Danıştay Kararı 12. Daire 2019/7893 E. 2020/3035 K. 28.09.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/7893 E.  ,  2020/3035 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7893
Karar No : 2020/3035

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …/ANKARA
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak, …… Komutanlığı emrinde Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapan davacının, 13.12.2013 tarihinde işlediği emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı hakkında … Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı sonucu 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi sebebiyle sözleşmesinin tek taraflı olarak fesih edilmesine ilişkin 16/10/2015 tarihli davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Dosyadaki bilgi ve belgeler ile ilgili mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, davacının işlediği sabit olan ” “içki içmenin yasak olduğu tebliğine rağmen taburda içki içmek” fiilinin cezai bakımdan “emre itaatsizlik” suçunu oluşturduğu ve yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de davacının görev yaptığı yerde terör eylemleri ve terörle mücadelenin yoğun olması, ifa edilen görevin önem ve niteliği ile işlenen fiilin işleniş biçimi ve niteliği göz önünde bulundurulduğunda; taburdaki askerlerin bir araya gelerek toplu olarak alkol almasının suç niteliğinin yanı sıra güvenlik zafiyetine neden olacağının da açık olduğu ve bu sebeple sözleşmenin feshini gerektirecek vehamet derecesine ulaştığı kanaatine varıldığından ve davacının askerlik mesleği değerlerini sergilemede (daha önce de ceza aldığı görüldüğünden) istenen düzeye ulaşamadığı anlaşıldığından, idarenin takdir yetkisi kapsamında davacının sözleşmesinin feshedilmesine yönelik dava konusu işlemde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; Davacının durumu değerlendirildiğinde; 25.11.2011 tarihinde sözleşme imzalayarak uzman erbaş statüsünde göreve başlayan davacı hakkında … Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile “emre itaatsizlikte ısrar” suçundan yapılan yargılama neticesinde davacının 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, koşulları oluştuğundan bahse konu mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davacı hakkındaki bu kararın 19.05.2015 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine, “emre itaatsizlikte ısrar” suçundan dolayı 16.10.2015 tarihinde davacının sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmakla birlikte, statü hukukuna ilişkin düzenlemeleri içeren idari kanunların kanun koyucu tarafından aksi belirtilmedikçe yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerlilik kazanıp hüküm doğuracağının idare hukukunun bir ilkesi olduğu, Kanun koyucunun anılan Kanun’un 12/b maddesinin geriye etkili olarak uygulanması yönünde özel bir hüküm getirmediği, “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” dair ibarenin 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12’nci maddesinin (b) bendine, 6586 sayılı Kanunun 78’inci maddesi ile eklendiği ve bahse konu yasal değişikliğin 03/02/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, dolayısıyla suç tarihi olan 13.12.2013 tarihinde mevcut olmayan 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12/b maddesinde yapılan bahse konu değişikliğin geçmişe etkili olarak uygulanmasının mümkün olmadığı, yargılamaya konu “emre itaatsizlikte ısrar” eyleminin gerçekleştiği 13.12.2013 tarihi itibariyle 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12/b/1 maddesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse” ibaresi yer almadığından; değişiklik hükmünün geçmişe etkili olarak davacıya uygulanmayacağı sonucuna ulaşıldığından ve dava konusu sözleşmenin feshi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında … Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce “emre itaatsizlikte ısrar” suçundan (25) gün hapis cezası verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve bu hükmün kesinleşmesi üzerine 3269 sayılı Yasa ve Uzman Erbaş Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri gereğince sözleşmesinin feshedildiği, ayırma işlemlerinde personelin gerçekleştirdiği fiillerin herhangi bir suça vücut verip vermemesi, suç vasfının ne olduğu veyahut yargılandığı suçtan HAGB kararı verilmesi veya beraat etmesinin herhangi bir önem taşımadığı, idarenin gerçekleştirilen fiilin personelin TSK’da görev yapmasını engelleyici nitelik ve niceliğe ulaştığı kanaatine varılır ise kamu yararı-kişi yararı dengesi de gözetilerek TSK’dan ayırma işlemi tesis edilebildiği, TSK personeline yakışmayan hareketlerde bulunan davacının disiplinsiz tutum ve davranışlarının vehamet derecesinin TSK’nın disiplin anlayışı bakımından tahammül edilemez boyutlara ulaşması ve statüsü itibariyle kamu görevlisi olma nitelik ve yeterliliğini yitirmesi nedenleriyle hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi Kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kesinleşmiş emsal idare mahkemesi kararları uyarınca istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, kararın kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.