Danıştay Kararı 12. Daire 2020/2769 E. 2020/3793 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/2769 E.  ,  2020/3793 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2769
Karar No : 2020/3793

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) :
1- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
2- … AŞ Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … AŞ Batman İl … Müdürlüğünde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğüne … olarak atanan davacı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesinin 28/01/2004 tarih ve E:2001/861, K:2004/215 sayılı; E:2001/859, K:2004/208 sayılı; E:2000/6076, K:2004/212 sayılı kararlarıyla … AŞ Unvan Yükselmelerinde Uygulanacak Esaslar”ın Geçici 1. ve 5. maddeleri ile ekinde yer alan “Teknik Gruba İlişkin Unvan Yükselme Şartları Tablosu” ve “Aynı veya Denk Pozisyon Unvanları Tablosu”nun teknik uzman – teknisyen yardımcısı arasında kalan bölümü iptal edildiğinden ve naklen atandığı sırada kuruma bildirilen ücret ve haklarının bu iyileştirme yapılmadan bildirildiğinden bahisle, ücret ve diğer özlük hakları farklarının hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline, ücret ve diğer özlük hakları farklarının hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve nakil bildirimindeki naklen atama tarihinde geçerli ücret ve özlük haklarının düzeltilerek naklen atandığı Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak, … AŞ Unvan Yükselmelerinde Uygulanacak Esaslar ile Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin bazı maddelerine karşı açılan davaların, doğrudan … AŞ’nde tekniker oarak görev yapan personelin ücretlerinin belirlenmesine ilişkin olmadığı gibi, aksi durumda teknikerlerin ücretlerinin yeniden belirlenmesini gerektiriyor olsa dahi, davacının Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararların uygulanması amacıyla, dava konusu işlemin kurulmasına sebep olan 29/06/2010 tarihli başvurudan başka davalı idareye yaptığı herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, öte yandan, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek-29. maddesiyle başka kurumlara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilecek personelin, Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15/04/2004 tarihi itibarıyla, bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına bu tarihten Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutarın dikkate alınacağı hususunun, ilgili Kanun maddeleri ile düzenlendiği, maaş nakil ilmuhaberine eklenmesi istenilen artışların ise, Kanun’da belirtilen tarihten sonraki bir tarih olan 05/08/2004 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenmesi nedeniyle, davacının söz konusu artışlardan faydalanması imkanı olmadığı gibi, söz konusu Yönetim kurulu kararı ile belirlenen artışların, Kanun’da bahsi geçen ”Kamu görevlilerine yapılan artış” niteliğini taşımadığı, bu durumda, davacının, ücret ve diğer özlük hakları farklarının hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece verilen karar ile, teknisyenlerin teknikerlerin amiri konumunda bulunduğunun kabul edildiği, bu durumun Danıştay Beşinci Dairesinin iptal kararlarına aykırılık teşkil ettiği, tekniker unvanıyla çalışan personelin özlük haklarında yapılan iyileştirmelerden yararlanabilmesi için, davaya konu başvurusunun yeterli olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarelerden Yalova Valiliği tarafından, davacının özlük haklarında iyileştirme yapması gereken kurumun daha önce görev yaptığı … AŞ olduğu, taraflarının bu konuda bir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuş olup, … AŞ tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
… A.Ş. … İl Telekom Müdürlüğünde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken, 4046 sayılı Kanun kapsamında Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne … olarak atanan davacı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 28/01/2004 tarih ve E:2001/861, K:2004/215 sayılı; E:2001/859, K:2004/208 sayılı; E:2000/6076, K:2004/212 sayılı kararlarıyla ”… A.Ş. Unvan Yükselmelerinde Uygulanacak Esaslar”ın Geçici 1. ve 5. maddeleri ile ekinde yer alan “Teknik Gruba İlişkin Unvan Yükselme Şartları Tablosu” ve “Aynı veya Denk Pozisyon Unvanları Tablosu”nun teknik uzman- teknisyen yardımcısı arasında kalan bölümü iptal edildiğinden ve naklen atandığı sırada kuruma bildirilen ücret ve haklarının bu iyileştirme yapılmadan bildirildiğinden bahisle, ücret ve diğer özlük hakları farklarının hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteğiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali, ücret ve diğer özlük hakları farklarının hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve nakil bildirimindeki naklen atama tarihinde geçerli ücret ve özlük haklarının düzeltilerek naklen atandığı Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirilmesi istenilmiştir.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkındaki Kanun’un 22. maddesinde, kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli personel ile iş kanunlarına tabi personele, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları sözleşme ücreti ile sair ödemelerin toplam net tutarının, nakledildiği kurum veya kuruluştaki kadro veya pozisyonlara ilişkin her türlü ödemelerin toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödeneceği öngörülmüş, 406 sayılı ”Telgraf ve Telefon Kanunu”nun Ek 29. maddesinde ise, Türk Telekom personeli bakımından özel bir düzenleme getirilerek, 4046 sayılı Kanun’un 22. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15/04/2004 tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına bu tarihten Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarlar uygulanmak suretiyle bulunacak tutarın dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için, öncelikle davacının talebinin ve uygulanacak mevzuatın belirlenmesi gerekmektedir.
Davacı tarafından, ”… A.Ş. Unvan Yükselmelerinde Uygulanacak Esaslar”ın Geçici 1. ve 5. maddeleri ile ekinde yer alan “Teknik Gruba İlişkin Unvan Yükselme Şartları Tablosu” ve “Aynı veya Denk Pozisyon Unvanları Tablosu”nun teknik uzman- teknisyen yardımcısı arasında kalan bölümü iptal edildiğinden ve naklen atandığı sırada, atandığı kuruma bildirilen ücret ve haklarının bu iyileştirme yapılmadan bildirildiğinden bahisle, anılan yargı kararı uyarınca yeniden belirlenen “tekniker” ücret tutarının, bildirime esas alınacak ücret olarak belirlenmesi ve oluşan fark tazminatın ödenmesi istenilmektedir.
Dolayısıyla, davacının 406 sayılı Yasanın Ek 29. maddesi uyarınca “kamu görevlilerine yapılacak artış”ın yansıtılması niteliğinde bir istemi bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın Ek 29. madde kapsamından çözümlenmesi de isabetli değildir.
Bu çerçevede uyuşmazlık, yargı kararıyla iptal edilen bir düzenlemenin sonuçlarından yararlanma isteğiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemden kaynaklanmaktadır.
Doktrinde ve yargı içtihatlarında genel kabul gören şekliyle; düzenleyici işlemlerin iptali “genel” sonuçlar doğurur ve iptal kararından sonra herhangi bir birel işleme dayanak yapılamazlar. Öte yandan, kimi düzenleyici işlemlerin iptali üzerine, idari işleyişin devamını sağlayabilmek adına, anılan idari alanı yeniden düzenleme zorunluluğu ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda da, iptal edilen düzenleyici işlemin yerine yeni bir düzenleme yapılması gerekir.
İptal edilen düzenleyici işlemlerin bireysel işlemlere etkisine gelince:
Hukuka aykırılığı yargı kararıyla belirlenen ve iptal edilen düzenleyici işlemlerin yerine, idarece yeni (hukuka uygun) düzenlemeler yapıldığında, yeni birel işlemlere dayanak alınabileceği açık ise de, iptal edilen düzenleyici işlemlere dayalı birel işlemlerin (anılan birel işlemler dava konusu edilip iptal edilmedikçe) halen hukuk aleminde varlığını sürdürdüğü göz önüne alındığında, hukuka uygun davranması gereken idarelerin, ilgililerin düzenleyici işlemin sonuçlarından yararlanmayı istemeleri halinde belirtilen hukuka aykırı uygulamanın sonuçlarını ortadan kaldırmaları gerektiği açıktır. Özellikle, hukuka aykırılığı belirlenen düzenleyici işleme dayalı birel işlemlerin sonuçlarının süreklilik içermesi halinde, mülkiyet hakkı niteliğinde kabul edilen kamu görevlilerinin parasal hakları bakımından, ilgililerin bu isteğinin yerine getirilmesinin zorunlu olduğunun kabulü gerekir.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacının … A.Ş.’nde görev yaptığı dönemde yürürlükte bulunan ”… A.Ş. Unvan Yükselmelerinde Uygulanacak Esaslar ile Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği”nin ilgili maddelerinin; teknisyen kökenlilerin, teknikerlerin amiri konumuna getirilmesine zemin hazırlandığı, ücret ve diğer ödemelerin tespitiyle ilgili usul ve esasların Yönetim Kurulunca hazırlanacak esaslara bırakıldığı, personel ücretlerinin belirlenmesinde öğrenim durumunun dikkate alınmadığı gerekçeleriyle, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 28/01/2004 tarih ve E:2001/861, K:2004/215 sayılı; E:2001/859, K:2004/208 sayılı; E:2000/6076, K:2004/212 sayılı kararlarıyla iptal edildiği ve anılan kararlara istinaden ve “Danıştay’ın iptal kararları” göz önüne alınarak hazırlandığı belirtilen 19/08/2004 tarih ve 7420 sayılı Genelge ile kurumda çalışan teknisyen-tekniker unvanlarıyla ilgili olarak hiyerarşik yapının yeniden düzenlendiği, bu hiyerarşi kapsamında; anılan unvanlardaki personelin ücretlerinin yeniden belirlendiği görülmektedir.
Bu durumda; kurumdaki hiyerarşik yapılanma ve bu yapılanmaya uygun olarak ücret belirlenmesine ilişkin düzenleyici işlemin hukuka aykırı olduğunun yargı kararıyla ortaya konulduğu ve anılan yargı kararı uyarınca personel ücretlerinin yeniden belirlendiği göz önüne alındığında, iptal kararının sonuçlarından yararlanmak amacıyla davacı tarafından yapılan başvuru üzerine, davacının nakil bildirimi esnasında tesbit edilen ücretin, 19/08/2004 tarih ve 7420 sayılı Genelge hükümlerine göre yeniden belirlenmesi ve atandığı kurumda aldığı ücretle kıyaslanarak aradaki farkın tazmini gerekmekte iken, davacının talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile davanın reddine ilişkin temyize konu Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.