Danıştay Kararı 12. Daire 2021/207 E. 2023/1440 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/207 E.  ,  2023/1440 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/207
Karar No : 2023/1440

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Kocaeli ili, Gebze ilçesi, … Kız Kur’an kursunda öğretici olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Atanmalarında dini öğrenim esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak nitelik taşımak.” şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin … tarih ve E… sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının evli iken 21/01/2016 tarihinde … isimli dövme ve piercing işi ile iştigal eden erkek ile kendisine ait araçta seyir halinde iken eşi tarafından görülmesi, eşinin aracı durdurmasını telefonda söylemesine karşın aracın bir süre daha seyre devam etmesi, …’nün davacının eşine aracı satın almak istediği için kullandığını ifade etmesi, ancak aracın yeni olduğu ve o sırada satılık olmadığı, davacının kullandığı cep telefonu hattı ile anılan şahsın kullandığı cep telefonu hattı arasında çok sayıda mesajlaşma ve telefonlaşma olduğu, eşinin bu durumdan çok sonra haberdar olduğu, davacı ile eşi arasında açılan boşanma davasında davacı ile anılan şahıs arasındaki bağlantının da gündeme geldiği, … Aile Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında davacının güven sarsıcı davranışlar içerisine girip sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesine de yer verilmesi karşısında; davacının atanmasında dini öğrenim esas alınan bir unvan olan Kur’an kursu öğreticiliği görevinde itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklindeki ortak niteliği kaybettiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği; öte yandan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davacının işlem nedeniyle uğradığını idda ettiği maddi zararın faiziyle tazmini ve özlük haklarının iadesi isteminin de yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Eşine karşı sadakatsiz herhangi bir davranışının olmadığı, … isimli şahısla aralarında ilişkinin arkadaşlıktan ibaret olduğu, telefon görüşmelerinin çoğunun … ile değil o tarihlerde ortak arkadaşları olan sonradan ise … ile evlenmiş olan … ile yapıldığı, davranışlarının İslam törelerine aykırı olmadığı, ortak niteliği kaybettiği yönündeki tespitin gerçeği yansıtmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı “Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı” üzerine Dairemize devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.