Danıştay Kararı 12. Daire 2020/851 E. 2020/4301 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/851 E.  ,  2020/4301 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/851
Karar No : 2020/4301

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

2- Emniyet Genel Müdürlüğü – ..
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 24/09/2019 tarih ve E:2019/1685, K:2019/6556 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanunla değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca istemin reddi gerektiği savunulmakta olup; Emniyet Genel Müdürlüğünce savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından; … Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde, … tarihinde … ilçesinde görevli olduğu sırada nehir yatağından geçerken zeminin buzlu olması nedeniyle kayarak düşmesi sonucu ayağından yaralandığından bahisle, hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması ve idari polis olarak görevlendirilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının … Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görev yapmakta iken, … – … tarihleri arasında bir grup polis memuruyla birlikte … ilçesinde görevlendirildiği; davacı tarafından, … tarihinde görevli olduğu sırada nehir yatağından geçerken zeminin buzlu olması nedeniyle kayarak düşmesi sonucu ayağından yaralandığının ileri sürüldüğü; davacının bu görevin ifası sırasında yaralandığına dair olay yeri tespit tutanağı bulunmamakla birlikte, iddia edilen yaralanma olayından sonra, acil olarak gittiği … Devlet Hastenesince, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiği, davacının bu Hastaneye sevki sırasında kendisiyle birlikte … ilçesinde görevli olan bir polis arkadaşının refakatçi olarak görevlendirildiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesince “derin ven trombozu” teşhisi konularak 01/01/1994-11/01/1994 tarihleri arasında hastanede yatarak 11 gün tedavi gördüğü ve 11/01/1994 tarihinden itibaren de 9 gün süreyle istirahatının uygun görüldüğü, tedavi süresince 04/01/1994 tarihli refakatçi fişine istinaden polis arkadaşının hastanede refakatçi olarak bulunduğu; tedavi sonrasında yeniden görevine başlayan davacıya, … Devlet Hastanesinin 18/07/2002 tarihli sağlık kurulu raporu ve … Hastanesinin 24/06/2003 tarihli sağlık kurulu raporuyla, “post trambo flebith sendromu” teşhisi konularak aktif polislik yapamayacağı, idari polislik yapabileceği yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, İdare Mahkemesinin … tarihli ara kararıyla davacının … Şehir Hastanesine sevk edildiği; anılan Hastanenin 01/08/2018 tarihli sağlık kurulu raporuyla, “geçmiş dosyaların incelenmesi sonucu, kazadan 3-4 gün sonra derin venöz trombozu geçirmiş (…Üniversitesi Tıp Fakültesi raporlarına istinaden) Kazaya bağlı gelişme ihtimali yüksektir. Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin Kalp Damar Cerrahisi C/12 maddesine girmektedir.” şeklinde karar verildiği görülmektedir.
Davacının vazife malulü sayılması istemiyle yaptığı başvuru davalı idarece, davacıdaki rahatsızlığın 27/12/1993 tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklandığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı, … Emniyet Müdürlüğü Hekimliğinin 30/11/1993 günlü, 6464 sayılı “sağ diz travması” tanısı ile … Devlet Hastanesine sevk edildiği ve “sağ dizde travmatik synovitis” tanısı konularak 10 gün istirahat aldığına dair bir belgenin bulunmasına karşın söz konusu travmanın görevi sırasında olduğuna dair bir iddianın olmadığından bahisle reddedilmiş ise de, yukarıda ayrıntısına yer verilen hususlar ve davacıya hastaneye gidiş ile hastane tedavi sürecinde refakat eden polis memurunun, sonradan atandığı … Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde verdiği ve davacının yaralanma olayının meydana geliş şekline ilişkin iddialarıyla paralel nitelikteki 05/03/2004 tarihli tanık ifade tutanağı birlikte değerlendirildiğinde; davacının rahatsızlığının, görevi sırasında ve görevin neden ve etkisinden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Diğer taraftan, mülga Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce, Emniyet Genel Müdürlüğünden davacının vazife malullüğü durumunun incelenebilmesi için olaya ilişkin olarak görgü tanıkları ifade tutanakları istenilmesine rağmen, Vazife Malullüklerini Belirten Usul ve Belgeler Hakkında Tüzük hükümlerine göre düzenlenmesi gereken belgelerin bulunmadığı bildirilmiş ise de, olaya tanıklık eden diğer polis memurlarının ifadelerinin alınmamış ve olay yeri tespit tutanağının tutulmamış olmasının (diğer bir deyişle, davacının elinde olmayan sebeplerle maluliyetin oluşumunun Tüzükte aranan belgelerle ortaya konulamamış olmasının), davacıya izafe edilebilecek bir eksiklik veya kusur olarak değerlendirilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, Danıştay Onikinci Dairesinin onama kararının kaldırılarak, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun; düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür. Düzeltilmesi istenen karar kanun ve usule uygun olup, düzeltmeyi gerektiren bir sebep de bulunmadığından düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına 15/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.