Danıştay Kararı 12. Daire 2019/3435 E. 2020/3066 K. 29.09.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/3435 E.  ,  2020/3066 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3435
Karar No : 2020/3066

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 07/11/2018 tarih ve E:2015/692 K:2018/4884 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, … Anadolu Lisesi’nde coğrafya öğretmeni olarak görev yapan davacının, 1702 sayılı Kanun’un 23/1 maddesi ve alt ceza uygulanmak suretiyle “bir günlük maaş kesimi” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen … tarihli ve … sayılı soruşturma raporunda; davacının, sınıf içerisinde öğrencilerine karşı rencide edici söylemlerde bulunduğu, yazılı ve sözlü notlarını öğrencilerin yüzüne karşı okumadığı, sözlü notlarını verirken notları kasten düşük verdiği, sözlü notlarını zümre kararına uygun vermediği, coğrafya zümre kararlarına göre ders saati sayısı bir ve iki olan derslerde iki sözlü notu verileceği kararlaştırılmışken, davacının sadece bir sınıfa eksik not verdiği, şikayetçi öğrencinin yıllık ödev notunun verilmesinde değerlendirme kriterlerine uymadığının belirtildiği, dava konusu soruşturmaya ilişkin olarak davacının öğrencisine düşük not takdir edip etmediğinin tespiti amacıyla … Anadolu Lisesi, … Atatürk Anadolu Lisesi ve … Anadolu Lisesi’nde coğrafya öğretmeni olarak görev yapan üç öğretmenden müteşekkil bir bilirkişi heyeti oluşturularak dava dosyasında bulunan şikayetçi öğrenciye ait yıllık ödev ve ödev hazırlayan diğer öğrencilere ait yıllık ödevlerin incelettirildiği, 17.10.2014 tarihinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda “Öğrencinin dönem ödevini bir internet sitesinden hazır çıktı olarak aldığı, ödev kontrolü için öğretmenle işbirliği yapmadığı, öğretmenin değerlendirmesi dışında doküman getirdiği için 10 puan daha eklenerek söz konusu yıllık ödevin toplam 20 puan olarak değerlendirildiği” şeklinde görüş bildirildiği, bu durumda davacının, şikayetçi öğrencinin yıllık ödevinin notunun verilmesinde değerlendirme kriterlerine uymadığı ve bilinçli olarak düşük not verdiği iddialarının sübut bulmadığı, ayrıca dava dosyasına sunulan belgelerin incelenmesinden davacının, şikayetçi öğrencilerin bulunduğu 11/E şubesi ve diğer şubelerdeki sözlü notlarının yazılı sınav notları ile paralellik gösterdiği, bazı öğrencilere kasten düşük not vermediği, bu durumda imtihanlarda not taktirinde bitaraflıktan ayrılmak fiilinin sübuta ermediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule aykırı bulunmuş ve kararın bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, soruşturma aşamasında oluşturulan bilirkişi komisyonun tarafsız seçilmediği, soruşturmacının müdürlük yaptığı okulun öğretmenini bilirkişi olarak görevlendirdiği, bilirkişilerce sadece şikayetçi öğrenci G.Ö.’nün yıllık ödevinin değerlendirildiği, diğer ödevler dosyada bulunmasına rağmen bu ödevlerle ilgili değerlendirme yapılmadığı, diğer sınıflardan sadece üç öğrencinin ifadesine başvurulduğu için eksik soruşturma yapıldığı, mahkemece oluşturulan bilirkişi komisyonunca diğer öğrencilerin ödevleri de incelenip karşılaştırma yapılarak rapor hazırlandığı, idare mahkemesince usule uygun bilirkişi raporu esas alınarak iptal kararı verilmiş olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 07/11/2018 tarih ve E:2015/692 K:2018/4884 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacının Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, … Anadolu Lisesi’nde coğrafya öğretmeni olarak görev yaptığı, ders içerisinde öğrencilere rencide edici şekilde hitap ettiği, öğrencilerin kılık-kıyafetlerine karıştığı, sözlü ve ödev notlarını düşük verdiği, notların sınıfta okunmadığı ve yazılı kağıtları ile yıllık ödevleri öğrencilere göstermediği, öğrencilerin