Danıştay Kararı 12. Daire 2020/531 E. 2023/124 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/531 E.  ,  2023/124 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/531

Karar No : 2023/124

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem : Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğünde … olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (ı) alt bendi uyarınca 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve …sayılı disiplin kurulu kararının bildirilmesine ve davacının öğrenim durumu nedeniyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan bahisle brüt aylığının 1/4’ünün kesilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali ile maaşından yapılan kesintinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince Danıştay Onikinci Dairesinin 29/04/2019 gün ve 2015/4138 Esas, 2019/3147 sayılı bozma kararına uyularak; soruşturma raporu ve eki belgelerin incelenmesinden, davacının işlediği iddia edilen fiillerin 01/11/2011-20/08/2013 tarihleri arasını kapsadığı, disiplin cezasının verilme tarihinin ise 22/08/2014 olduğu dikkate alındığında, 22/08/2012 tarihi öncesi fiiller için ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı, olayda davacıya isnat edilen fiillerin 22/08/2012 tarihi sonrası itibarıyla incelenmesinden, davacının şube müdürü olarak harcama yetkilisi görevini de yürüttüğü ve bu dönemde gerçekleşen perde, alez, arıtma tuzu alım işlerinin doğrudan temin usulü ile yapılmasına onay verdiği, söz konusu alımların çabuk tükenecek ya da bozulacak malzemeler hakkında olmadığı, ilgili malzemelerin yurtlar bazında gelen talepler dikkate alınarak toplam değer üzerinden ihale yapılmak suretiyle alınabileceği, merkezi bir depoda bekletilerek ihtiyaç halinde yurtlara yıl içinde dağıtılabileceği hususları dikkate alındığında işlerinin eşik değerin altında kalmak maksadıyla yurtlar bazında kısımlara bölünerek doğrudan temin yolu ile yapıldığı bunun sonucunda yeterli rekabet ortamının sağlanmadığı, yapılacak ihalede kamunun menfaatinin bulunduğunun gözardı edildiği, davacının görevin gereklerini yerine getirmeyerek işlerin doğrudan temin yoluyla yapılmasına neden olduğu ve açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü ile alım yapılması halinde ihaleyi kazanıp kazanamayacağı belli olmayan şirketlerden doğrudan temin usulüyle mal alımı yapılması nedeniyle, söz konusu şirketler yararına hareket edildiği sonucuna varıldığından, davacının eylemine uygun disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğu, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Tesis edilen işlemin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ :…

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 09/07/2018 tarih ve 30743 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 11 ve 12. maddeleriyle tüzel kişiliği sona erdirilerek Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden yapılandırılan davalı “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü” yerine “Gençlik ve Spor Bakanlığı” hasım mevkiine alınmak suretiyle işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Yüksek Öğrenim, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan davacı hakkında, ilgili bölge müdürlüğünün 2011-2013 tarihleri arasında doğrudan temin yoluyla gerçekleştirdiği ihaleler hakkında başlatılan soruşturma sonucu, gerçekleştirilen mal ve hizmet alım ve yapım işlerinin yurtlar bazında bölümlere ayrılarak eşik değerin altında kalması suretiyle doğrudan temin yoluyla alınması yoluna gidildiği, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun, “İhalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimim, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılması” ilkelerine uygun hareket edilmediği, işlerin belli kişilere verildiği, mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin hukuka ve mevzuata aykırı şekilde doğrudan temin yoluyla yapılması nedeniyle ihaleye katılabilecek üçüncü kişilerin ihaleye katılmalarının engellendiği, dolayısıyla ihaleye katılma olasılığı olan diğer firmaların mağduriyetine sebebiyet verildiği, rekabet ortamı sağlanmadan alımlar ve yapım işleri gerçekleştirilmesi nedeniyle mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin belirli firmalara yaptırılması sonucu firmaların haksız kazanç sağlamalarına yol açıldığı, alımların ihale usulü ile yapılması halinde rekabet ortamı içerisinde daha düşük fiyatla mal/hizmet alım ve yapım işi imkanı doğabilecekken, hemen hemen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin tamamının belirlenen yaklaşık maliyetlerle alınmasının/yaptırılmasının doğal bir sonucu olarak muhtemel kamu zararına sebebiyet verildiği, şube müdürü ve harcama yetkilisi-gerçekleştirme görevlisi olan davacının belirtilen işlemlerden sorumlu olduğundan bahisle getirilen teklif uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de öğrenim durumu nedeniyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan bahisle brüt aylığının 1/4’ünün kesilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (ı) alt bendinde, “Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce,felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak” fiileri kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış ve aynı maddede; öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4’ü – 1/2’sinin kesileceği ve tekerrüründe görevlerine son verileceği hükme bağlanmış, 127. maddesinde, “Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı” hükmüne yer verilmiştir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 5. maddesinde, “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Aralarında kabul edilebilir doğal bir bağlantı olmadığı sürece mal alımı, hizmet alımı ve yapım işleri birarada ihale edilemez. Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez. Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda metnine yer verilen 657 sayılı Kanun’un 127. maddesinde, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ceza verilmediği takdirde disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Soruşturma raporu ve eki belgelerin incelenmesinden, davacının işlediği iddia edilen fiillerin 01/11/2011-20/08/2013 tarihleri arasını kapsadığı, disiplin cezasının verilme tarihinin ise 22/08/2014 olduğu dikkate alındığında, 22/08/2012 tarihi öncesi fiiller için ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır.

Bakılan olayda davacıya isnat edilen fiillerin 22/08/2012 tarihi sonrası itibarıyla incelenmesinden; yapılan soruşturmada, davacının, kişilerin yarar ve zararını hedef tutan davranışlarda bulunduğunun, hukuken kabul edilebilir, somut, objektif bilgi ve belgelerle, şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığı açıktır.

Ayrıca, olayla ilgili davacı hakkında görevi kötüye kullanma suçlaması nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan … nolu soruşturma sonucunda, 31/07/2015 kararla kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.

Bu durumda, davacı hakkında yürütülen soruştuma kapsamında incelenen ve dava konusu işleme gerekçe olarak gösterilen iddiaların sübut bulmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.