Danıştay Kararı 12. Daire 2021/191 E. 2023/1242 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/191 E.  ,  2023/1242 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/191
Karar No : 2023/1242

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … İcra Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, … İcra Müdürlüğünde icra müdür yardımcısı olduğu dönemde işlediği iddia edilen eylemleri nedeniyle hakkında yapılan soruşturma neticesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporu ve ekindeki ifade tutanaklarının birlikte incelenmesinden; davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erdiği kanaatine varıldığından, davacının söz konusu fiileri nedeniyle eylemine uyan 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık görülmediği, nitekim, söz konusu olayla ilgili açılan dava sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile davacının zimmet suçunu işlediği gerekçesiyle hapis cezası ile cezalandırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İşlediği iddia edilen fiillere ilişkin karara esas alınan ceza yargılaması sonucu verilen kararın kesinleşmediği, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İsim ve imzasız ihbar mektubu üzerine Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve … ile … tarih ve … sayılı görev emirleri uyarınca başlatılan soruşturma kapsamında; Akbank tarafından Türkiye genelindeki tüm icra müdürlüklerinden gelen müzekkerelere yazılacak cevabi yazıların, Küçükçekmece İcra Müdürlükleri aracı kılınarak tüm icra müdürlüklerine gönderildiği, banka tarafından nöbetçi icra müdürlüğüne günlük ortalama 2000-2500 adet müzekkere getirildiği, her bir müzekkere için 3,85 TL posta ücreti olmak üzere toplam 8.000,00-10.000,00 TL’nin günlük ve nakit olarak gider pusulası karşılığında ilgili icra müdür veya müdür yardımcısına ödendiği, müdür veya müdür yardımcısının bu müzekkereleri icra müdürlüğünde resmi olarak tutulan muhabere defterine kaydettirerek muhabere numarası verdikten sonra her bir müzekkereyi ilgili icra müdürlüğü dosyasına ayrı ayrı göndermesi gerekirken, gelen müzekkere cevaplarını icra müdürlükleri dışında gayri resmi olarak tutulan bir deftere kaydını yaptırdıkları, muhabere evrakının dikkat çekmemesi için adliyede PTT şubesi bulunduğu halde, İstanbul’da bulunan farklı PTT şubelerinden postaya verildiği, postaya verme ve diğer işlemleri icra müdürlüğünde görevli olan avukat katiplerine veya haricen çalıştırdıkları kişilere ücret karşılığında yaptırdıkları, adliyede bulunan 4 icra dairesinin birer aylık dönemlerde nöbetleşe olarak bu muhabere işlemlerini yaptıkları, Mart 2013 – Mart 2014 arası dönem olmak üzere yaklaşık 12 aylık dönem içerisinde banka tarafından icra dairelerine toplam 652.881 adet evrakın postaya verilmek üzere teslim edildiği ve her bir evrak için 3,85 TL olmak üzere toplamda 2.513.591,85 TL’nin gider pusulası düzenlenerek imza karşılığı o sırada nöbetçi olan icra müdür veya yardımcısına verildiği, gönderilecek evraka ilişkin bilgisayar çıktılarının banka görevlisi tarafından hazırlandığı ve gönderiler ile birlikte getirildiği, her bir evrak için banka tarafından ayrı ayrı ücret ödenmesine rağmen aynı mahale gidecek evrak tek postaya konulmak suretiyle ve Banka görevlisinin de adı geçenlere yardımı ile yaklaşık 2.360.000,00 TL’nin ilgililer tarafından uhdelerine geçirildiği ve bu işlemler nedeni ile de posta evraklarını ve parayı getiren banka görevlisine de ödeme yaparak haksız menfaat sağladıkları sonucuna varılarak, davacının 657 sayılı Kanun’un 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılma cezasıyla cezalandırılması yönünde teklif getirildiği ve bu teklif doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesinde, ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Kanun’un 131. maddesinde ise, “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacıya isnat edilen ve disiplin soruşturmasına konu olan fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç teşkil etmesi nedeniyle davacının, “zimmet” suçundan yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacı hakkında mahkumiyet kararı verildiği, UYAP ortamında indirilen gerekçeli karara göre, 5271 sayılı CMK uyarınca ceza artırımları ve indirimleri uygulandıktan sonra neticede davacıya 9 yıl, 4 ay ve 15 gün hapis cezası verildiği; ancak, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucu … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla Mahkeme kararının bozulduğu ve bu bozma kararı üzerine … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacıya hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile 100.000,00 TL adli para cezası verildiği ve cezanın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu ceza davasının sonucunun araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fiillerin işlenip işlenmediği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin verilen davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.