Danıştay Kararı 12. Daire 2020/2649 E. 2020/3765 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/2649 E.  ,  2020/3765 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2649
Karar No : 2020/3765

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı emrinde teknisyen olarak görev yapmakta iken Personel Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin İleri Şube Müdürü olarak görevlendirilen davacı tarafından, yürütmüş olduğu görev nedeniyle tarafına vekalet aylığı ödenmesi isteğiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile göreve başladığı tarihten itibaren hesaplanacak parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Mahkemelerince daha önce verilen dava konusu işlemin 15/02/2011 tarihinden sonraki kısmının iptali ile yoksun kalınan parasal hakların bu tarih itibariyle hesaplanarak ödenmesine, 15/02/2011 tarihinden önceki kısım yönünden ise davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Onikinci Dairesi’nin 19/03/2019 tarih ve E:2018/3346, K:2019/2051 sayılı kararı ile 15/02/2011 tarihinden sonraki kısmının iptali ile yoksun kalınan parasal hakların bu tarih itibariyle hesaplanarak ödenmesine ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak, bir göreve vekaleten atanan kişiye vekalet ettiği göreve ilişkin vekalet aylığı veya tazminatın ödenebilmesi için usulüne uygun olarak atanması ve vekilin asilde aranan şartları taşıması gerektiği, dava konusu olayda, davacının şube müdürlüğü görevini vekaleten atama şeklinde değil, tedviren yürüttüğü anlaşıldığından, şube müdürlüğü görevini 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86 ncı maddesine istinaden vekaleten atanma suretiyle değil, tedviren yürüten davacıya, söz konusu göreve ait vekalet aylığının veya buna eş değer tutarda bir meblağın tazminat olarak ödenmesi mümkün olmadığı ve dava konusu işlemin 15/02/2011 tarihinden sonraki tarihlere yönelik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle davacının bu döneme yönelik parasal haklarının ödenmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin 15/02/2011 tarihinden sonraki tarihlere yönelik kısmı bakımından davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, şube müdürlüğü görevini talep etmediği halde 657 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesine istinaden şube müdürlüğüne 28/07/2009 da tedviren yürütmek için görevlendirildiği, ancak bir göreve vekaleten atanma için; 657 sayılı Kanun’un 68 ncı maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları, yani lisans mezunu ve en az 10 yıllık memurluğu bulunması şartlarını taşıyan personelin bulunmaması halinde tedviren görevlendirme işlemi yapılacağının belirtildiği, ancak 28/07/2009 tarihinde tedviren yürütmek için görevlendirildiği tarih itibariyle lisans diplomasına ve 15 yıllık memuriyet şartlarına sahip olduğu halde, vekaleten atanması gerekirken idare tarafından hukuka aykırı olarak tedviren görevlendirildiği, vekalet ettiği göreve ait vekalet aylığının veya buna eş değer tutarda bir meblağın tazminat olarak ödenmesi ve hukuka aykırı olan Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, bir göreve vekaleten atanan kişiye vekalet ettiği göreve ilişkin vekalet aylığı veya tazminat ödenebilmesi için usulüne uygun olarak atanması ve vekilin asilde aranan şartları taşıması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, idare mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslarına uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.