Danıştay Kararı 12. Daire 2020/4677 E. 2020/4309 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/4677 E.  ,  2020/4309 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4677
Karar No : 2020/4309

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR :
1- DAVACI : …
2- DAVALI : … Başkanlığı – ..
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacı tarafından; 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca vergi denetmeni kadro unvanının kaldırılması üzerine, aynı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen vergi müfettişi kadro unvanı için öngörülen ek gösterge ile makam ve görev tazminatlarından yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 10/07/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının gecikme faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Mahkemelerince daha önce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın “dava konusu işlemin ek gösterge yönünden iptali ile 01/03/2012 tarihinden itibaren yoksun kalınan ek gösterge tutarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine” ilişkin kısımlarının, Danıştay Onikinci Dairesinin 27/09/2019 tarih ve E:2018/5632, K:2019/6879 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli (I) sayılı Cetvelin I/g bendinde, en az üç yıllık yükseköğrenim mezunu olan ve yeterlik sınavı sonunda vergi müfettişliğine atananların (3600) ek göstergeden yararlanmalarının öngörüldüğü; diğer taraftan, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 12. maddesinde yapılan değişiklikle de, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanların, 657 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacağı öngörülmek suretiyle, 15/11/2011 tarihinden sonra halen bu kadrolarda bulunanlar yönünden istisnai bir düzenleme yapıldığı; bu düzenlemenin 15/11/2011 tarihinden önce emekliye ayrılanları kapsamadığı açık olup, bu tarihten önce emekliye ayrılanların, 28/02/2012 tarihli (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırası ile yapılan eşitlik işlemi uyarınca, 657 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer alan şartları taşımaları gerektiği hususunda kuşku bulunmadığı; bu durumda, 657 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I/g bendindeki “yeterlik sınavında başarılı olma” koşulunu taşımayan davacının; anılan bentteki ek göstergeden yararlandırılmamasına ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/01/2017 tarih ve E:2016/3467, K:2017/182 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle, “dava konusu işlemin ek göstergeye ilişkin kısmının iptali istemi” ile “ek göstergeden kaynaklanan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemi” yönlerinden davanın reddine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI :
Davacı tarafından; dava dilekçesinde, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Danıştay Onikinci Dairesinin 27/09/2019 tarihli bozma kararının “tetkik hâkimi düşüncesi” bölümünde yer alan gerekçelerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği; davalı idarenin temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
Usul hükümleri uyarınca, dava açmakta olduğu gibi kanun yoluna başvurmada da, hukuki yarar bulunması; bir başka ifadeyle, kanun yoluna başvuranın, kararın bozulmasında korunmaya değer bir menfaatinin bulunması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla, Danıştay Onikinci Dairesinin bozma kararına uyularak; “dava konusu işlemin ek göstergeye ilişkin kısmının iptali istemi” ile “ek göstergeden kaynaklanan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemi” yönlerinden davanın reddine karar verildiği ve taraflarca anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasının talep edildiği; söz konusu kararda davalı idare aleyhine hüküm olmadığı ve yargılama giderlerine yönelik olarak da temyiz dilekçesinde davalı idare tarafından hukuka aykırılık iddiasında bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyize konu kararın bozulmasında davalı idarenin korunması gereken hukuki bir yararının bulunmadığı dikkate alındığında, davalı idarenin temyiz isteminin esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddi ile yukarıda özetlenen gerekçeyle, “dava konusu işlemin ek göstergeye ilişkin kısmının iptali istemi” ile “ek göstergeden kaynaklanan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemi” yönlerinden davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin ise İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.