Danıştay Kararı 12. Daire 2019/3223 E. 2023/1234 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/3223 E.  ,  2023/1234 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3223
Karar No : 2023/1234

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı/ ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çorum ili, İskilip ilçesi, … İlkokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) fıkrasının (g) bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının işlediği öne sürülen fiilleri nedeniyle başlatılan adli soruşturma sonucunda F.G. ve H.K. isimli çocuklara “çocuğun zincirleme nitelikli cinsel istismarı (2 kez)” ve “şantaj” suçlarından dolayı davacı hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile üzerine atılı suçlardan beraatine hükmedildiği, dolayısıyla 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi gereğince ”memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde” bulunmak şeklinde tanımlanan bir eyleminin bulunmadığı açık olduğundan, davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziyesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının Devlet memurluğundan çıkarıldığı tarihten itibaren mahrum kaldığı parasal haklarının her ay için tahakkuk edeceği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının, devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına sebep olan fiilleri nedeniyle hakkında açılan ceza yargılamasının beraatle sonuçlandığı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Soruşturma aşamasında, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca son savunması alınırken 129. maddedeki haklarının hatırlatılmadığı, bu nedenle işlemin disiplin usul kurallarına aykırı olarak tesis edildiği gerekçesi eklenerek Bölge İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Çorum ili, İskilip ilçesi, … İlkokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapan davacı, aynı okulda öğrenci olan … ve … isimli öğrencilere cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında yapılan soruşturma sonucunda getirilen teklif doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işlemiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) fıkrasının (g) bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
657 sayılı Kanun’un 129. maddesinde, ”Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”; 130. maddesinde ise, “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken, memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu, ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür.
Anayasa hükmü ve 657 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurunun veya diğer kamu görevlilerinin görevine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, söz konusu disiplin cezalarını vermeye yetkili merciiler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, uyuşmazlık konusu olayda, hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacı hakkında Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanun’un 129. maddesine göre son savunması alınmadan tesis edildiği görülen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

Temyize konu karar, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların her ay için tahakkuk edeceği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;
İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline dair kısmı ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçemizin, davacının doğrudan görevine başlatılması sonucunu doğurmayıp, devlet memurluğundan çıkarma cezası hakkında, idare tarafından, davacıya son savunma hakkı tanınarak yeniden bir değerlendirme yapılmasını gerektirmesi nedeniyle, bu aşamada davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, Mahkeme kararının “işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların her ay için tahakkuk edeceği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine” ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA oybirliğiyle,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, temyize konu kararın; İdare Mahkemesi kararının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların her ay için tahakkuk edeceği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA oyçokluğuyla,
3. Dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde, kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının; İdare Mahkemesince verilen kararın, parasal haklarla ilgili “işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların her ay için tahakkuk edeceği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine” dair istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının, “işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların davanın açıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine” şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği görüşüyle, Daire kararının parasal haklarla ilgili bozmaya ilişkin kısmına katılmıyorum.