Danıştay Kararı 12. Daire 2019/5944 E. 2020/3729 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/5944 E.  ,  2020/3729 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5944
Karar No : 2020/3729

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Türk Silahlı Kuvvetlerinde yüzbaşı olarak görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura’nın Kasım 2007 tarihli kararı ile re’sen emekliye sevk edilen davacı tarafından, 22.03.2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6191 sayılı Kanun’un 10/7-ç maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanun’una eklenen Geçici 32. maddesi ile getirilen imkanlardan yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Milli Savunma Bakanlığı’nın … tarihli işleminin iptali istemiyle açılan davada, davanın reddi yolunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin Birinci Dairesince verilen 09/10/2012 tarih ve E:2012/449, K:2012/1063 sayılı kararın yargılamasının yenilenmesi suretiyle 926 Sayılı Kanun’un Geçici 32. maddesi ile getirilen imkanlardan yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 06.06.2011 tarihli işlemin iptaline karar verilmesi ve işlem sebebiyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının işlem tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; bakılan davada, uyuşturucu madde bulundurması, kullanması ve disiplin ve ahlaki niteliklerinin zayıf olması nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilen davacının, idari işlem ve yargılama aşamasının tamamına FETÖ/PDY terör örgütünün gölgesinin düştüğü, işlemler ve yargılamaların adil yargılama ilkelerine aykırı olduğu, kendisine kurulan bir kumpasın ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarıldığı, çıkarılmasına sebebiyet veren İstihbarat Başkanının tutuklu olduğundan bahisle yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulduğu anlaşılmakta ise de; davacının ileri sürdüğü iddiaların 2577 sayılı Kanun’un 53. maddesinde belirtilen yargılamanın yenilenmesi sebepleri kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, idari işlem ve yargılama aşamasının tamamına FETÖ/PDY terör örgütünün gölgesinin düştüğü, işlemler ve yargılamaların adil yargılama ilkelerine aykırı olduğu, kendisine kurulan bir kumpasın ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarıldığı, çıkarılmasına sebebiyet veren İstihbarat Başkanının tutuklu olduğu, AİHM’ de derdest başvurusu olduğu, 2577 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 9. Madde uyarınca yargılamanın yenilenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 46. maddesi hükmü uyarınca iptali istenilen ve yargılamanın yenilenmesine konu Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi’nin 09/10/2012 tarih ve E:2012/449, K:2012/1063 sayılı kararı, halkoylamasıyla kabul edilerek 27 Nisan 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla Anayasaya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargının kaldırılmış olması ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan, kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde gönderileceği hükme bağlanmış olması ve anılan Anayasa değişikliği ile ortaya çıkan yeni hukuki duruma göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemelerinin yürürlükten kaldırılarak, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine gönderileceği düzenlemesi karşısında, söz konusu Anayasa değişikliğinin yürürlük tarihinden sonra idari yargı yerinde açılan ve yürürlükten kaldırılmadan önce Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevinde bulunan davalardan, kanun yolu incelemesi aşamasında olmayan ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu hükümleri uyarınca ilk derece olarak doğrudan Danıştayın görevinde bulunmayan davaların görevli ve yetkili idare mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, … İdare Mahkemesi’nde görülmüş ve karara bağlanmış, 20/07/2016 tarihi öncesinde verilmiş ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlere tabi bir karar olması nedeniyle, bu karara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının da ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte olan kanun yollarına ilişkin hükümlere tabi olması gerektiği sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak, dosyadaki belgeler yeniden incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, Türk Silahlı Kuvvetlerinde yüzbaşı olarak görev yapmakta iken, disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura’nın Kasım 2007 tarihli kararı ile re’sen emekliye sevk edilen davacının, 22.03.2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6191 sayılı Kanun’un 10/7-ç maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanun’una eklenen Geçici 32. maddesi ile getirilen imkanlardan yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Milli Savunma Bakanlığı’nın … tarihli işleminin iptali ve işlem sebebiyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının işlem tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesi istemiyle açılan davada Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesince verilen 09.10.2012 tarih ve E:2012/449, K:2012/1063 sayılı kararıyla davanın reddine, 29.01.2013 tarih ve E:2013/100, K:2013/103 sayılı kararıyla da karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesince verilen 09.10.2012 tarih ve E:2012/449, K:2012/1063 sayılı kararına ilişkin olarak; idari işlem ve yargılama aşamasının tamamına FETÖ/PDY terör örgütünün gölgesinin düştüğü, işlemler ve yargılamaların adil yargılama ilkelerine aykırı olduğu, kendisine kurulan bir kumpasın ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarıldığı, çıkarılmasına sebebiyet veren İstihbarat Başkanının tutuklu olduğundan bahisle yargılamanın yenilenmesi ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesince verilen 09.10.2012 tarih ve E:2012/449, K:2012/1063 sayılı kararın kaldırılarak, 926 sayılı Kanunun 32 maddesinden yararlandırılmama işleminin iptali ve işlem sebebiyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının işlem tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Yargılamanın Yenilenmesi” başlıklı 53. maddesi; “1.Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir. a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması, c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması, d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi, e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması, f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması, g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması, h) (Değişik: 10/6/1994 – 4001/23 md.) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması. ı) (Ek: 15/7/2003-4928/6 md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. 2. Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır. 3. (Değişik birinci cümle: 15/7/2003-4928/6 md.)Yargılamanın yenilenmesi süresi, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gündür. Bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik “Yargılamanın Yenilenmesi Usulü” başlıklı 55. maddesinde ise, “1. İsteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin görevine girmiş ise karar bu daire veya mahkemece verilir. 2. Karşı tarafın savunması alındıktan sonra istekler incelenir ve kanunda yazılı sebepler varsa davaya yeniden bakılarak karar verilir. 3. Yargılamanın yenilenmesi istemleri, kanunda yazılı sebeplere dayanmıyor ise, istemin reddine karar verilir. 4. Yargılamanın yenilenmesi istemlerinde duruşma yapılması, görevli daire veya mahkemenin kararına bağlıdır. 5. Bu madde ile 53. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın yenilenmesinde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
27/03/2018 tarihli ve 30373 (2.mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Birlikte Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 23. maddesi ile 2577 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 9. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuru derdest olanlar, bu tarihten itibaren üç ay içinde Ankara idare mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesini isteyebilirler. Bu süre içinde istemde bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içinde de istemde bulunabilirler. Süresinde istemde bulunulması halinde yargılama yeniden yapılarak karar verilir.
” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na eklenen Geçici 9. maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuru derdest olanların, maddenin yürürlük tarihinden veya AİHM tarafından münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içerisinde istemde bulunmak şartı ile dava konusu işlem hakkında yeniden yargılama yapılarak bir karar verileceği, “süresinde istemde bulunması halinde yargılamanın yeniden yapılarak karar verileceği” hususunun kanun koyucu tarafından açıkça belirtilmiş olması karşısında, yargılamanın yenilenmesi istemiyle yapılmış olan mevcut başvuruların da süresinde yapılmış bir başvuru olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.
Davacının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/1. maddesine dayanarak, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde yürütülen yargılamanın adil olmadığı, AYİM’in bağımsız ve tarafsız bir mahkeme olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle adil bir şekilde yargılanmadığı şikayetiyle AİHM’ne yaptığı 22/12/2015 tarih ve 4459/16 sayılı başvurusu hakkında verilen 29/11/2018 tarihli kararda, aralarında davacının da yer aldığı ve dosyası birleştirilen başvuranların, 7103 sayılı Kanun ile getirilen yeniden yargılanma imkanından faydalanmaları gerektiği, dolayısıyla iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle başvuruların kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir.
Bu durumda, her ne kadar İdare Mahkemesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Yargılamanın Yenilenmesi” başlıklı 53. Maddesinde yer alan yargılamanın yenilenmesi sebepleri açısından bir değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de; yukarıda belirtilen düzenlemede yer alan; “Bu süre içerisinde istemde bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilmezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içerisinde istemde bulunabilirler” kuralı ile davacının AİHM’e yaptığı başvuru hakkındaki, “münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilmezlik kararı” birlikte değerlendirildiğinde; davacının yeniden yargılama yapılması isteminin … İdare Mahkemesi’nin yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 2577 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi kapsamında değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekmektedir.
Bu itibarla, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi yolundaki … İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.