosya tekemmül etmeden ilk inceleme üzerine verilmiş bir karar olduğundan bu aşamada davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka uygun olmakla birlikte; istinaf aşamasında davalı idarenin davayı avukat aracılığıyla takip ettiği, istinafa cevap dilekçesi ile dosyaya katkı sunduğu, davanın da süre aşımı nedeniyle reddi şeklinde sonuçlandığı, buna karşın kararda, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmakta olup, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın hüküm fıkrasının, “…istinaf başvurusunun reddine..” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.700,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasının, “…istinaf başvurusunun reddine..” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.700,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2023 tarihinde kesin olarak esas yönünden oybirliği; vekalet ücreti yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Tarafların temyiz isteminin reddi ile hukuk ve usule uygun olan temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının aynen onanması gerektiği görüşüyle vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanmasına yönelik çoğunluk kararına katılmıyorum.