Danıştay Kararı 12. Daire 2020/958 E. 2020/3606 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/958 E.  ,  2020/3606 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/958
Karar No : 2020/3606

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli ve E:… sayılı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca verilen temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Tıp Akademisinde doçent unvanı ve kıdemli binbaşı rütbesiyle görev yapmakta iken disipsinsizlik nedeniyle 18/06/1998 tarihinde Yüksek Askeri Şura kararıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılan davacı tarafından, 926 Sayılı Kanun’un Geçici 32. maddesi hükümlerinden faydalandırılması yönünde yaptığı başvurunun reddine ilişkin Milli Savunma Bakanlığı’nın … tarihli … sayılı işleminin iptali ile yoksun kalınan özlük haklarının 25/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; AYİM … Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile ilgili olarak, davacı tarafça, Anayasa Mahkemesine yapılan … nolu bireysel başvuru neticesinde, Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümünce 15/12/2015 tarihinde ihlal kararı verilerek, yeniden yargılama yapılmak üzere karar örneğinin gönderildiği Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve Gensek No:…, E:… sayılı kararıyla ilk kararı kaldırılarak yeniden yargılama sürecine girildiği, davacı hakkında Yüksek Askeri Şura kararıyla tesis edilen işlemdeki gerekçelerin AYİM … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında incelendiği ve bu belgelerde belirtilen hususları kanıtlayıcı herhangi bir bilginin bulunmadığının tespit edildiği, ayrıca, Mahkemelerinin 22/02/2018 tarihli ara kararına cevaben gönderilen 04/05/2018 tarihli yazı ile davacının şahsi dosyasında yapılan detaylı inceleme ve ilgili birimlerle yapılan koordine sonucunda dava konusu işlemi haklı kılacak objektif ölçütlerin esas alındığını gösteren somut bilgi ve belgenin bulunmadığı, işlemin sebebi olarak gösterilen “ayırma işleminin dayanağı olan fiillerin vasıf ve mahiyeti” şeklindeki soyut gerekçenin, işlem tesis edilirken kullanılan takdir yetkisinin, eşitlikçi, hakkaniyete uygun ve objektif olarak kullanıldığını ispata yeterli bir gerekçe olmadığı, dava konusu işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının 25/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; İdare Mahkemesince verilen kararın istinaf yoluyla incelenmesi talebi üzerine verilen kararın, davalı idareye 06/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan kararda temyiz süresinin 30 gün olduğu açıkça belirtildiği halde, 2577 sayılı Yasanın 46/1. maddesinde öngörülen 30 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 09/12/2019 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz başvurusunda bulunulduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle temyiz isteminin 2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin birinci fıkrası ile 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kullanılan elektronik evrak sisteminde (EBYS) yaşanan yoğunluk ve aksaklık nedeniyle gecikmenin olduğu bu nedenle temyiz isteminin reddine ilişkin kararın bozulması gerektiği, öte yandan davacının başvurusu hakkında Milli Savunma Bakanına tanınan takdir yetkisi kapsamında başvurunun reddedildiği, 926 Sayılı Kanun’un Geçici 32. maddesi hükümlerinin ilgililere mutlak bir hak tanımadığı bu nedenlerle İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun oluğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesinin temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 46. maddesi hükmü uyarınca iptali istenilen ve yargılamanın yenilenmesine konu Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, halkoylamasıyla kabul edilerek 27 Nisan 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla Anayasaya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargının kaldırılmış olması ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan, kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde gönderileceği hükme bağlanmış olması ve anılan Anayasa değişikliği ile ortaya çıkan yeni hukuki duruma göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemelerinin yürürlükten kaldırılarak, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştay’a, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine gönderileceği düzenlemesi karşısında, söz konusu Anayasa değişikliğinin yürürlük tarihinden sonra idari yargı yerinde açılan ve yürürlükten kaldırılmadan önce Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevinde bulunan davalardan, kanun yolu incelemesi aşamasında olmayan ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu hükümleri uyarınca ilk derece olarak doğrudan Danıştayın görevinde bulunmayan davaların görevli ve yetkili idare mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesinde görülmüş ve karara bağlanmış, 20/07/2016 tarihi öncesinde verilmiş ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlere tabi bir karar olması nedeniyle, bu karara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının da ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte olan kanun yollarına ilişkin hükümlere tabi olması gerektiği sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ve … tarih ve E:… sayılı temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararı Üye …’in karşı oyu ile oyçokluğuyla kaldırılarak, dosyadaki belgeler yeniden incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının 25/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; temyize konu karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, kaldırılmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.