Danıştay Kararı 12. Daire 2020/2729 E. 2022/6943 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/2729 E.  ,  2022/6943 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2729
Karar No : 2022/6943

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Enstitüsü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2016/5979, K:2019/9605 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk Standartları Enstitüsü Adana Belgelendirme Müdürlüğü’nde görev yapan davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde verilen emir ve görevleri kasten yapmamak eyleminin sübuta erdiğinden bahisle Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendi gereğince kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de; aynı Yönetmeliğin 111. maddesine istinaden geçmiş hizmetlerinin iyi olması nedeniyle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu cezaya yapılan itiraz üzerine itirazın reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, Kamu görevlisinin kamu hizmetinin sunumunda mevzuata ve hukuka uygun olarak görevini ifa edeceği açık olup, idarenin kamu hizmetinin iyi işlemesi, kamu düzeninin sağlanması ve takdir yetkisinin objektifleştirilmesi için kanunun çizdiği sınırlar içerisinde normlar hiyerarşisine uygun olarak düzenleyici işlem yapma yetkisine haiz olduğu, kamu görevlisinin görevini yerine getirirken ayrıca bu düzenleyici işlemlere de uygun davranmak zorunda olduğu, tüzük ve yönetmelik gibi Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleyici işlemlerde belirtilen yükümlülüklere uygun davranmak zorunda olduğu gibi idarenin iç işleyişine ilişkin olan ve kamu görevlisine tebliğ edilen düzenleyici işlemlerden kaynaklanan yükümlülüklere de uygun davranmak zorunda olduğu, davacının kamu hizmetini yerine getirirken teamüle göre hareket ettiğinin soruşturma kapsamında alınan ifadesinden de anlaşıldığı, davacının üzerine atılı disiplin fiilinin ise verilen emir ve görevleri kasten yapmamak olduğu, kastın hukuka aykırı olan fiilin bilerek ve istenilerek icrası anlamına geldiği, davacının belge yazım talimatını bilmediği ve bu durumda kasten hareket edemeyeceği sonucuna varılmış olup dava konusu disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, kararın gerekçesine göre davacı hakkında yeniden işlem tesis edilebileceği gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu kararın gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği, davacının HYB belgesine sahip bazı yetkili servislerin belgelerine gerçekleştirdiği eklemelerine ve belge yenileme işlemlerine ilişkin kesilen faturalarda eksik hesaplamalarda bulunduğu veya bazı eklemelerine herhangi bir fatura tahakkuk ettirmediğinin tespit edildiği, soruşturma kapsamında alınan ifadesinde de fatura tahakkuk ettirmediği veya eksik tahakkuk ettirdiğine ilişkin hususların gözden kaçmış olduğu, bunların iş yoğunluğundan kaynaklanmış olabileceğini beyan ettiği, belge yenileme tahakkuklarında gerekli ve yeterli özeni göstermeden hizmeti gördüğü, yetkili servislerin belgeleri kapsamına eklenmesini uygun bulduğu bazı firmaların sözleşme ekinde olması gereken vekâletname, imza sirküsü gibi evraklar olmaksızın eklemesinin yapıldığı, belge yazımı iligili talimat gereği, firmaların kapsamlarında herhangi bir değişiklik yapmaları halinde, belgenin yeni kapsamlı haliyle iki nüsha dökümü alınarak biri firmaya belgeyi aldığına dair imzalatılmak suretiyle müdürlükte kalması diğerinin ise firmaya teslimi gerektiği halde davacının bu hususa riayet etmediği ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2016/5979, K:2019/9605 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Türk Standartları Enstitüsü Adana Belgelendirme Müdürlüğü’nde görev yapan davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde verilen emir ve görevleri kasten yapmamak eyleminin sübuta erdiğinden bahisle Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendi gereğince kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de; aynı Yönetmeliğin 111. maddesine istinaden geçmiş hizmetlerinin iyi olması nedeniyle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu cezaya yapılan itiraz üzerine itirazın reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle “Personel” başlıklı 10/A maddesinin 7. fıkrasında, “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan fıkra, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 96. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Türk Standardları Enstitüsünü düzenleyen 39. bölümünde yer alan “Personel” başlıklı 561. maddenin 5. fıkrasında aynı haliyle yeniden düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (n) alt bendinde, “Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak” fiilinin kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bir fiil olduğu kurala bağlanmıştır.
14/07/2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinde “Enstitü personeline verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: … D – Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre personelin bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasıdır. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: …. l)Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,…”, aynı Yönetmeliğin 111. maddesinde ise, ”Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun’un “Personel” başlıklı 10/A maddesinin mülga 7. fıkrasında geçen “disiplin” ibaresinin, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine son fıkra olarak, “2/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır. Ancak aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanunda yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır.” düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi bir Kanun maddesini iptal ettikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı açıktır.
Uyuşmazlık özelinde de, Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra 7226 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine eklenen hüküm ile, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Kanun’a atıf yapıldığından, uyuşmazlığın yeni yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Nitekim İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/07/2020 tarih ve E:2019/2976, K:2020/1348 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda, davalı idarece, davacıya isnad edilen fiilerin 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinde belirtilen disiplin suç ve cezaları bakımından yeniden değerlendirilerek, Yönetmelik uyarınca davacıya verilen cezadan daha ağır olmamak üzere yeni bir ceza verilmesi gerektiğinden, Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, fiilin kasten işlenmediği ve davacı hakkında anılan Yönetmelik hükümlerine göre yeniden işlem tesis edilebileceği yolundaki İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca SONUCU İTİBARIYLA ONANMASINA,
3. Davalı idare tarafından temyiz ve karar düzeltme aşamasında yapılan yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, 26/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun’un “Personel” başlıklı 10/A maddesinin mülga yedinci fıkrasında geçen “disiplin” ibaresinin, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine son fıkra olarak, “22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır. Ancak aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanunda yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır.” düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir.
657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (n) alt bendinde; “verilen görev ve emirleri kasten yapmamak” fiilinin, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bir fiil olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının disiplin soruşturmasına konu fiilinde, mevzuatın aradığı şekilde kastının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; davacının dayanağı kalmayan Yönetmelik hükmünde yer alan üzerine atılı “verilen görev ve emirleri kasten yapmamak” fiilinin, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (n) alt bendinde de aynı şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak temyize konu İdare Mahkemesi kararının esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.