Danıştay Kararı 12. Daire 2020/2942 E. 2020/3764 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/2942 E.  ,  2020/3764 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2942
Karar No : 2020/3764

TTEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapmakta iken aynı zamanda yazı işleri müdürü olarak görevlendirilen davacı tarafından, vekaleten görevlendirildiğinden bahisle tarafına vekalet aylığı ödenmesi isteğiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının 27/07/2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin bozma kararına uyularak, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 114. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Adalet Komisyonunun, yazı işleri müdürlüğü görevine vekaleten atamaya yetkili makam olduğu dikkate alındığında zabıt katibi olarak görev yapmakta iken yazı işleri müdürlüğü görevini yürüten ve asilde aranan şartları taşıyan davacının, söz konusu yazı işleri müdürlüğü görevine mevzuat gereğince yetkili makam tarafından vekaleten atanması nedeniyle, vekalet aylığı ödenmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, iptali istenilen dava konusu işlemin davacıya aynı gün tebliği üzerine 21/12/2011 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşıldığından, davacının başvuruda bulunduğu 20/12/2011 tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama tarihi olan 15/11/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak vekâlet aylığı tutarının ödenmesine hükmedilmesi gerekmekte olup, bu tarihten önceki döneme yönelik istemlerin ise süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı, buna göre, davacıya 15/11/2011 tarihi ile bu tarihten sonraki vekalet aylığının hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği, bu tarihten önceki vekalet aylığının ise süre aşımı nedeniyle ödenmesinin mümkün olamayacağı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davanın kısmen kabulü ile davacının işlem nedeniyle 15/11/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı vekâlet aylıklarının hesaplanarak, en erken idareye başvuru tarihi olan 20/12/2011 tarihi olmak üzere her bir aya ait parasal hakka müstahak olduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, davanın 15/11/2011 tarihinden öncesine ait vekâlet aylıkları yönünden ise süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesi gereğince davacının ek ödemeye hak kazanamayacağı, anılan kadronun sürekli olarak boş bulunduğu, atamanın vekaleten atama olmayıp bir görevlendirme olarak değerlendirilmesi gerektiği, 657 sayılı Kanun’un 86. maddesinin 6. fıkrası kapsamında Adalet Komisyonu tarafından yapılan bir görevlendirme olduğu, Adalet Bakanlığı tarafından yapılan bir onay da bulunmadığı, bu nedenle fiilen yürütülen görev nedeniyle davacıya vekalet aylığı ödenmemesine yönelik işlemin, Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve kanuni düzenlemelere uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, idare mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslarına uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Olayda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali, davanın kısmen kabulü ile davacının işlem nedeniyle 15/11/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı vekâlet aylıklarının hesaplanarak, en erken idareye başvuru tarihi olan 20/12/2011 tarihi olmak üzere her bir aya ait parasal hakka müstahak olduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi, davanın 15/11/2011 tarihinden öncesine ait vekâlet aylıkları yönünden ise süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.