ortalamalarını düşürdüğü iddialarını araştırmak üzere hakkında soruşturma açıldığı, … tarihli ve sayılı soruşturma raporunda; davacının, sınıf içerisinde öğrencilerine karşı rencide edici söylemlerde bulunduğu, yazılı ve sözlü notlarını öğrencilerin yüzüne karşı okumadığı, sözlü notlarını verirken notları kasten düşük verdiği, sözlü notlarını zümre kararına uygun vermediği, şikayetçi öğrencinin yıllık ödev notunun verilmesinde değerlendirme kriterlerine uymadığı belirtilerek tevhiden kıdem indirilmesi cezası ile cezalandırılmasının önerildiği, … Milli Eğitim Disiplin Kurulu’nun tarihli ve … sayılı kararı ile davacının geçmiş dönem çalışmalarının olumlu olması nedeni ile soruşturma raporunda önerilen kıdem indirilmesi cezasının bir alt cezası olan “bir günlük maaş kesimi” cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun’un 19. maddesinde; Müdür, başmuallim ve muallimlere ve ilk tedrisat müfettişlerine işledikleri suçların mahiyetine ve derecesine göre verilecek disiplin cezaları sayılmış, 20. maddesinin birinci fıkrasında “Talimatlar ve emirler mucibince yapılması lazım olan vazifelerin ifasında kusur etmek” ve üçüncü fıkrasında “Arkadaşlarına ve talebesine karşı kaba muamelede bulunmak” fiilleri ihtar cezası, 23. maddesinin birinci fıkrasında “İmtihanlarda not takdirinde bitaraflıktan ayrılmak” fiili kıdem indirilmesi cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu olayda, 11/E sınıfı öğrencilerinden G.Ö.’nün velisi tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne verilen şikayet dilekçesi üzerine davacı hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ödev notunun değerlendirilmesi amacıyla oluşturulan komisyonca, davacı tarafından şikayetçi öğrencinin yıllık ödev notunun, 10.09.2012 tarihinde yapılan Coğrafya Dersi Zümre Öğretmenler Toplantısında belirlenen kriterlere uyulmadan verildiği ve davacı tarafından 10 puan verilen ödev notunun, bu kriterler gözetildiğinde 75 puan olması gerektiği yönünde rapor düzenlenmişken; İdare Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ise şikayetçi öğrencinin ödev notunun 20 puan olması gerektiğinin belirtildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının taraflı not takdirinde bulunup bulunmadığının anlaşılabilmesi için, şikayetçi öğrenciyle aynı sınıfta bulunan ve coğrafya dersinden ödev hazırlayan diğer tüm öğrencilerin ödevlerinin karşılaştırılması gerektiğinden, bilirkişilere bu yönde bir değerlendirme yaptırılmaksızın dosyanın karara bağlanmasında hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 29/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava konusu işlemin iptali yönünde verilen Mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Daire kararı usul ve hukuka uygun olduğundan karar düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :

Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, … Anadolu Lisesi’nde coğrafya öğretmeni olarak görev yapan davacının, 1702 sayılı Kanun’un 23/1 maddesi ve alt ceza uygulanmak suretiyle “bir günlük maaş kesimi” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
1702 sayılı İlk ve Orta Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun’un 14.03.2014 gün ve 28941 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 27. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görülmektedir.
1702 sayılı Kanun, fiilin işlendiği tarih ile işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte ise de, işlemin iptali istemiyle açılan dava süreci devam etmekte iken 14.03.2014 tarihinde yürürlükten kaldırıldığından, “suç ve cezaların kanuniliği” ilkesi uyarınca, suç olmaktan çıkarılan eylem nedeniyle ilgilinin cezalandırılamayacağı ve devam eden yargılamalar bakımından kişinin lehine olan yeni hukuki durumun dikkate alınması gerekmektedir.
