Danıştay Kararı 12. Daire 2020/494 E. 2020/2818 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/494 E.  ,  2020/2818 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/494
Karar No : 2020/2818

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aksaray Şehit Önder Güzel Polis Meslek Eğitim Merkezi’nden mezun olan davacının, Polis Akademisi Başkanlığı’nca 29.12.2018 tarihinde yapılan sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına dair işlem ile bu işleme bağlı olarak ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Polis Meslek Eğitim Merkezi’nden mezun olan davacının, yapılan yasal düzenleme uyarınca sözlü sınava tabi tutulduğu, anılan sözlü sınavı gerçekleştiren sınav komisyonunun yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümlerine uygun olarak oluşturulduğu, oluşturulan bu sınav komisyonunca önceden başka bir komisyon tarafından hazırlanan sınav sorularından davacıya kura çektirilmek suretiyle 102 numaralı sorunun sorulduğu, davacının sözlü sınavda verdiği cevapların Yönetmelikte belirlenen kriterler çerçevesinde komisyon üyelerince ayrı ayrı değerlendirilerek puan takdir edildiği, puanların aritmetik ortalaması alındığında ise davacının puanının 70 puanın altında kaldığı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının Polis Meslek Eğitimi Merkezindeki öğrenim süresi sonundaki not ortalamasının 95,73 olduğu dikkate alındığında, her bir kriter yönünden yapılan değerlendirmede bütün komisyon üyeleri tarafından dört ayrı kriter için de 15 puan takdir edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, takdir yetkisinin objektif kullanılmadığı, dolayısıyla davacının yapılan sözlü sınav sonunda başarısız sayılması ile bunun sonucunda ilişiğinin kesilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu idare mahkemesi kararının kaldırılmasına; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, POMEM öğrencilerinin eğitim sonu sınav işlemlerinin 03.06.2015 tarihli ve 29375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Genel Müdürlüğü Kadrolarına Polis Memuru ve Komiser Yardımcısı Rütbelerine Aday Memur Olarak Atanacaklarda Uygulanacak Sınav Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yapıldığı, bu kapsamda davacının sözlü sınava tabi tutulduğu, sözlü sınav sonucu adayın puanının komisyonun takdir yetkisi çerçevesinde belirlenmesi sonucu ortaya çıktığı, bu hale göre dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin hukuka aykırılığını açıkça ortaya koyduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :

3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle eklenen Ek 1. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte öğrenime devam edenler dahil, bu Kanun ve 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu gereğince, polis eğitim kurumlarında ya da Emniyet Genel Müdürlüğü adına diğer yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına Polis Memuru ve Komiser Yardımcısı rütbelerine aday memur olarak atanmaları için öğrenim süresini başarıyla tamamlamaları ve eğitim sonunda Polis Akademisi Başkanlığınca yapılacak sınavda başarılı olmaları şarttır.” hükmü yer almıştır.
Anılan maddede yer alan “…öğrenimine devam edenler dahil…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla açılan davada, Anayasa Mahkemesinin 04.05.2017 tarihli, E:2015/41, K:2017/98 sayılı kararıyla; öğrencilerin memuriyet hakkını kazanılmış bir hak olarak elde etmedikleri, zira bunların henüz memuriyete atanmadıkları ve memuriyetin bunlar yönünden bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş kişisel bir hakka dönüşmediği, kanun koyucunun, Anayasa’da öngörülen kurallar çerçevesinde diğer alanlarda olduğu gibi kamu görevine giriş koşullarıyla ilgili olarak da kamu yararı amacıyla bazı değişiklikler yapabileceği, bu değişikliklerin kişilerin beklentilerini etkileyebileceği, kişilerin meşru beklentileri aleyhine bir düzenleme yapılmasının söz konusu olmadığından kuralın kişilerin çalışma hürriyeti ve haklarına yönelik hukuki güvenliklerini ihlal eden bir yönü bulunmadığı ve anılan düzenlemenin emniyet hizmetlerinin daha iyi işlemesi amacıyla yapıldığından Anayasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun, Ek 1. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 03.06.2015 tarihli ve 29375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Emniyet Genel Müdürlüğü Kadrolarına Polis Memuru ve Komiser Yardımcısı Rütbelerine Aday Memur Olarak Atanacaklara Uygulanacak Sınav Yönetmeliği’nin “Sınava katılacak adaylar” başlıklı 5. maddesinde de, “Polis eğitim kurumları ve Emniyet Genel Müdürlüğü adına diğer yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerden öğrenim süresini başarıyla tamamlayan öğrenciler, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına polis memuru veya komiser yardımcısı olarak atanmalarından önce sınava tabi tutulur.” düzenlemesine yer verilmiş ve bu düzenlemeye istinaden davacı eğitim sonunda sözlü sınava tabi tutulmuştur.
Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin, diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılması esastır. İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olarak yapılacak bir yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyecektir.
Bu itibarla, davacının girdiği sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Dava konusu olayda; dosyada bulunan dava konusu işlemin dayanağı olan sözlü sınav komisyonu başkanı ve üyelerince verilmiş puanlara ilişkin tutanak ve sınav sonuçlarına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden, sözlü sınavın nesnel olarak yapıldığı ve yargısal denetim için aranan bütün koşulları sağladığı anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.