Danıştay Kararı 12. Daire 2020/3113 E. 2020/3071 K. 29.09.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/3113 E.  ,  2020/3071 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3113
Karar No : 2020/3071

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 13/11/2019 tarih ve E:2018/3050, K:2019/8743 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanunla değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun; düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür. Düzeltilmesi istenen karar kanun ve usule uygun olup, düzeltmeyi gerektiren bir sebep de bulunmadığından düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına 29/09/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) – KARŞI OY

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinde, devlet memurlarının istihdam şekilleri belirlenmiş, “sözleşmeli personel”e ilişkin B bendinde; “Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek işsonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyon iptali, istihdamına dair husular ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan hükme dayanılarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca kamu idare, kurum ve kuruluşlarında mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlilerinin ücretlerinin, hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesine ilişkin 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar yürürlüğe konulmuştur.
Anayasa Mahkemesinin birçok kararında da vurgulandığı üzere, 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi uyarınca istihdam edilen personel, 4/A maddesine tabi memur olarak görev yapan kamu görevlilerine kıyasla, kamu hizmetinin insan unsuru yönünden getirilmiş bir istisna olup, 4/A maddesinde yer alan personelle eşit konumda bulunmadıkları, bu niteliği itibarıyla da; geniş anlamda kamu görevlisi olmalarına karşın, Anayasanın 128. maddesindeki “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” hükmünden vareste olarak, hak ve yükümlülükleri Bakanlar Kurulu (Cumhurbaşkanı) kararıyla belirlenebilmektedir.
Sözü edilen Esasların 7. maddesinin birinci fıkrasında:
“a) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince sürekli tam iş göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması,
b) Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmenin feshedilmesi veya yenilenmemesi,
c) İlgilinin ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeyi feshetmesi,
ç) İlgilinin işe alınma açısından gerekli olan niteliklerinden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
d) İlgilinin ölümü,
hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere … “işsonu tazminatı ödeneceği belirtilmiş, dördüncü fıkrasında;
“Bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, sözleşme esasları dışında herhangi bir nedenle çalışanlar tarafından, sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatı ödenmez.” hükmüne yer verilmiştir.
Maddeye atıf yapılan Ek 6. maddenin ikinci fıkrasında ise; “Personel; kendi isteği ile bir ay önceden haber vermek koşuluyla veya Ek 1 inci maddenin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bendi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.” hükmü yer almıştır.
Aktarılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmeli personele işsonu tazminat ödenecek haller tadadi olarak belirlenmiş olup; aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması, hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmenin feshedilmesi veya yenilenmemesi, işe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birinin sonradan kaybedilmesi ve ölüm gibi hallerde işsonu tazminatı ödenirken, ilgilinin kendi iradesiyle sözleşmesini feshetmesi” hali bakımından, herhangi bir istisnaya yer verilmeksizin “bir ay önceden haber verme” yükümlülüğü getirilmiştir.
Dolayısıyla, 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi kapsamındaki sözleşmeli personel bakımından temel düzenleme olan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda, sözleşmeli personele işsonu tazminatı ödenebilecek haller arasında sayılan ve “bir ay önceden haber verme” koşuluna bağlanan iradeye bağlı fesihlerde, sözleşmenin ilgili tarafından hangi sebeple feshedildiğinin incelenmesine ve fesih sebebine bakılarak işsonu tazminatı ödenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, Esasları yürürlüğe koyan kural koyucu tarafından, ihbar yükümlülüğünü yerine getiren personele de işsonu tazminatı ödeneceği öngörülmüş olup, anılan “ihbar” yükümlülüğünün, statüsü, çalıştırılma amacı ve süresi, hakları ve yükümlülükleri Devlet memurlarından farklılık arzeden sözleşmeli personelin bu nitelikleri dikkate alındığında, ağır bir yükümlülük olduğundan bahsedilmesi de mümkün değildir.
Bu itibarla, Esasların açık lafzına aykırı olarak “ihbar” yükümlülüğünü yerine getirmeden sözleşmeyi fesheden davacıya işsonu tazminatı ödenmesine hukuken olanak bulunmadığından, karar düzeltme isteminin kabul edilerek temyize konu kararın belirtilen gerekçeyle onanmasına karar verilmesi görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.