Danıştay Kararı 12. Daire 2019/5249 E. 2022/6624 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/5249 E.  ,  2022/6624 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5249
Karar No : 2022/6624

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının gerekçe değiştirerek onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 13/02/2019 tarih ve E:2016/9994, K:2019/1017 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk Standardları Enstitüsü Adana Belgelendirme Müdürlüğünde memur olarak çalışan davacının, TSE Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde düzenlenen; “TSE personelliği sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiilinin sübut bulduğundan bahisle işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; işten çıkarma gibi ağır yaptırımlar doğurabilecek disiplin soruşturması yürütülürken isnat edilen fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, fiilin sübuta erip ermediğinin ortaya konulabilmesi için isnat edilen fiille ilgili olayın tüm yönleriyle kapsamlı olarak araştırılması, gerekli inceleme ve araştırmadan sonra hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde ulaşılan sonuçların soruşturma raporunda açık, kesin ve somut delilleriyle ortaya konulması gerektiğine yönelik disiplin hukuku ilkeleri ışığında, davacının TSE personelliği sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketleri olarak gösterilen “görevinin gereklerine aykırı şekilde ve görevine ilişkin nüfuzunu kullanarak TSE’den belgeli olan firmaların yetkililerinden borç adı altında para alıp bu firmalara yarar sağladığı” hususunun ortaya konulamadığı, eksik yürütülen soruşturmaya göre verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun 10/A maddesinde yer alan “disiplin” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla iptal edildiği, bu durumda davacıya verilen disiplin cezasının yasal dayanağının Anayasa’ya ve hukuka aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya konulduğundan, anılan Kanun’a dayanılarak hazırlanan Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği uyarınca verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, bu itibarla İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen hususunx sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle, kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : TSE Kanunu’nun “Personel” başlıklı 10/A maddesinde; “Enstitü personelinin izin, disiplin ve intibak işleri ile diğer hususların yönetmelikle belirleneceği” belirtildikten sonra TSE Personel Yönetmeliğinin “Disiplin Cezaları” başlıklı 108. maddesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na paralel şekilde disiplin suçları ve uygulanacak disiplin yaptırımlarının sayıldığı, Yönetmelik hükmünün yasal dayanağının bulunmadığından söz edilemeyeceği ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin kararı kaldırılarak Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 13/02/2019 tarih ve E:2016/9994, K:2019/1017 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Türk Stardartları Enstitüsü Bursa Belgelendirme Müdürlüğünde yürütülen bir soruşturma çerçevesinde, … Belgelendirme Müdürlüğü personeli olan davacıya parasal aktarım yapıldığına dair oluşan şüphe nedeniyle Fodul Danışmanlık firmasının faaliyet gösterdiği Adana ilinde bulunan Adana Belgelendirme Müdürlüğünün hizmet belgelendirme iş ve işlemlerinin soruşturulması amacıyla başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan … tarihli ve … sayılı disiplin soruşturma raporunda; davacının gerçekleştirdiği hizmet yeterlilik belgelendirme ile ilgili idari iş ve işlemlerde mer’i mevzuata aykırı bazı eksikliklerin bulunduğu, Hizmet Yeterlilik Belgesine sahip yetkili servislerin belgelerine yapılan bazı eklemelere ilişkin kesilen faturalarda, eksik hesaplamalarda bulunulması veya hiç fatura tahakkuk ettirilmemesi gibi usulsüzlükler yaptığının tespit edildiği, davacı ve aile üyelerine yapılan para aktarımlarının genelde 2011 yılında olduğu, ancak anılan şirket çalışanı … tarafından davacının …’ta bulunan … nolu hesabına … tarihinde … TL gönderildiği, bu paranın kredi borcuna karşılık aynı tarihte bankaca tahsil edildiği, yine …’nin 14/02/2013 tarihinde … / ADANA şubesinden … TL’yi davacının annesine gönderdiği, 2011 yılında davacıya ve oğluna yoğun şekilde para aktarımları olduğu, davacıya para aktarımlarında bulunan … Danışmanlık isimli yetkili serviste yapmış olduğu eklemelere ilişkin eksik tahakkuk miktarının davacı hakkında suç şüphesi oluşturduğu, davacının anılan firma ve firmanın işlemlerini takip ettiği, firma lehine hareket ettiği, bu fiillerinin de Yönetmeliğin 109. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (f) alt bendindeki “TSE personelliği sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” hükmüne uyduğundan bahisle işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, getirilen teklif üzerine davacının Türk Standardları Enstitüsü Üst Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın … tarih ve … sayılı Yönetim Kurulu kararı ile onaylanması üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle “Personel” başlıklı 10/A maddesinin 7. fıkrasında, “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan fıkra, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 96. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Türk Standardları Enstitüsünü düzenleyen 39. bölümünde yer alan “Personel” başlıklı 561. maddenin 5. fıkrasında aynı haliyle yeniden düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiilinin, bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarılmayı gerektiren bir fiil olduğu kurala bağlanmıştır.
14/07/2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (f) alt bendinde de, “TSE personelliği sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili, personelin Enstitü’ye bir daha atanmamak üzere görevden çıkarma cezasını gerektiren bir fiil olarak düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun’un “Personel” başlıklı 10/A maddesinin mülga 7. fıkrasında geçen “disiplin” ibaresinin, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine son fıkra olarak, “2/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uygulanır. Ancak aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanun’da yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır.” düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi bir Kanun maddesini iptal ettikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı açıktır.
Uyuşmazlık özelinde de, Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra 7226 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine eklenen hükümle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Kanun’a atıf yapıldığından, uyuşmazlığın yeni yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davalı idarece davacıya isnad edilen fiilerin 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinde belirtilen disiplin suç ve cezaları bakımından yeniden değerlendirilerek, iptal edilen yasa hükmü yürürlükte iken verilen cezadan daha ağır olmamak üzere yeni bir ceza verilmesi gerektiğinden, Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği uyarınca verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesinin, eksik soruşturmaya dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus, iptal yolunda verilen ve sonucu itibariyle hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Davalı idare tarafından karar düzeltme aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı idare üzerine bırakılmasına, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.