Danıştay Kararı 12. Daire 2021/1774 E. 2023/450 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/1774 E.  ,  2023/450 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1774
Karar No : 2023/450

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : İstanbul Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde yer alan; “Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” hükmü uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması” gerekmekte ise de, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir alt ceza olan “3 yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığının … gün ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen kararla; dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden, davacıya ait UYAP ekranının ve şifresinin kullanılması suretiyle … İcra Müdürlüğüne ait 9 adet dosyada, dosya ile ilgili olmayan kişilerin taraf olarak eklendiği ve bu dosyalarda farklı araçlara UYAP üzerinden satış şerhi konulduğu ve bu araçların satışının yapıldığı, gerçekleşen olayların mesai saatleri dışında, öğle arası ya da akşam mesai sonrası gerçekleşmesi, çok sayıda dosyada işlem yapılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacıya verilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, UYAP şifresinin kullanılmış olmasının suçun kendisi tarafından işlendiği anlamına gelmeyeceği, zira şifresinin diğer daire çalışanları tarafından kolaylıkla öğrenilebileceği, yapılan işlemlerin mesai saatleri dışında veya kendisi keşifte iken gerçekleştiği, işlerin fazla olması durumunda avukatların getirdiği personele ekran açıldığı, bu kişilerin de şifresini öğrenmiş olabileceği, evraklardaki imzanın kendisine ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılmadığı, şifresinin diğer icra dairelerinde de kullanıldığı, diğer icra dairelerinde işlem yapmasının mümkün olmadığı belirtilerek kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyize konu Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, onanması gerektiği savunulmuştur

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı “Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı” uyarınca Danıştay Beşinci Dairesince devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : Davacı hakkında, … tarih … ve … sayılı olurla, … İcra Müdürlüğünde zabıt katibi olarak görev yaptığı dönemde, UYAP şifresi ve ekranı kullanılarak hiç bir şekilde dosya borçlusuna ait bulunmayan araç sahiplerini dosyaya taraf olarak ekleme, araçlarını sorgulama ve araçlar üzerine satış şerhi koymak suretiyle … adına sahte şekilde araçların tescillerini sağlama fiillerinin işlenip işlenmediğinin tespiti amacıyla soruşturma başlatıldığı, 09/07/2013 tarihli soruşturma raporunda; olay hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan soruşturma sonucunda, ilgili hakkında “Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve bu suçlara iştirak” suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, anılan kararın … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve D.İş. … sayılı kararıyla kaldırıldığı ve soruşturmanın halen derdest olduğu; … İcra Müdürlüğüne ait dosyaların UYAP safahat bilgilerinin incelenmesinden bazı dosyalarda, dosya ile ilgisi olmayan kişilerin dosyaya taraf olarak eklendiği ve bu icra dosyaları ile ilgili olmayan çeşitli araçlara UYAP üzerinden satış şerhi konulduğu, daha sonra sahte belgelerle satış ve tescil işleminin yapıldığı, yapılan işlemlerde davacının UYAP ekranının ve şifresinin kullanıldığının tespit edildiği, davacının üzerine atılı söz konusu fiillerin sübuta erdiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığının … gün ve … sayılı kararı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde yer alan; “Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” hükmü uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması” gerekmekte ise de, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir alt ceza olan “3 yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırıldığı, temyizen incelenen davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde; “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,” fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında belirtilmiş; aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise “..Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 131. maddesinde, “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
657 sayılı Kanun’un anılan hükmü kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanununda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu beraat kararı verilmiş olmasının da, kural olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği de açıktır.
Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev’i bakımından bağlayıcı olacağı; bir başka ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.
Uyuşmazlık konusu olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede; davacının disiplin cezasına konu eylemleriyle ilgili “Bilişim Sistemindeki Verileri Bozma, Yoketme, Erişilmez Kılma, Sisteme Veri Yerleştirme vb.” suçundan yapılan ceza yargılamasında … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; “Buna göre, iddia, sanıkların savunması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların kasıtlı olarak Uyap sistemine taraf ekleme şeklinde atılı eylemi işlediklerine ilişkin mahkememizde kesin bir vicdani kanaat oluşmadığı, bu itibarla sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği” gerekçesiyle davacının beraatine karar verildiği, bununla birlikte; sözkonusu karara yönelik olarak, … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin E:… sayılı dosyasında istinaf incelemesinin halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesince, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının üzerine atılı fiilin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda açıkça tanımlanan fiillerden olması ve ceza yargılamasına da konu edilmesi nedeniyle, davacının anılan fiili işleyip işlemediği hususunun ancak ceza mahkemesince verilecek kararın kesinleşmesi üzerine belirlenebileceği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, söz konusu ceza davasının istinaf aşamasında sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fiillerin işlenip işlenmediği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemeiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.