Danıştay Kararı 12. Daire 2019/7887 E. 2020/3201 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/7887 E.  ,  2020/3201 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7887
Karar No : 2020/3201

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF(DAVALI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nde muayene memuru olarak görev yapmakta iken 02.09.2017 tarihinden itibaren 10 (on) gün boyunca özürsüz ve mazeretsiz şekilde işe gelmemesi nedeniyle 15.09.2017 tarihinden geçerli olmak üzere müstafi sayılan davacı tarafından, söz konusu müstafi sayılma onayının iptali ile tekrar göreve başlatılma talebi ile yaptığı başvurunun reddine ilişkin Ticaret Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı’nın … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından, dava konusu işlemden sonra aynı nitelikte 25.01.2018 tarihli başvuru üzerine tesis olunan işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nde açılan davada, … tarih ve E: … K:… sayılı kararı ile “müstafi onayının iptali ile tekrar göreve başlatılma talebi ile yaptığı başvurusunun reddine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile söz konusu talebin tekrar değerlendirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemlerin” iptaline hükmedildiği, gelinen bu aşamada davanın konusunun ortadan kalktığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı tarafından istinaf incelemesine konu davada; 15.09.2017 tarihinden itibaren memuriyetten çekilme isteğinde bulunmuş sayılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptalinin istendiği, davalı idarenin … tarihli, … sayılı ve … tarihli, … sayılı işlemlerinin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nde görülen ayrı bir davanın bulunduğu da dikkate alındığında; İdare Mahkemesince dava konusunun “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemi” şeklinde yanlış kurgulandığı görülmekle birlikte; işbu davanın görümü esnasında davaya konu edilen … tarih ve … sayılı işlemin tesisinden sonra davacının memuriyetten çekilmiş sayılma onayının geri alınarak görevine döndürülme talepleriyle yapmış olduğu başvuruların reddine dair işlemlerin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmiş olması (bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Dairelerince … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmiştir.) karşısında; … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin de hukuki geçerliliğinin kalmadığı sonucuna varıldığından, İlk Derece Mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” yönünde verilen istinaf başvurusuna konu kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmadığı; öte yandan, istinaf incelemesine konu uyuşmazlığın, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminden kaynaklanmayıp; bu işleme konu edilen … tarih ve … sayılı “memuriyetten çekilme isteğinden bulunmuş sayılma” işlemine ilişkin olması nedeniyle davacı tarafından aynı işleme karşı iki ayrı dava açılması (derdestlik) söz konusu olmadığından, davalı idarenin işbu davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğinden bahisle idare aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği yönündeki iddiaların yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, karara dayanak olarak gösterilen …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının henüz kesinleşmediği, bu nedenle davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği, ayrıca davacının aynı konuya ilişkin iki ayrı işleme karşı ayrı ayrı dava açmakla konusuz kaldığına hükmedilen işbu davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu, davacının vekili olmadığı, kendisini vekille temsil ettirmediği, bu sebeple davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık ücreti” başlıklı 164. maddesinde; “Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.” hükmü, 168. maddesinde; “Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin gönderme yaptığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde, yargılama giderlerinin, davayı kaybeden tarafa yükleneceği, 330. maddesinde vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği, 323. maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Mahkeme kararının; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının; davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin temyiz edilen kısmının incelenmesinden;
Dava konusu olayda, davanın bizzat davacı tarafından takip edildiği, davanın hiçbir sürecinde davacıyı temsilen vekil bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan dava açılmasına sebebiyet veren davalı idare lehine de vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ONANMASINA,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.