Danıştay Kararı 12. Daire 2020/591 E. 2020/2937 K. 23.09.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/591 E.  ,  2020/2937 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/591
Karar No : 2020/2937

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkez Komutanlığında sözleşmeli uzman erbaş kursiyeri olarak görev yapan davacının, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve MRK.Ş.:… sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 3269 sayılı Kanunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse dahi maddede sayma yoluyla belirtilen suçlardan cezalandırılanların sözleşmeleri feshedilmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiklerinin kesileceğinin açık bir şekilde hükme bağlandığı, anılan Kanunun 12. maddesinde belirtilen hırsızlık suçundan cezalandırılan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davacının, Kanunun amir hükmü gereğince sözleşmesi feshedilerek terhis edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının şehit olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; sözleşmeli uzman erbaş olan davacının 19.02.2018 tarihinde eğitim görmek için … Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkez Komutanlığına katılış yaptığı, davacının askeri eğitimi devam etmekte iken hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında, hırsızlık suçundan cezalandırıldığı bilgi notu üzerine ilgili kurulca davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olarak değerlendirildiği, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle uzman erbaş sözleşmesi feshedilerek terhis edilmesi üzerine açılan bu davada, 28.11.2018 tarihinde dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine görevine dönen davacının, 25.09.2019 tarihinde şehit olduğu anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ”Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir.” ikinci fıkrasında, ”Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarece, dava doyasına sunulan belgelerden, yargılama aşaması devam ederken davacının 25.09.2019 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında 2577 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Bölge İdare Mahkemesi Kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 23/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.”, 2. fıkrasında “Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.
” hükmü yer almaktadır.
Anılan düzenlemede, davanın açılmasından sonra ve esas hakkında karar verilmesinden önce ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, açılan davalar ile ilgili nasıl bir yol ve yöntem izleneceği, bu tür davaların ne olacağının açıkça düzenlendiği, kararın verilmesinden sonra ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olması durumunda ise; kazanılmış haklar da dikkate alınarak medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyetinin son bulması dikkate alınarak bir yorum yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacının açtığı davada mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesinden sonra, istinaf talebinde bulunulması üzerine dosya istinaf aşamasında iken ve henüz karar verilmeden 25/09/2019 tarihinde şehit olduğu dikkate alındığında, temyize konu karar ile bulunduğu aşama itibariyle dosyanın işlemden kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken esastan inceleme yapılarak karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığından bu gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.