Danıştay Kararı 12. Daire 2019/3669 E. 2023/517 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/3669 E.  ,  2023/517 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3669
Karar No : 2023/517

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ….
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay başçavuş rütbesinde görevli iken sicil amirlerince düzenlenen “TSK’da kalması uygun değildir” şeklindeki sicil notu nedeniyle hakkında re’sen ayırma kararı verilen ve 24/03/1999 tarihinde TSK’dan ilişiği kesilen davacı tarafından, Anayasa Mahkemesinin 12/03/2015 tarih ve 2013/760 başvuru numaralı kararı gerekçe gösterilerek 6191 sayılı Kanun ile 926 sayılı Kanun’a eklenen geçici 32. madde hükümlerinden yararlanmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile ilişiğinin kesildiği 24/03/1999 tarihinden itibaren mahrum kaldığı tüm özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının 6191 sayılı Kanun ile 926 sayılı TSK Personel Kanunu’na eklenen geçici 32. maddeden yararlanmak istemiyle daha önce yasal süresi içinde 02/04/2011 tarihinde başvuruda bulunduğu, anılan başvurusunun davalı idarece ayırma işleminin yargı yolu açık olarak tesis edilmiş olması nedeniyle … tarih ve MİY:…/Per.D.Per.Ynt.Ş. sayılı işlem ile reddedildiğinin görülmesi karşısında, davacının 04/07/2015 tarihli dilekçe ile Anayasa Mahkemesinin 12/03/2015 tarih ve 2013/760 sayılı kararı emsal gösterilerek durumunun yeniden değerlendirilmek suretiyle 926 sayılı Kanun’a eklenen geçici 32. maddeden yararlanmak istemiyle yaptığı başvurusunun, anılan başvuruya dayanak alınan Anayasa Mahkemesi kararlarının kendi durumu ile ilgili olmaması ve davacı hakkındaki 24/03/1999 tarihinde TSK’dan ilişik kesme işleminin yargı yoluna kapalı olmadığı hususları birlikte gözönüne alındığında, talebinin reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacının talebine gerekçe gösterdiği Anayasa Mahkemesinin 2013/760 başvuru numaralı kararında sadece başvurucunun özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edilip edilmediğinin incelendiği, yine Anayasa Mahkemesinin 06/05/2015 tarih ve 2012/1099 başvuru numaralı kararında da ilişik kesme hususlarına ait işlemlerin Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi içerisinde olmadığı belirtilerek zaman bakımından yetkisizlik kararı verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İdare Mahkemesinin davacının şahsi dosyasını getirtmeden karar verdiği, davacının hangi sebeple ilişiğinin kesildiğinin bilinmediği, şahsi dosyası getirtildiğinde davacıya bir çok oda hapis cezasının verilmiş olduğunun görüleceği, davacıya verilen oda hapis cezalarının yargı denetimi dışında olması sebebiyle, davacının durumunun Anayasa Mahkemesinin 12/03/2015 tarih ve E: 2013/760 sayılı kararı kapsamında olduğu belirtilere, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 6191 sayılı Kanun ile 926 sayılı Kanun’a eklenen geçici 32. maddeden yargı denetimine kapalı idari işlemler ve YAŞ kararları ile TSK’dan ilişiği kesilenlerin yararlanabildiği, disiplinsizlik sebebiyle yargı yolu açık işlem ile ilişiği kesilen davacının anılan madde kapsamında bulunmadığı, öte yandan Anayasa Mahkemesinin 12/03/2015 tarih ve E: 2013/760 sayılı kararının davacının başvurusu ile ilgili olmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2023 tarihinde kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.