Danıştay Kararı 12. Daire 2019/5871 E. 2022/6994 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/5871 E.  ,  2022/6994 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5871
Karar No : 2022/6994

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2015/1602, K:2019/4088 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Türk Standartları Enstitüsü Trabzon Ürün Belgelendirme Müdürlüğünde müdür olarak görev yapan davacının, Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendi uyarınca bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan hakların iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ve soruşturma raporu ve ekleri birlikte incelendiğinde; davacının üzerine atılı eylemi kasten işlediğinin somut bilgi ve belge ile şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmaksızın, Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendi uyarınca bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun 10/A maddesinde yer alan “disiplin” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle davacıya verilen disiplin cezasının yasal dayanağının Anayasaya ve hukuka aykırı olduğu; Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya konulduğundan, Türk Standartları Kanunu’na dayanılarak hazırlanan Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği uyarınca verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, bu itibarla İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen hususun sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının sonucu itibarıyla onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği, idari hizmet sözleşmeli personelde personel yönetmeliklerinin sözleşmenin ana unsurlarından olduğu, davacının üzerine atılı disiplin suçunu işlediğinin soruşturma raporu ile sabit olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2015/1602, K:2019/4088 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Türk Standartları Enstitüsü … Ürün Belgelendirme Müdürlüğü’nde müdür olarak görev yapan davacı hakkındaki isnatlar için yapılan disiplin soruşturması sonucunda hazırlanan … tarihli ve … sayılı soruşturma raporunda özetle; Trabzon Ürün Belgelendirme Müdürü ile Rize ve Artvin Mahalli Temsilciliklerinde onaylanan N1 sınıfı araçlara ait koltuk ilavesi tadilatı projelerindeki usulsüzlük iddiaları ile ilgili olarak, Trabzon ÜBM’de 2012 yılında onaylanan N1 sınıfı aracın koltuk ilavesi tadilat projesinde 2011 yılına göre yaklaşık %900’e varan oranda bir artış olduğu, Rize Mahalli Temsilciliğinde 2012 yılında 192 adet N1 sınıfı aracın koltuk ilavesi tadilat projesinin onaylandığı, onaylanan projelerin Trabzon ÜBM’de soruşturmanın başladığı, 2012 yılı Aralık ayında yüksek oranda artış göstererek 104 adete ulaştığı, Artvin Mahalli Temsilciliğinde ise 2012 yılında N1 sınıfı araca ait koltuk ilavesi tadilat projesi onayının olmadığı, N1 sınıfı araçların koltuk ilavesi tadilat projelerinin ÜBMB Tamimine aykırı olarak hazırlandığı ve onaylandığı hususu ile ilgili olarak; soruşturma konusuyla ilgili incelenen belgelerin, alınan ifadelerin ve yürürlükteki mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Trabzon Ürün Belgelendirme Müdürlüğüne ve Rize Mahalli Temsilciliğine onay için sunulan N1 sınıfı araçlara ait koltuk ilavesi tadilat projesi dosyalarında, Tamim’in “idari hususlar” bölümünde istenilen belgelerin çoğunun bulunmadığı, tadilatı gerçekleştirilen koltukların “e/E” belgeli koltuklar olduğunu veya temel araç üreticisine ait koltuklar olduğunu ispatlayacak belgelerin bulunmadığı, Trabzon ilinde tadil edildiğine dair faturaların dosyada yer almasına rağmen birçok projenin Rize Mahalli Temsilciliğinde onaylandığı, TSE Otomotiv Merkez Başkanlığının konuyla ilgili görüşünde de mevzuat çerçevesinde incelenen projelerin iptal edilmesi gerektiğinin belirtildiği dolayısıyla söz konusu illerde onaylayan projelerin ÜBMB 2011/2 sayılı Tamime aykırılık teşkil ettiği” iddialarıyla davacının kendisine verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiilini işlediğinin sübuta erdiğinden bahisle bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle “Personel” başlıklı 10/A maddesinin yedinci fıkrasında, “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan fıkra, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 96. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış; 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Türk Standardları Enstitüsünü düzenleyen 39. bölümünde yer alan “Personel” başlıklı 561. maddenin beşinci fıkrasında aynı haliyle yeniden düzenlenmiştir.
657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (n) alt bendinde; “verilen görev ve emirleri kasten yapmamak” fiilinin, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil olduğu kurala bağlanmıştır.
14/07/2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliğinin 109. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendinde de, “verilen görev ve emirleri kasten yapmamak” fiili, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bir fiil olarak düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun’un “Personel” başlıklı 10/A maddesinin mülga yedinci fıkrasında geçen “disiplin” ibaresinin, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine son fıkra olarak, “2/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır. Ancak, aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanunda yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır.” düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi bir Kanun maddesini iptal ettikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı açıktır.
Uyuşmazlık özelinde de, Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra 7226 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine eklenen hüküm ile, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Kanun’a atıf yapıldığından, uyuşmazlığın yeni yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/07/2020 tarih ve E:2019/2976, K:2020/1348 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince; dava konusu disiplin cezasının 657 sayılı Kanun’un 125. maddesine uygun olup olmadığı, davacının fiilinin sübut bulup bulmadığı ve disiplin cezasını gerektirip gerektirmeyeceği yönlerinden değerlendirme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin iptali yönünde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 27/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun’un “Personel” başlıklı 10/A maddesinin mülga yedinci fıkrasında geçen “disiplin” ibaresinin, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine son fıkra olarak, “2/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır. Ancak aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanunda yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır.” düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir.
657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (n) alt bendinde; “verilen görev ve emirleri kasten yapmamak” fiilinin, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının disiplin soruşturmasına konu fiilinde, mevzuatın aradığı şekilde kastının bulunmadığı, söz konusu fiili kasıtlı olarak gerçekleştirdiğinin somut bilgi ve belgelerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; davacının dayanağı kalmayan Yönetmelik hükmünde yer alan “verilen emir ve görevleri kasıtlı olarak yapmamak” fiilinin, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (n) alt bendinde de aynı şekilde düzenlendiği ve disiplin suçunun oluşabilmesi için kasıt unsurunun arandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesine göre değerlendirilmesi halinde de kasıt unsurunun yokluğu nedeniyle aynı sonuca ulaşılacağından, karar düzeltme isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının anılan gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyoruz.