Danıştay Kararı 12. Daire 2020/1970 E. 2020/3686 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/1970 E.  ,  2020/3686 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1970
Karar No : 2020/3686

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : …-Hukuk Müşaviri

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Erdek Deniz Üs Komutanlığı’nda … rütbesi ile görev yaparken hakkında sıralı sicil amirlerince “Silahlı Kuvvetlerde kalması uygun değildir” sicilinin düzenlenmesi nedeniyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 94/b maddesi ve Astsubay Sicil Yönetmeliği’nin 60/e maddesi uyarınca ahlaki durum nedeniyle 26/05/2010 tarihli Milli Savunma Bakanı’nın onayı ile ayırma işlemine tabi tutulan davacı tarafından, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda … Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararı hakkında, yargılamanın yenilenmesi ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından, ayırma işlemine sebep teşkil eden kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu hakkında bir mahkeme kararı olmadığı için suçluluğunun sabit olmadığı ileri sürülmüş ise de, kamu görevlisinin statüsüne son verilmesini gerektiren idari davranış biçiminin aynı zamanda bir suça sebebiyet vermesi halinde idarenin, söz konusu suç nedeniyle sürdürülen yargılamanın sonucunu beklemek zorunda olmadığı, mevcut deliller çerçevesinde davacının ika ettiği eylemi nazara alarak takdir yetkisini kullanmasının mümkün olduğu, davacının görevi gereği hazırladığı parola listesinin 22.02.2010 tarihli hanesine, “Parola: Adi” ve “İşareti: Başbakan” yazarak “Adi Başbakan” şeklinde okunacak parola/işaret belirlediği, parola listesinin birliklere dağıtılması ile belli ölçüde aleniyet kazandığı, mağdur konumunda bulunan kamu görevlisinin “başbakan” oluşu dikkate alındığında, davacının bu davranışının genel ahlak kurallarına ve öncesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin disiplin ve ahlak anlayışına uymadığı, ülkenin başbakanına bu şekilde hizmet gereklerine aykırı hareketle alenen hakaret edilmesinin ve bunun belirlenen parola ve işaretle yapılması suretiyle, parola ve işareti kullanacak erlerin de aynı hakareti tekrarlamasının amaçlanmasının Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacağında kuşku bulunmadığı, davacının Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kamu hizmetinde bulunmasının ve kamu gücünü kullanmasının sakınca teşkil ettiği sonucuna varıldığından, davacı hakkında takdir yetkisinin objektif sınırlar içinde kullanıldığı anlaşılmakla dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, 2577 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının ayırma işlemine tabu tutulmasına gerekçe gösterilen, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun yüz kızartıcı bir suç olmadığı, nitelik ve nicelik olarak ayırma işlemine sebep oluşturacak yeterlilikte bulunmadığı, ölçülülük ilkesine uygun olarak işlem tesis edilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kararın bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kaldırılması, usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 46. maddesi hükmü uyarınca iptali istenilen ve yargılamanın yenilenmesine konu … Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sayılı kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine, halkoylamasıyla kabul edilerek 27 Nisan 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla Anayasaya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargının kaldırılmış olması karşısında, söz konusu Anayasa değişikliğinin yürürlük tarihinden sonra idari yargı yerinde açılan ve yürürlükten kaldırılmadan önce Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevinde bulunan davalardan, kanun yolu incelemesi aşamasında olmayan ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu hükümleri uyarınca ilk derece olarak doğrudan Danıştayın görevinde bulunmayan davaların görevli ve yetkili idare mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, Askeri Yüksek İdare Mahkemesince verilen kararın, 20/07/2016 tarihi öncesinde verilmiş ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlere tabi bir karar olması nedeniyle, bu karara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine yapılan yargılama sonucunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının da ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte olan kanun yollarına ilişkin hükümlere tabi olması gerektiği sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak, davacının temyiz isteminin incelenmesine geçildi; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler yeniden incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen idare mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile davanın reddi yolundaki kararın ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.