Danıştay Kararı 12. Daire 2019/7499 E. 2023/197 K. 06.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/7499 E.  ,  2023/197 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7499
Karar No : 2023/197

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana İli, Ceyhan İlçesi, … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca ”Devlet memurluğundan çıkarılması”na ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile görevden ayrı kaldığı dönem için işleyecek maaşlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının Tokat İli Erbaa İlçesi … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yaptığı döneme ilişkin iddialar bakımından, özellikle davacının bizzat cinsel tacizine maruz kaldığına dair ve doğrudan tacize maruz kalmasa da taciz fiillerini doğrulayıcı aleyhe beyanda bulunan çok sayıda öğrenci bulunması, doğrudan aleyhe değerlendirilemeyecek bir çok ifadenin de davacının kız öğrencilere erkek öğrencilerden daha samimi ve laubaliyet olarak değerlendirilebilecek hareketlerde bulunduğu yönünde beyanlar içermesi, kız öğrencilere karşı yanlış anlaşılabilecek laubali hareketlerinden dolayı daha önce okul müdürü tarafından sözlü olarak uyarılmış olması gözetildiğinde davacının disiplin soruşturması sonucunda getirilen teklif doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Disiplin Kurulunda sözlü ya da yazılı savunma hakkı tanınmadığı, hakkındaki iddiaların şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulamadığı, Yüksek Disiplin Kurulu kararının gerekçesiz olduğu, İfadesinin AİHS’nin 6. Maddesine aykırı olarak alındığı, soruşturma sırasında kendi tanıklarının dinlenmesine izin verilmediği, disiplinsiz davranışları nedeniyle davacıyla sorun yaşayan öğrencinin ve arkadaşlarının beyanlarına itibar edilerek söz konusu cezanın verildiği, soruşturma raporu hazırlanırken sınıftaki tüm öğrencilerin görüş ve ifadesinin alınmadığı, kendisine iftira atıldığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporu uyarınca, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği ve Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında davacıya isnat edilen fiillerin doğruluk kazandığı anlaşıldığından davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, işlemin mevzuata ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Soruşturma aşamasında davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesi uyarınca son savunmasının alınmadığı, bu nedenle işlemin disiplin usul kurallarına aykırı olarak tesis edildiği anlaşıldığından davanın reddi yolundaki karara yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, Adana İli, Ceyhan İlçesi, … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapmaktadır.
Tokat İli Erbaa İlçesi … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yaptığı döneme ilişkin cinsel taciz iddialarıyla ilgili olarak başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmıştır.
Bunun üzerine temyizen bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, ” Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili, devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
657 sayılı Kanun’un 129. maddesinde, ”Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”; 130. maddesinde ise, “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 129. maddesinin 2. fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden veya vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür.
Anayasa hükmü ve 657 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurunun veya diğer kamu görevlilerinin görevine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, söz konusu disiplin cezalarını vermeye yetkili merciiler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, uyuşmazlık konusu olayda, hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacı hakkında Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanun’un 129. maddesine göre son savunması alınmadan tesis edildiği görülen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, bu hususu göz ardı etmek suretiyle işin esasına girerek davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 06/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.