Danıştay Kararı 12. Daire 2019/3905 E. 2023/1193 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/3905 E.  ,  2023/1193 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2019/3905

Karar No : 2023/1193

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Kars ili, Digor ilçesi … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapmakta iken, talebi üzerine emekliye ayrılan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Mili Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; işlemin tesisinden önce amirlerin bu yönde herhangi bir isteği bulunmamasına ve disiplin kurullarının “amir” olarak bu yetkiyi kullanabileceğine dair kanunda herhangi bir düzenleme bulunmamasına rağmen, dosyanın gereğinin yapılması için re’sen ve doğrudan yüksek disiplin kuruluna gönderilmesi suretiyle, kanunda öngörülen yönteme aykırı olarak, amirin bu yönde isteği olmaksızın tesis edilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırmaya ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin mevzuat uygun olarak tesis edildiği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı, Aydın ili, Karacasu ilçesi, … İmam Hatip Ortaokulunda sosyal bilgiler öğretmeni olarak görev yapmakta iken, hakkında başlatılan disiplin soruşturması nedeniyle Kars ili, Digor ilçesi, … ortaokuluna atanmış, sonrasında kendi isteği ile emekli olmuştur.

Davacı hakkında sosyal paylaşım sitesi facebook adresinden “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hakkında olumsuz, eleştiri boyutlarını aşan ve hakaret içeren görsel paylaşımlarda bulunduğu, aynı kişinin İçişleri Bakanı… hakkında paylaştığı resimlerde hakaret içeren sözler sarf ettiği, ayrıca Devlet içinde yapılanan Fettullah Terör Örgütü ve başındaki kişinin konuşmalarının yer aldığı görüntülü ve sesli videoları paylaştığı” iddiası üzerine tanzim olunan … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda özetle; 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (d) alt bendinde tanımlanan kademe ilerlemesinin durdurulması ve anılan maddenin (E) bendinin (b) alt bendinde tanımlanan Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasının, ancak Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı ve “Disiplin İşlemleri ve Tevhiden Cezalandırma” konulu Genelgesi’nin 6. maddesi uyarınca tevhiden “Devlet memurluğundan çıkarma” cezasıyla cezalandırılmasının önerilmesi üzerine, Mili Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun dava konusu … tarih ve … sayılı kararı ile davacının 657 sayılı Kanun’un 125. Maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarıca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ve anılan ceza, Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle davacıya bildirilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde, “Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,” devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

657 sayılı Kanun’un 129. maddesinde, ”Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”; 130. maddesinde ise, “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasa’nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden, vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür.

Anayasa hükmü ve 657 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurunun veya diğer kamu görevlilerinin görevine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, söz konusu disiplin cezalarını vermeye yetkili merciiler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda; Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen davacıdan 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun son savunması alınmadan işlem tesis edildiği anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde görülmemiş ise de, sözü edilen husus, sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

Temyize konu karar, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;

İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline dair kısmı ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçenin, davacının doğrudan görevine başlatılması sonucunu doğurmayıp, devlet memurluğundan çıkarma cezası hakkında, idare tarafından, davacıya son savunma hakkı tanınarak yeniden bir değerlendirme yapılmasını gerektirmesi nedeniyle, bu aşamada davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, İdare Mahkemesi kararının “davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faziyle birlikte ödenmesine ” hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA oybirliğiyle,

2. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, temyize konu kararın; davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusurunun reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA oyçokluğuyla,

3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 15/03/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY:

Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının; İdare Mahkemesince verilen kararın “davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine” dair istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının da onanması gerektiği görüşüyle, Daire kararının bozmaya ilişkin kısmına katılmıyorum.