Danıştay Kararı 12. Daire 2019/4690 E. 2023/992 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/4690 E.  ,  2023/992 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4690
Karar No : 2023/992

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR):
1- … Bakanlığı
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …

2- … Kaymakamlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLLERİ: Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ: … Ortaokulu’nda … olarak görev yapan davacı tarafından, 657 Sayılı Kanun’un 94. maddesinin 1. fıkrası uyarınca görevinden çekilmiş sayılmasına dair Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile Seyhan Kaymakamlığı’nın … tarihli ve … sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 12/05/2016 tarihinde okul müdürlüğüne istifa dilekçesi verdiği, çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam etmesi gerekirken görevine gelmediği, 20/05/2016 tarihli dilekçesi ile istifa dilekçesinin işleme konulmamasını talep ettiği ve hemen sonrasında mazeret izni talebinde bulunduğu, izin talebinin uygun görülmediği kendisine bildirilmesine karşın göreve devam etmediği, göreve gelmediği günler için tutanak tanzim edildiği, hakkındaki inceleme dosyasındaki bilgi-belgeler ve alınan ifadelerden, mazereti olmaksızın görevin terk edildiği ve bu terkin kesintisiz 10 günden fazla devam ettiği kesin olarak anlaşıldığından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94.maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; 657 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında çekilmiş sayılma müessesinin uygulanabilmesi için, izinsiz ve kabul edilebilir mazereti olmaksızın gerçekleştirilen görevi terk durumunun “kesintisiz” olması gerekmekte olmasına, yani resmi tatiller ise bayram tatilleri haricinde göreve gelmeme eyleminin en az on mesai günü devam ettiğinin hukuken itibar edilebilir belgelere dayalı olarak tespit edilmesinin icap etmesine rağmen olayda, davacının görevine gelmediği günlere yönelik tutanakların birbirini takip eden günler esas alınmak suretiyle düzenlenmediği, 13 Mayıs 2016 tarihi ile 17 Haziran 2016 tarihleri arasındaki tutanaklar davacının dersinin olduğu (Salı, Perşembe ve Cuma) günler esas alınmak suretiyle düzenlenmiş olmakla birlikte sonraki tutanakların tüm mesai günlerine ilişkin olarak tanzim edildiği, dolayısıyla davacının görevine gelmediği günlerin tespitine yönelik tutanakların düzenlenmesinde tutarlı ve sistematik bir yöntemin izlenmediği hususları birlikte dikkate alındığında; davalı idarece yukarıda belirtilen tutanak ve öğretmen nöbet defterlerindeki tespitlerden davacının görevine “kesintisiz olarak” 10 iş günü görevine gelmediğinin ortaya konulamamış olması nedeniyle davacının 657 sayılı Kanun’un 94. maddesinin birinci fıkrası uyarınca görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, “mazeret olmaksızın görevin terk edildiği ve bu terkin kesintisiz 10 günden fazla devam ettiğinin kesin olarak anlaşıldığı” gerekçesine dayalı olarak verilen davanın reddine dair istinaf başvurusuna konu kararda ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Devlet memurlarının mazaretsiz olarak 10 gün işe gelmediği takdirde müracat şartı aranmaksızın çekilmiş sayılacağı, davacının 13/05/2016- 23/06/2016 tarihleri arasında mazaretsiz olarak görevine 42 gün gelmediği, dava konusu işlemin mevzuata ve hukuka uygun olarak tesis edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idarelerin temyiz gerekçelerinin hukuki mesnetten yoksun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.