Danıştay Kararı 12. Daire 2020/1918 E. 2022/6670 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/1918 E.  ,  2022/6670 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1918
Karar No : 2022/6670

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Adliyesinde icra müdürü olarak görev yapmakta iken, Denizli ili … Adliyesinde görev yaptığı dönemdeki fillerinden dolayı Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … karar sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararla; davacı hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, ”Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, irtikaba teşebbüs” suçlamalarıyla iddianame düzenlendiği, … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya ile kamu davası açıldığı görülerek, Mahkemece … tarihli ara kararıyla … esas sayılı dosya kapsamında yapılan yargılamanın hangi aşamada olduğu sorulduğu, şayet verilmiş bir karar varsa onaylı örneğinin istenildiği, verilen cevapta ilgili dosyanın halen derdest olduğu, duruşma gününün 26/06/2018 tarihinde yapılacağı belirtilmesi üzerine, dava konusu disiplin cezasının disiplin soruşturması kapsamında alınan ifadeler, … İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosyasındaki Kıymet Takdir Tutanağı ve bilirkişi raporları incelenerek dava konusu işlemin değerlendirilmesinin yapılmasına geçildiği, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden; davacının … İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosyaya konu … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel nolu taşınmazın kıymet takdiri keşfine gitmediği, daha sonradan … esas sayılı dosyadaki kıymet takdir tutanağına imza attığı görüldüğü, bu durumda, davacının resmi belgede sahtecilik eylemi gerçekleştirdiği sabit olduğu, bu eylemin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiili olarak nitelendirildiğinden, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, öte yandan, davacının muhakkikin taraflı davrandığı, aralarında husumet olduğu, bundan dolayı soruşturma raporunun aleyhine düzenlendiği iddiasına ilişkin olarak; Mahkemenin 21/02/2018 tarihli ara kararıyla davacı ve davalı idareden, dava konusu disiplin soruşturmasının başlatılmasından önce muhakkik olarak görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı hakkında davacının şikayette bulunup bulunmadığını, şikayette bulunulmuş ise gerekçesinin ve akıbetinin sorulduğu, davacının cevap vermediği, davalı idarece gönderilen … Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2018 tarihli yazısında davacının Cumhuriyet Savcısı hakkında herhangi bir şikayetinin bulunmadığını belirtildiğinden, davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; 02/04/2019 tarihli ara kararı ile beklenilmesine karar verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında … tarih ve … sayılı karar ile davacının “resmi belgede sahtecilik” suçundan mahkum olduğu belirtilerek istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, adli soruşturmada görevli savcının, aynı zamanda idari soruşturmada da muhakkik olarak atandığı, tarafsız olmasının düşünülemeyeceği, kıymet takdiri için birlikte gidilen şoförün beyanı alınmadığı, cezanın kesinleşmediği, diğer suçlardan beraat ettiği, usulüne uygun disiplin soruşturması bulunmadığı, 657 sayılı Kanun’un 125.maddesinin (D) bendinin (f) alt bendinin gözardı edildiği, gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek kademe ilerlemesinin durdurulması cezası başlığında düzenlendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuat hükümlerine uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; … Adliyesinde icra müdürü olarak görev yapan davacının, Denizli ili, … ilçesinde icra müdürü olarak yaptığı 13/11/2014-03/06/2015 tarihleri arasında 45 eylemine ilişkin olarak disiplin soruşturması başlatıldığı, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Üst Disiplin Amirinin … tarihli ve … sayılı disiplin soruşturma kararında; davacının … İcra Müdürlüğü’ne ait bazı icra dosyalarında, kıymet takdirine ilişkin keşif zaptının, keşif heyetinde yer alan bilirkişilerle keşfe gitmeden düzenlendiği, … isimli şahsa fazla vasıta ücreti düzenlendiği, ihaleye fesat karıştırıldığı, bazı dosyalarda kıymet takdiri yapılan araçların değerinin normal değerinden düşük gösterilerek borçlunun zararına sebebiyet verildiği ve 11/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda yer alan iddialara ilişkin disiplin soruşturması başlatıldığı, … esas sayılı icra dosyasına konu … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel nolu taşınmazın kıymet takdiri keşfine davacı olmaksızın bilirkişiler …. ile …’nın birlikte gittikleri, daha sonradan bilirkişi raporuna bilirkişi … ile …’nün birlikte imza attıkları, 09/01/2015 tarihli kıymet takdiri keşif tutanağında ise bilirkişiler …, … ile davacının imzasının bulunduğu, bu suretle icra müdürünün resmi evrakı sahte olarak düzenlediği iddiasına ilişkin olarak tanık … ve …’ nin beyanlarında; 09/01/2015 tarihinde … İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosyaya konu … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel nolu taşınmazın kıymet takdiri keşfi için gittiklerini, icra müdürü olan davacının söz konusu keşifte kendileri ile birlikte olmadığını, ikisinin beraber bahse konu taşınmaz için tespitleri yaptıklarını, daha sonrasında buna ilişkin 16/01/2015 tarihli bilirkişi raporunu hazırladıklarını, IBAN numarasında sorun yaşanması sebebiyle aynı dairede çalışan kadastro teknisyeni …’nün isiminin yazıldığı ve 16/01/2015 tarihli bilirkişi raporuna imza attığını, … ile keşif mahalline gitmediklerini beyan ettikleri, davacının bu eyleminin 657 sayılı Kanunu’nun 125.maddesinin (E) bendinin (g) alt bendindeki fiili işlediği değerlendirilerek Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde teklifte bulunulması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının bu eylemi ve diğer bir eyleminden dolayı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin (E) bendinin (g) alt bendinde uyarınca iki kez ”Devlet memurluğundan çıkarma” istemine ilişkin disiplin soruşturma kararına bağlı dosyanın 29/12/2016 tarihinde Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığına tevdi edildiği, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı kararında; davacının … İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosyasına ilişkin eyleminin ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” kapsamında değerlendirerek Devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verilmesi üzerine, bu işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 6’ncı maddesinde, Devlet memurlarının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorunda oldukları; 8’nci maddesinde, Devlet memurlarının, resmî sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene lâyık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorunda oldukları belirtilmiş; 124’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.” hükmüne yer verilmiş; 125’inci maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren eylemler arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurallar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda; disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.
Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacı hakkında 13/03/2015 tarihli şikayet dilekçesi verildiği, bunun üzerine disiplin soruşturması yapılması için muhakkik görevlendirildiği, soruşturma kapsamında tanık …’nin ifadesi alındığı, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Üst Disiplin Amirinin … tarihli ve … sayılı disiplin soruşturma kararında davacının işlediği iddia edilen filler nedeniyle Devlet memurluğundan çıkarılması teklif edildiği tespit edilmiştir.
Ancak, dava dosyasında sunulan bilgi ve belgeler arasında, disiplin soruşturma kapsamında alınan diğer tanık ifadelerinin, savunma istem yazısının, davacının savunmasının ve muhakkik tarafından yapılan disiplin soruşturma sonucunda hazırlanan disiplin soruşturma raporunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Mahkemesince dava konusu işleme ilişkin disiplin soruşturma raporu ve eki tüm bilgi ve belgeler idareden temin edilip bu belgeler incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve araştırmaya dayalı olarak verilen davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 20/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.