Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/2031 E. , 2023/1510 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2031
Karar No : 2023/1510
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının bir kısım dava dosyalarında talimat ve tebligat işlemlerini yerine getirmek üzere reddiyat ile imza karşılığında mahkeme veznesinden almış olduğu ücretleri, amacına uygun olarak kullanmayıp zimmetinde bulundurduğu sonucu “zimmet” fiili isnat edilerek yürütülen soruşturma sonucunda Devlet memurluğundan çıkarıldığı, ceza yargılaması sonunda ise davacıya isnat edilen “zimmet” suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle, fiilin “görevi kötüye kullanma” olarak nitelendirilerek davacının mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği hususları göz önünde bulundurulduğunda, davacının tüm dosya kapsamında sübut bulan ve “görevi kötüye kullanma” olarak değerlendirilen eyleminin 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak değerlendirilemeyeceği, eylemin davalı idare tarafından nitelendirilmesinin hatalı olduğu sonucuna ulaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; memurlara Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilebilmesi için amirlerin bu yönde isteğinin olması, işlemin ön şartı olup, uyuşmazlıkta, işlemin tesisinden önce amirlerin bu yönde herhangi bir isteği bulunmamasına ve disiplin kurullarının “amir” olarak bu yetkiyi kullanabileceğine dair Kanunda herhangi bir düzenleme bulunmamasına rağmen, dosyanın resen ve doğrudan yüksek disiplin kuruluna gönderilmesi suretiyle, kanunda öngörülen yönteme aykırı olarak, amirin bu yönde isteği olmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, belirtilen gerekçe de eklenilmek suretiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının … Sulh Hukuk Mahkemesinde görev yaptığı döneme ilişkin zimmet suçlamasıyla yargılandığı, zimmet suçunun yüz kızartıcı suç olduğu, davacının eyleminin sübuta erdiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı uyarınca Dairemize devredilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, … Sulh Hukuk Mahkemesinde görev yaptığı dönemde bir kısım dava dosyalarında talimat işlemlerini yapmak üzere, bir kısım dava dosyalarında da karar tebliğ işlemlerini yapmak üzere reddiyat makbuzu karşılığında mahkeme veznesinden para çektiği, ancak almış olduğu paraları amacına uygun kullanmayarak zimmetinde tuttuğu iddiası üzerine yürütülen soruşturma raporunda özetle; ”…bir kısım dava dosyalarında talimat ve tebligat işlemlerini yerine getirmek üzere reddiyat ile imza karşılığında mahkeme veznesinden almış olduğu ücretleri amacına uygun olarak kullanmayıp zimmetinde bulundurduğuna yönelik olduğu, bunun aksine bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi mevcut iddiaların aksine bir savunma yapmadığı…” belirtilerek, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (c) alt bendi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması teklif edilmiş, davacıya ait dosya, Osmaniye Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararı ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının bakanlık disiplin kurulunun görüşü alındıktan sonra verilebileceği gerekçesiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmiş, Adalet Bakanlığı Disiplin Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararı ile; davacı hakkında zimmet suçlaması ile Kadirli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ve dosya kapsamı dikkat alındığında 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dosya Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmiş ve sonuç olarak Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 29/09/2016 tarih ve 299 sayılı kararı ile davacının 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi ile hazırlanacak soruşturma raporunda; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaatinin ve teklifinin de yer alması gerektiği, soruşturmacı tarafından soruşturmaya konu eylemin sübut bulup bulmadığı ve mevzuatta hangi disiplin cezasını gerektirdiği yönünde getirilen teklif doğrultusunda disiplin dosyasının disiplin amiri, disiplin kurulu veya yüksek disiplin kurulu tarafından değerlendirileceği, ancak disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amiri ve disiplin kurullarının soruşturmacının teklifi ile bağlı olmadığı, söz konusu merciler tarafından, önlerine gelen dosyaların kendi görev alanında olmadığı kanaatine varılması halinde disiplin dosyasının görevli görülen merciye gönderilebileceği açıktır.
Bir başka ifadeyle, Bakanlık Disiplin Kurulunun, davacının fiilleri hakkında soruşturmacı tarafından yapılan teklif ve değerlendirmeye katılmak zorunluluğunun bulunmadığı gibi davacının eylemlerinin 657 sayılı Kanun’un 125. Maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde belirtilen memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici harekette bulunmak fiilini oluşturduğu kanaatine ulaştığı takdirde, konunun yetkili kurul tarafından görüşülmesi gerektiği yönünde karar almasını engelleyen bir
düzenleme bulunmamaktadır. Zira 657 sayılı Kanun’un 126. maddesindeki “disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur. Cezayı kabul veya reddeder.” şeklindeki düzenleme, kurulların kendi yetki alanlarındaki cezalar bakımından uygulanabilecek bir hükümdür. Disiplin kurulunun kendi yetkisinde görmediği bir ceza ve bu cezaya dayanak olan fiile ilişkin dosyayı, yetkili gördüğü disiplin amiri veya kurula göndermesi idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu yönündeki Anayasa kuralının gereğidir. Aksi düşünce disiplin kurulunu, kendi yetkisinde görmediği bir ceza teklifi hakkında kabul veya ret yönünde bir karar vermesi sonucuna götürür ki, bu durumda kabul veya ret şeklinde tesis edilen idari işlemin yetki bakımından sakat olacağı kuşkusuzdur.
Bu durumda, davacının eylemlerinin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici harekette bulunmak fiilini oluşturduğu gerekçesiyle dosyanın Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna doğrudan gönderilmesinde usule aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararında, İdare Mahkemesi kararına eklenen gerekçe yerinde olmamakla birlikte, bu husus kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçe eklenerek reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtildiği şekilde gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.