Dolayısıyla, 1702 sayılı Yasa hükümleri uyarınca verilen disiplin cezalarının iptali isteğiyle açılan davalarda; 1702 sayılı Yasanın uygulanması ve yargısal denetimin 1702 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılması hukuken mümkün değildir.
Uyuşmazlıkta, hangi düzenlemenin uygulanacağı hususuna gelince;
1930 yılında kabul edilen 1702 sayılı Yasa hükümleriyle, ilk ve ortaöğretim öğretmenlerinin terfi ve tecziyelerine ilişkin özel düzenlemeler getirilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1965 yılında yürürlüğe konulmasıyla, sözü edilen öğretmenlerin de kural olarak genel personel kanununu (657 sayılı Kanun) hükümlerine tabi olmasına karşın, anılan Yasanın 125. maddesinde yer alan “Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır” hükmü uyarınca, 1702 sayılı Yasanın disiplin cezalarına ilişkin hükümlerinin geçerliliği korunmuştur.
Öte yandan, 1702 sayılı Yasanın 32. maddesinde yer alan; “Bu kanunda tasrih edilmeyen ahval Memurun Kanunu ahkamına tabidir” hükmü dikkate alınarak, disiplin cezalarına ilişkin hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanmasına devam edilmiştir.
Kapsamda bulunan öğretmenler için, disiplin cezaları bakımından 657 sayılı Yasa hükümlerinden önce 1702 sayılı Yasa hükümlerine tabi tutulmasının dayanağının da, yürütülen hizmetin niteliğinden kaynaklanan özel suç tanımları olduğu (Talebenin vazifelerini tashih etmemek; kabule şayan mazereti olmadan derse girmemek veyahut girdiği halde dersten başka bir şeyle meşgul olmak; bir ay zarfında iki defadan ziyade derse geç gelmek; talebeyi dövmek; imtihanlarda not takdirinde bitaraflıktan ayrılmak… gibi) görülmektedir.
Görüldüğü üzere; 1702 sayılı Yasa kapsamında bulunan öğretmenler, disiplin suç ve cezaları bakımından öncelikle 1702 sayılı Yasanın disiplin suç ve cezalarına ilişkin hükümlerine tabi iseler de, kural olarak 657 sayılı Yasa hükümlerine tabi personeldir. Bir başka ifadeyle; 1702 sayılı Yasanın mevcut olmaması halinde, anılan kapsamdaki kamu personelinin 657 sayılı Yasada yer alan disiplin suç ve cezalarına tabi olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim, kanun koyucu tarafından; 14.03.2014 gün ve 28941 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Yasa ile 1702 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış, Kanunun madde gerekçesinde de; “eğitim personelinin disiplin konularına ilişkin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda benzer düzenlemelerin bulunması sebebiyle artık uygulama alanı bulunmayan … 1702 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılması” ifadesine yer verilmiştir.
Belirtilen açıklamalar ışığında; 1702 sayılı Yasa hükümleri uyarınca verilmiş olan disiplin cezalarının yargısal denetiminin; özel düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle genel personel kanunu olan 657 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılması, bu bağlamda; 657 sayılı Yasanın 125. maddesinde yer almayan suç ve cezalar bakımından, kanunilik şartının oluşmaması nedeniyle disiplin cezasının iptal edilmesi; 657 sayılı Yasada daha hafif bir ceza öngörülmesi halinde, lehe düzenleme kabul edilerek cezanın iptal edilmesi, aynı nitelikte suç tanımının ve cezanın bulunması halinde de, işin esasının incelenmesi gerekmektedir.
Buna göre; maddi olayın tespitine ilişkin eksik incelemeye dayalı temyize konu kararın bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmakla birlikte, 1702 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, bozma kararına, uyuşmazlığın “1702 sayılı Yasa hükmüne göre çözümlenmesinde de hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesinin de eklenmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.