Danıştay Kararı 12. Daire 2020/1040 E. 2020/3122 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/1040 E.  ,  2020/3122 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1040
Karar No : 2020/3122

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri … (Aynı adreste)

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kemal Serhadlı Polis Eğitim Merkezi’nde öğrenci olan davacı tarafından, 19/12/2018 tarihinde yapılan eğitim sonu mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: .., K: …sayılı kararda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, sınav komisyonunun yönetmelik hükümlerine uygun olarak oluşturulduğu, oluşturulan bu mülakat komisyonunca önceden başka bir komisyon tarafından hazırlanan sınav sorularından davacıya kura çektirilerek 87 no’lu sorunun sorulduğu, yapılan sınav sonucunda davacıya komisyon üyeleri tarafından not takdir edildiği ve bu notların aritmetik ortalaması alınmak suretiyle sınav değerlendirmesinin yapıldığı, davacının sınavın objektif yapılmadığı yönündeki iddiasını destekleyen hukuken kabul edilebilecek somut bir delil ortaya konulamadığı dikkate alındığında, davacının mülakat sınavında 45,00 puan alarak başarısız sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yargısal denetimini sağlayacak alt yapısının tüm unsurlarıyla oluşturulmasını sağlamanın hukuka bağlı idarenin görevi olduğu, iptal dilen olumsuz bilgilendirme formunun tutulmaya devam edilmesi nedeniyle eşit koşullar altında mülakata girmediği, komisyon üyelerinin her birinin aynı puanı vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, Kemal Serhadlı Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde öğrenci olan davacının, 19/12/2018 tarihinde yapılan eğitim sonu mülakat sınavına katıldığı, 5 kişilik mülakat komisyonu üyelerince, yönetmelikte belirtilen kriterlere göre değerlendirme yapılarak, her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması ile mülakat sınav puanının 45,00 olarak belirlendiği, sınav puanının 70’ten düşük olması nedeniyle tesis edilen başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Ek 1. maddesinin, 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasında, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte öğrenime devam edenler dahil, bu Kanun ve 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu gereğince, polis eğitim kurumlarında ya da Emniyet Genel Müdürlüğü adına diğer yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına Polis Memuru ve Komiser Yardımcısı rütbelerine aday memur olarak atanmaları için öğrenim süresini başarıyla tamamlamaları ve eğitim sonunda Polis Akademisi Başkanlığınca yapılacak sınavda başarılı olmaları şarttır.” hükmü yer almıştır.
3201 sayılı Kanun’un, Ek 1. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 03/06/2015 tarih ve 29375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Genel Müdürlüğü Kadrolarına Polis Memuru ve Komiser Yardımcısı Rütbelerine Aday Memur Olarak Atanacaklara Uygulanacak Sınav Yönetmeliği’nin “Sınavın Yeri ve Zamanı” başlıklı 6. maddesinde; “(1) Sınav yerleri ve tarihleri, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi, Polis Meslek Eğitim Merkezi, Polis Meslek Yüksekokulu ve Emniyet Genel Müdürlüğü adına diğer yükseköğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler için ayrı ayrı Başkanlıkça belirlenir ve sınav tarihinden en az on beş gün önce Başkanlık resmi internet sitesinde ilan edilir. (2) Sınav, mezuniyeti müteakip en geç bir ay içinde yapılır.” kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin, diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılması esastır. İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olarak yapılacak bir yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyecektir.
Bu itibarla, davacının girdiği sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Dosyanın incelenmesinden davacı hakkında düzenlenen sözlü sınav puan değerlendirme formu incelendiğinde, bir başkan ve dört üyeden oluşan sınav komisyonu tarafından 40 puan üzerinden değerlendirilen mesleki bilgi düzeyine komisyon üyelerinin her biri tarafından 15 puan takdir edildiği, yine 20’şer puan üzerinden yapılan değerlendirmede bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü kriterine, öz güveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı kriteri ile liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu kriterine bütün komisyon üyeleri tarafından her bir kriter için yine ayrı ayrı 10 puan olmak üzere toplam olarak 100 puan üzerinden 45 puan takdir edildiği, başka bir deyişle davacıya her bir komisyon üyesi tarafından herbir değerlendirme kriteri için aynı puanının verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında her bir kriter yönünden yapılan değerlendirmede bütün komisyon üyeleri tarafından ayrı ayrı değerlendirme yapılmasına rağmen dört ayrı kriter için de aynı puanın takdir edilmesi makul olmayıp hayatın olağan akışına aykırıdır. Dolayısıyla bu durum takdir yetkisinin objektif kullanılmadığını göstermekte olup davacının yapılan sözlü sınav sonunda başarısız sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine lişkin …İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava, Kemal Serhadlı Polis Eğitim Merkezi’nde öğrenci olan davacı tarafından, 19/12/2018 tarihinde yapılan eğitim sonu mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
Yazılı yargılamanın esas olduğu idari yargılama usulünde, idarenin seçme ve değerlendirme yöntemlerinden biri olan sözlü sınavın yargısal denetiminin nasıl yapılacağı hususu, zaman içerisinde yargısal içtihatlarla belirli somut değerlendirme kurallarına bağlanmış ve bu yöndeki içtihatlar istikrar kazanmıştır.
Bu yönteme göre; sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi, sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmaya çalışılmış, aksi uygulamaların denetimsizliğe yol açacağı kabul edilmiştir.
Bakılan davada; davacının başarısız sayılmasına ilişkin sözlü sınavın; sınav komisyonunda sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması, tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi, sorulan sorulara adaylara verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi gibi hususlar yönünden yargısal içtihatlarla belirlenen yönteme uygun olarak yapıldığı görülmektedir.
Çoğunluk kararıyla, davacının sınav sorularına verdiği cevapların, tüm sınav komisyonu üyelerince aynı puanla değerlendirilmesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle temyize konu kararın bozulmasına karar verilmiş ise de, takdir edilen puanların aynı yada farklı olmasının, değerlendirmenin sübjektifliği için hukuki bir kriter olamayacağı açıktır.
Öte yandan, aynı puanla değerlendirmeyi ve not takdirini engelleyen herhangi bir norm bulunmadığı gibi, bu yaklaşım benimsendiğinde; sınavda başarılı olan bir adaya, tüm komisyon üyelerince 70 puan takdir edilmesi durumu da hukuka aykırılık oluşturacaktır.
Bu itibarla; idarece hazırlanan Yönetmelik hükümleriyle belirlenen ve yargı içtihatlarıyla da benimsenen yöntemle yapıldığı anlaşılan sınavda, davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Nitekim, benzer uyuşmazlıklarda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararlar da (İDDK. 18/11/2013 tarih ve E:2010/2194, K:2013/4094) bu yöndedir.
Buna göre; temyize konu karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.