Danıştay Kararı 12. Daire 2020/161 E. 2020/2239 K. 09.06.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/161 E.  ,  2020/2239 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/161
Karar No : 2020/2239

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(b) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 10.11.2015 tarihli ve 6265 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 01/12/2016 tarihli ve E:2016/9349, K:2016/5908 sayılı bozma kararına uyularak; davacının üyesi bulunduğu … Sendikasının bağlı bulunduğu … Konfederasyonunun 10.10.2015 tarihli ve 141 sayılı kararında, doğrudan bir siyasi partinin hedef gösterildiği anlaşıldığından, bu karar uyarınca gerçekleştirilen eyleme katılan davacının fiilinin, sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığından, haklı kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın iki gün göreve gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(b) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bağlı bulunduğu sendika kararı çerçevesinde demokratik tepkisini ortaya koymak üzere, 12-13.10.2015 tarihlerinde yapılan iki günlük iş bırakma eylemine katıldığı, sendikal faaliyetten dolayı cezalandırılamayacağı, Danıştay bozma kararına uyularak verilen kararda davacının …’in 10.10.2015 tarihli 141 sayılı kararına istinaden eylem yaptığının belirtildiği; oysa, davacının …’in 10.10.2015 tarihli 78 sayılı kararı tebliğ edilerek sendikal faaliyete katıldığı, 141 sayılı karardan haberinin dahi olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare mahkemesince verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan davacının, … tren garında meydana gelen patlamadan dolayı üyesi olduğu sendikanın bağlı olduğu konfederasyon tarafından alınan karar doğrultusunda 12-13.10.2015 tarihlerinde özürsüz ve mazeretsiz iki gün göreve gitmediğinden bahisle başlatılan soruşturma sonucunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(b) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Tarafsızlık ve Devlete bağlılık” başlıklı 7. maddesinde; “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar. Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler.” hükmününe, aynı Kanun’un “Davranış ve işbirliği” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ise; “Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorundadırlar.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun’un “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendi ise, ”Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” aylıkta kesme cezası gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu olayda, mahkeme tarafından Dairemizin bozma kararına uyularak … Konfederasyonu’nun 10.10.2015 tarihli ve 141 sayılı kararı esas alınarak davanın reddine karar verildiği, ancak temyiz dilekçesinde davacı tarafından kendisine tebliğ edilen kararın 10.10.2015 tarihli ve 78 sayılı karar olduğunun iddia edildiği görülmektedir.
Bu durumda, … Konfederasyonu’nun söz konusu 78 ve 141 sayılı kararlarının dava konusu uyuşmazlığın esasını etkileyeceği açık olduğundan, mahkemece sendika üyelerine ve dolayısıyla davacıya tebliğ edilen kararın hangisi olduğu hususu araştırılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/06/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
Olayda, İdare Mahkemesince Danıştay Onikinci Dairesi Başkanlığı’nın 01/12/2016 tarihli ve E:2016/9349, K:2016/5908 sayılı bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşıldığından, kararın onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.