Danıştay Kararı 12. Daire 2020/4355 E. 2020/4939 K. 29.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/4355 E.  ,  2020/4939 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4355
Karar No : 2020/4939

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (TARAFLAR) :
1-(DAVACI ) : …
2-(DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü – …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Ünivesitesinde araştırmacı olarak görev yapan davacı tarafından, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararına istinaden ödenen fark tazminatının, anılan kararın Danıştay Beşinci Dairesince bozulması üzerine, 33.577,00-TL borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile fark tazminatının atandığı tarihten itibaren güncel değerleriyle ve yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onbirinci Dairesinin 17/05/2018 tarih ve E:2018/94, K:2018/2458 sayılı bozma kararına uyularak, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun uyarınca, davacıya ödenen fark tazminatının hesabında önceki kurumunda ödenen ek tazminat, bankacılık tazminatı ve ikramiyenin de dikkate alınarak, davacının anılan ödemelerden üç yıl süre ile şahsa bağlı saklı hak kapsamında yararlandırılacağı, dava konusu uyuşmazlıkta, şahsa bağlı hak süresinin son bulduğu tarihe kadar yapılması gereken ödemelere ilişkin davacının açtığı ilk davada kesinleşen iptal, kabule ilişkin yargı kararı da dikkate alınarak, anılan döneme ilişkin yapılan ödemelerin davacıya borç çıkarılamayacağı, bu durumda, şahsa bağlı saklı hak kapsamında üç yıllık sürenin sona erdiği 24/05/2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılan ödemelerin geri istenilmesine olanak bulunmadığından, davacıya ödenen 33.577,00-TL fark tazminatının geri istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı dava konusu işlemin, anılan dönemlere ilişkin olarak 4.524,68-TL’lik kısmında hukuka uygunluk, kalan kısmının geri istenilmesinde ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacıya ödenen 33.577,00-TL fark tazminatının geri istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin, 4.524,68-TL’lik kısmının iptaline, kalan 29.052,32 TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
1- Davacı tarafından, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun yerine 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkındaki Kanun’ un uygulanması gerektiği, öte yandan, 2002-2009 arasında yersiz ödendiği iddia edilen tutarın, 1973 tarihli Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı’na göre ancak altmış günlük dava açma süresi içerisinde geri istenebileceği, ancak olayda bu koşula uyulmadığı, … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasından verilen iptal-kabule ilişkin karar dikkate alındığında, borç çıkarma işlemi tesisinin hukuka aykırılık teşkil ettiği, şahsa bağlı haklardan yararlanılacak süre sonunun 15/08/2006 tarihi olduğu, ayrıca faize hükmedilmemesinin de bozma sebebi teşkil ettiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik gereğince tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, idari yargıda açılan parasal haklara ilişkin davalarda, mahkemece verilen iptal kararının temyizen incelenmesi sürecinde yürütülmesinin durdurulmasına veya bozulmasına karar verilmesi ya da ilk derece mahkemesince bozma kararına uyularak davanın reddi hallerinde, iptal kararı uyarınca ödenmiş olan parasal hakların idarece geri istenebileceği belirtilerek, temyize konu kararın aleyhlerine ilişkin kısım bakımından bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ :
1- Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
2- Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davacıya ödenen …-TL fark tazminatının geri istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin, …-TL’lik kısmının iptali, kalan … TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta gideri avansından artan tutarın istemleri halinde taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.