Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/4586 E. , 2023/1155 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4586
Karar No : 2023/1155
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (Davacı) …
VEKİLİ : Av. …
2- (Davalı) … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Osmaniye Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından 15/07/2013 tarihinde yapılan infaz ve koruma memurluğu öğrenciliği sınavında başarılı olan ve geçici kabulü yapılan davacının, hakkındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz olması nedeniyle geçici kabulünün iptal edilerek ilişiğinin kesilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/12/2019 tarihli ve E:2019/2381, K:2019/6771 sayılı bozma kararına uyularak; … Mahkemesinin … tarih ve … başvuru numaralı “…” kararında, özetle; işleme dayanak olan 4045 sayılı Kanun hükümlerinin temel hakkın kısıtlanması bakımından yeterli güvenceye sahip olmaması ve kanunilik ilkesine aykırı bulunması sebebiyle ve ayrıca 5352 sayılı Kanun’un 6. maddesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet başsavcılığı veya askerî savcılık tarafından istenmesi hâlinde verileceği düzenlenmesine rağmen bu hükme aykırı şekilde yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğinin belirtildiği, bu durumda, anılan 5352 sayılı Kanun’un 6. maddesine aykırı şekilde elde edilen bilgi ve belgelere dayalı olarak yapılan güvenlik soruşturması üzerine tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem sebebiyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların ödenmesine ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı tarafından; dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan yoksun kaldığı parasal haklarının da ödenmesi gerektiğinden bahisle temyize konu kararın; karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; Hakkında güvenlik soruşturması yapılanın, kurumun ve yürütülen hizmetin gereği olarak değerlendirmeye tabi tutulacağı, davalı idarece kapsamına alınacak olan personel için takdir hakkının en uygun adaydan yana kullanılmasının hukuka uygun olduğu belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ :
Davacı tarafından; istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından; istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ: İdare Mahkemesince verilen karar hukuk ve usule uygun olduğundan, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Osmaniye Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından 15/07/2013 tarihinde yapılan infaz ve koruma memurluğu öğrenciliği sınavında başarılı olarak geçici kabulü yapılan davacının, hakkındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda işlediği iddia edilen fiillere istinaden yapılan yargılama neticesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kayıtlarının Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından ilgili Adalet Komisyonu Başkanlığına verildiği ve bu kayıtlar dikkate alınmak suretiyle davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırıldığı, bu sebeple geçici kabulünün iptal edilerek ilişiğinin kesilmesine ilişkin olarak tesis edilen … tarih ve … sayılı Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İptal ve Tam Yargı Davaları” başlıklı 12. maddesinde; “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11’inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” hükmü öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin 4. fıkrasında , Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Dava, mahkeme kararının, davacının işlem sebebiyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;
İdare kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya eksiklik şeklinde tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
2577 sayılı Kanunun yukarıda aktarılan 12. maddesinde, idari işlem nedeniyle haklarının ihlal edildiği iddiasında bulunan ilgililere seçimlik hak tanımış ve bu kişilerin önce iptal davasını açarak sonra tam yargı davası (veya her iki davayı birlikte) açabilecekleri gibi iptal davası açmadan doğrudan tam yargı davası da açabilecekleri belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta; davacının dava konusu işlemin iptali ile birlikte işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan İdare Mahkemesi kararıyla, dava konusu işlemin iptaline, özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve dava konusu uyuşmazlık birlikte incelendiğinde, dava konusu işlemin hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi nedeniyle davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine ilişkin isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davacının, işlem nedeniyle ödenmeyen özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine ilişkin istemi hakkında, karar verilmesine yer olmadığı yönünde verilen İdare Mahkemesi kararının anılan kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
3.Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
4. Temyize konu kararın, dava konusu işlem sebebiyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki kısmının BOZULMASINA oyçokluğuyla,
5. Dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/03/2023 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY :
İdare Mahkemesi kararının işlem sebebiyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların ödenmesine ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile kararın bu kısmının onanması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.