Danıştay Kararı 12. Daire 2020/4091 E. 2020/3666 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/4091 E.  ,  2020/3666 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4091
Karar No : 2020/3666

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: …İşletme Genel Müdürlüğü … Başmüdürlüğünde eksper olarak görev yapmakta iken,17/01/1995 tarihinde emekliye ayrılan davacı tarafından, +3200 ek gösterge rakamı üzerinden bağlanan emekli maaşının +2200 ek gösterge rakamına düşürülerek 01/08/2003 – 30/09/2008 tarihleri arasında yersiz ödenen toplam …-TL’nin adına borç çıkartılmak suretiyle emekli aylığından tahsil edilmesine ilişkin 08/07/2008 tarihli işlem ile bu işleme karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin 11/09/2008 tarihli işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 19/03/2019 tarih ve E:2019/326, K:2019/2059 sayılı kararıyla, dava konusu işlemin 01/08/2003-25/03/2008 tarihleri arasına ilişkin kısmının onanması; 25/03/2008-30/09/2008 tarihleri arasına ilişkin kısmının ise bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle, davacının mühendis kadrosunda bulunmaması nedeniyle ek gösterge rakamının düşürülmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 07/12/2007 tarihli ve E:2005/2, K:2007/1 sayılı, ek göstergenin tespiti yönünden Devlet memurlarının fiilen görev yapmakta oldukları kadro unvanının esas alınması gerektiği yolundaki kararı doğrultusunda davalı idarece davacının maaşına uygulanan ek gösterge rakamının düşürüldüğü, bu itibarla anılan kararın Resmi Gazete’de yayım tarihi olan 25/03/2008 tarihinden sonraki dönem için borç çıkartılmasına imkan olması nedeniyle dava konusu işlemin 25/03/2008-30/09/2008 tarihleri arasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin 25/03/2008-30/09/2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının, 01/08/2003-25/03/2008 tarihleri arasındaki dönemi yönünden dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının kısmının hukuka aykırı olduğu, kararının belirtilen dönem yönünden bozulması gerektiği savunulmuştur.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Usul hukukunda, dava açmakta olduğu gibi kanun yoluna başvurmada da, hukuki yarar bulunmalıdır. Diğer bir ifadeyle, kanun yoluna başvuranın, aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın bozulmasında korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı; dava konusu işlemin, davacının emekli maaşının 2200 ek gösterge rakamına düşürülmesine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, 01/08/2003-30/09/2008 tarihleri arası fazladan ödenen …-TL’nin adına borç çıkartılarak emekli aylığından kesinti yapılmak suretiyle tahsiline ilişkin kısmının iptaline yönelik kararının Danıştay Onbirinci Dairesinin 19/03/2013 tarih ve E:2009/7172, K:2013/2709 sayılı kararıyla, davanın reddine yönelik hüküm fıkrasının onanması, davacı adına borç çıkartılması işleminin iptaline yönelik hüküm fıkrası yönünden bozulması üzerine kararın davacının emekli maaşının +2200 ek gösterge rakamına düşürülmesine ilişkin davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasının kesinleştiği, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacı adına borç çıkartılması işleminin iptali istemine yönelik kısmı yönünden davanın reddedildiği, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun Danıştay Onbirinci Dairesinin 06/04/2016 tarih ve E:2015/2230, K:2016/1616 sayılı kararıyla reddedildiği, davacının karar düzeltme isteminin ise, Danıştay Onbirinci Dairesinin 29/05/2018 tarih ve E:2016/8228, K:2018/2652 sayılı kararıyla kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı; dava konusu işlemin davacı adına borç çıkarılmasına ilişkin kısmının iptaline ilişkin kararın, Danıştay Onikinci Dairesinin 19/03/2019 tarih ve E:2019/326, K:2019/2059 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin 01/08/2003 – 25/03/2008 tarihleri arasındaki dönem için borç çıkarılması yolundaki kısmına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, dava konusu işlemin 25/03/2008 – 30/09/2008 tarihleri arasındaki dönem için borç çıkarılması yolundaki kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ise bozulmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin ise, Danıştay Onikinci Dairesinin 24/12/2019 tarih ve E:2019/6588, K:2019/10694 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin 01/08/2003-25/03/2008 tarihleri arasındaki dönem için borç çıkarılmasına ilişkin hüküm fıkrasının kesinleştiği, … İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen temyiz istemine konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda ise, dava konusu borç çıkartma işleminin 25/03/2008-30/09/2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kısmı yönünden davanın reddine karar verildiği, davalı idare tarafından, dava konusu borç çıkartma işleminin daha önce onanarak kesinleşen “01/08/2003-25/03/2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının” bozulması isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin 01/08/2003-25/03/2008 tarihleri arasındaki dönem için davacı adına borç çıkarılmasına ilişkin kısmı yönünden İdare Mahkemesi kararının kesinleştiği açık olduğundan, kesinleşen karar hakkında temyiz isteminde bulunulması ve dosyanın esasının incelenmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.